Anayasa Mahkemesi, Uğur Mumcu’nun öldürülmesine ilişkin açılan davada örgüt üyeliği iddiasıyla hüküm giyen Yusuf Karakuş, Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin’in yeniden yargılanmasına karar verdi.
Yüksek mahkeme, davada adil yargılanma ve makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine hükmederek, 3 sanığa tazminat ödenmesine de hükmetti. Bu kapsamda da başvuruculardan Karakuş ve Şahin’e 10’ar bin, Kılıç’a 18 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Davanın diğer sanığı Mehmet Ali Tekin’in de avukatı aracılığıyla AYM’ye başvuracağı öğrenildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğünce 17 Ocak 2000’de Hizbullah terör örgütüne karşı düzenlenen operasyonlarda örgüt lideri öldürüldü ve evinde yapılan aramada, örgüt hakkında bilgiler içeren çok sayıda hard disk ele geçirildi. Elde edilen bilgiler üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Karakuş, Kılıç ve Şahin, 6 Mayıs 2000’de yakalandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde müdafileri olmadan ifadeleri alınan Karakuş, Kılıç ve Şahin, gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesi olayıyla ilgili Ankara’ya gönderildi. Sanıklar ise duruşmalarda, soruşturma evresinde ikrar içeren beyanlarının baskı altında alındığını iddia ederek, hepsini reddetti.
Yüksek Mahkeme, Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı. Kararda, savunma hakkının sağlanmadığı bir yargılamanın adil olduğundan söz edilemeyeceği de belirtilerek, şüpheli ve sanığın savunma için Anayasa’nın 36. maddesinde belirtilen meşru vasıta ve yollardan yararlandırılması gerektiği ifade edildi. Avukat yardımının da bunlardan biri olduğu aktarılan kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine göre, bir suçla itham edilen herkesin seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanma, buna imkanı yoksa resen atanacak bir avukat yardımından ücretsiz faydalanma hakkına sahip olduğu kaydedildi. Kararda, yargılamanın 13 yıl 10 ay 25 gün sürdüğü belirtilerek, sürenin makul olmadığı da kaydedildi. Davada, 6 ile 12 yıl arasında değişen hapis cezaları alan sanıklar için verilen kararlarda FETÖ’cü hakim ve savcıların etkili olduğu da iddia edilmişti.