TOBB ile 2011’de bir istihdam seferberliği başlattıklarını ve 1.5 milyon hedefine ulaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan “TOBB’un her bir üyesi kalksa 1-2 istihdam sağlasa bu sayı 3 milyona varır. O gün biz bu sözleri aldık. Yıl sonunda kadar biz bu istihdamı bekliyoruz” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 75’inci Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Kurula katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülke ve iş dünyası için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, burasının yönetimin, ticaretin, ihracatın, istihdamın, Türkiye ekonomisinin tamamının temsil edildiği bir çatı olduğunu belirtti. Erdoğan, dünyada iş gücünün en hızlı arttığı ülkelerden biri olarak istihdamı yükseltmeye zaten sürekli ihtiyaç olduğunu, bu durumun kritik dönemlerde daha önemli hale geldiğine işaret etti.
TOBB ile 2011’de bir istihdam seferberliği başlattıklarını ve 1.5 milyon hedefine ulaştıklarını hatırlatan Erdoğan “15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından bu ihanetin ekonomik ayağını çökertmek için başlattığımız ve 1.5 milyon rakamına yaklaştığımız istihdam seferberliği de birlikte başardığımız en önemli işlerden biridir. Şimdi geçtiğimiz ağustos ayından bu yana maruz kaldığımız ekonomik saldırılara hep birlikte çok daha güçlü bir cevap verme zamanıdır. Son dönemde bir miktar irtifa kaybı olduğu için bu defa çıtayı daha da yukarıya taşıdık” ifadelerini kullandı. Daha önce yine bir istihdam seferberliği için TOBB çatısı altında, bakanlarla bir araya geldiklerini ve Türkiye’deki oda ve borsalara çağrıda bulunduklarını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu: “Neydi bu? Yaklaşık 1.5 milyon üyesi bulunan TOBB’un her bir üyesi kalksa 1-2 istihdam sağlasa bu sayı 3 milyona varır. O gün biz bu sözleri aldık. Şimdi bu yıl sonuna kadar biz bu istihdamı bekliyoruz. Diyorum ki o zaman kalkıp bazı bu milleti çok sevdiğini iddia edenler ne dediler? ‘TOBB iktidarın yan bahçesi midir veya arka bahçesi midir veya şusu mudur, busu mudur’ TOBB’un böyle milli bir meselede, istihdam meselesinde hükümetle dayanışma içinde olmasından daha doğal ne olabilir? Biz bu çağrımızı yaptık.”
Söz konusu çağrıyı yalnızca TOBB’a değil, diğer STK’lara da gelecek haftalarda yapacakları toplantılarda aynen yönelteceklerini bildiren Erdoğan, şunları söyledi: “2.5 milyonluk ilave istihdam için ‘Burası Türkiye, burada iş var’ sloganıyla yola çıktık. Öncü veriler, bu yılın ilk çeyreğinde istihdamda 100 bin kişilik bir artışa işaret ediyor. Bu yeniden yükselişe geçtiğimizi göstermesi bakımından önemli bir rakamdır ama yeterli değil. Yaz sezonunun da açılmasını fırsat bilerek gaza basmalı ve hedefimize doğru süratle yol almalıyız. İstihdam seferberliğine gerekiyorsa şartlarını zorlama pahasına destek vermek burada bulunan her bir iş insanımızın ülkesine, milletine ve şehrine olan vefasının gereği diye inanıyorum. Sahip bulunduğunuz her şeyi borçlu olduğunuz ülkeniz bugün sizlerden böyle bir fedakarlık bekliyor.”
Buğday alım fiyatları yükseldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında tarım sektörüne müjde verdi. Tarım sektörüne ayrı bir önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan “Yaptığımız barajlarla, sulama tesisleriyle, tohum ve gübre konusunda attığımız adımlarla, uyguladığımız destek politikalarıyla gıda güvenliğimizi sağlamaya çalıştık. Böylece ülkemizi tarımsal hasıla bakımından Avrupa’da ilk sıraya, dünyada ise 7’nci sıraya taşıdık” diye konuştu. Erdoğan, hububat alım fiyatını hasat dönemi başlamadan açıklayarak üreticinin emeğine göz diken fırsatçıların önüne geçtiklerini belirterek şunları kaydetti: “TMO tarafından geçen yıl ton başına 1050 liradan alınan sert ekmeklik buğdayın fiyatı bu yıl yüzde 29 artışla ton başına 1350 lira olmuştur. Kaliteli buğday ise yüzde 4 primli olarak alınacak ve böylece ton başına fiyat bin 400 lirayı geçecektir. Arpa alım fiyatı yüzde 33 artışla ton başına 1100 lira olarak belirlenmiştir. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı üreticilerimize buğday ve arpa için yaklaşık 200 lira prim, mazot, gübre desteği ödemesi yapılacaktır. Yeni hasat döneminin ülkemize ve milletimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.”
İstihdama sadece oda ve borsa sahip çıktı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, uluslararası araştırmalara göre hassas bir dönemden geçen dünya ekonomisinin yavaşladığını, dünyada bu yılın ekonomik açıdan geçen yıldan daha zayıf geçeceğinin tahmin edildiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, bu sıkıntılı dönemde oda-borsa camiası olarak hizmet etmeyi sürdürdüklerini belirterek, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla 81 ilde istihdam seferberliğini yeniden başlattık. Üzülerek paylaşmak isterim ki bu işe bir tek oda ve borsalarım sahip çıktı. Oda ve borsaların hepsi canla başla çalışıyor. Her ilde destek ve teşvik tanıtım merkezleri kuruyor, firmalara, OSB’lere ulaşıyor, ülke çapında tanıtıyorlar. Büyük şirketleri birebir ziyaret ederek en geniş katılımı sağlıyorlar. Hükümetimiz de çıkardığı tarihi teşviklerle bu sürece büyük destek verdi. Kısa çalışma ödeneğini işler hale getirdi. Geçen sene sona eren işverene asgari ücret desteğini miktarını da artırarak yeniden başlattı. Bu sayede istihdamdaki negatif gidişi durdurduk, artıya geçtik. Odalarımız ve borsalarımız yıl sonu için verdikleri hedefleri yakalamak için gayretle çalışıyor.”
DÜNYA BİZİ EKONOMİ TEHDİDİNE ALMAYA ÇALIŞTI
Yerli ve yabancı yatırımlara ilişkin TOBB ve TÜSİAD mensuplarıyla görüştüğünü aktaran Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti: “Onlara da söyledim. Kim gelirse veya kimleri getirirseniz başımız gözümüz üstünde yeriniz vardır, yeter ki getirin, yeter ki ülkemizde yatırım yapsınlar. Bunların önünü kesmek diye bir şey bizim hükümetimizde, kabinemizde olamaz. Eğer böyle olmasaydı biz ihracatımızı 36 milyar dolardan 169 milyar dolara çıkartamazdık. Bunun yanında yine aynı şekilde dünyanın bizi özellikle kur, enflasyon, faiz sarmalında tehdide aldığı bir dönemde ki benim faiz konusundaki hassasiyetimi zaten sizler de biliyorsunuz. Bundan (enflasyon) kurtulmak, bunu minimize etmek ki bir ara bunu biz 4,6’ya kadar düşürdük ve o dönemde enflasyon 6-7 civarındaydı. Ondan sonra işte Gezi olayları patlak verdi. Bunlar Türkiye’ye diz çökertmek için atılan adımlardı. Şimdi benzer adımları atmak istediler başarılı olamadılar, olamayacaklar.”
SEÇİM GERİDE KALDI İCRAATA YOĞUNLAŞTIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm sorunların çözülmediğini, özellikle kur, faiz ve enflasyonu mutlaka hedeflere uygun seviyelere indirmekte kararlı olduklarını ifade etti. Seçim döneminin geride kaldığını ve tüm vakit ve enerjileriyle yeniden icraata yoğunlaştıklarını söyleyen Erdoğan “Esasen tüm göstergeler yeniden yükseliş trendine girildiğine işaret ediyor. Yaptırım tehditleri, Türkiye ile ontolojik sorunu olan çevrelerin boş durmayacağını da açıkça gösteriyor. Ama artık biz de onların numaralarını çözdük, nasıl tedbir alacağımızı öğrendik. Şifreler çözülmüştür. Bundan sonra öyle çok can yakıcı dalgalanmaların ortaya çıkması kolay kolay mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu. Tarihi reformların, güçlü siyasi iradeler ve bununla birlikte büyük riskleri göze almayı gerektirdiğini de bildiklerini belirten Erdoğan “Biz işte bu iradeye sahibiz. Bu riskleri de üstlenmeye hazırız. Önümüzdeki dört yılı bu doğrultuda en verimli şekilde kullanacağız” diye konuştu.
FELAKETÇİLERİN HEVESİ KURSAĞINDA KALACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, orta ve uzun vadeli programların hazırlıklarını tamamladıklarını dile getirerek şunları kaydetti: “Sizlerden ülkemizde, girişimcilerimizin, iş dünyamızın yanında bir cumhurbaşkanına ve yönetime sahip olduğunuz gerçeğini asla unutmamanızı rica ediyorum. Herhangi bir yatırımcının önüne engel çıkartan karşısında bizzat şahsımı bulur. Türkiye, serbest piyasa ekonomisi ilkeleri çerçevesinde gelişecek ve büyüyecektir. Tekelleşmeye çalışanın, üreticinin ve tüketicinin sömürülmesine elbette rıza göstermeyeceğiz. Türkiye’nin zenginliğinin, özel sektörün güçlenmesinden geçtiği konusunda en küçük bir şüpheye sahip değiliz. Bunun için yapısal reformlara odaklanacak ve felaket tellallarının heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz.”
TURİZMDE HEDEFİ 46 MİLYONA ÇIKARTTIK
Geride kalan 17 yıldaki istikrar ve güven ikliminde gerçekleştirilen bu başarıların gelecek dönemde çok daha büyük başarılara imza atılabileceğinin işareti olduğunu belirten Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’yi 2003’ten 2018’e kadar yılda ortalama yüzde 5.6 büyütme başarısını birlikte gösterdik. Ülkemize 210 milyar dolarlık uluslararası yatırım getirme başarısına birlikte imza attık. Her ne kadar döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle dolar bazında geçen yıl biraz gerilemiş de olsa milli gelirimizi 3 kattan fazla artırmayı birlikte başardık. İhracatımızı 36 milyar dolardan 169 milyar doların üzerine beraberce çıkardık. Turizmde 12.8 milyon turist sayısından 46 milyon turist sayısına birlikte ulaştık.”
BİRİLERİ FIRTINA KOPARMAYA ÇALIŞIYOR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Birileri borçlanma rakamları üzerinden fırtına koparmaya çalışıyor, bunun farkındayız. Maruz kaldığımız bunca saldırıya rağmen kamu borç stokumuzun milli gelirimize oranı yüzde 13.7 düzeyindedir. Göreve geldiğimizde bu oran yüzde 60’ın üzerindeydi. Ülkemizi IMF’ye 23.5 milyar dolar borçtan devralarak Mayıs 2013’te IMF’ye olan borcu herhalde sıfırlamayı bir kenara koymak mümkün değil, biz sıfırladık. Aynı şekilde Merkez Bankamızın döviz rezervi o zamanlar 27.5 milyar dolarken hamdolsun, şu anda onunla mukayese edilemeyecek konuma geldi ama bazı sirk cambazları bu konuyla ilgili bile döviz rezervine yönelik bakıyorsunuz gayri samimi açıklamalar yapmak suretiyle bir psikolojik olumsuz hava yaratmanın gayreti içinde. Türkiye’yi kur, faiz, enflasyon sarmalına hapsetmek isteyenlere karşı bu zaferi beraber kazanacağız” dedi.
DİZ ÇÖKTÜRMEK İSTİYORLAR
Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide özellikle 2015’e kadar elde edilen büyük başarıların gerisinde hep birlikte aynı hedeflere yönelmek olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Son dönemde ardı ardına ülkemize ve milletimize kurulan tuzakların sebebi ülkemize siyasi olduğu kadar ekonomik olarak da diz çöktürmektir. Değerli arkadaşlar, seçimin birkaç ay öncesinde Allah aşkına geçmişte de olduğu gibi patates, soğan meselesini neyle izah edeceğiz? Bunların hepsi bir siyasi müdahale anlayışı değil midir? Bunlarla ne adına, nereye, ne mesajlar verilmek istendiğini de hep birlikte milli bir mesele olarak görmeliyiz. Ülke ve millet olarak teslim olmayı reddettiğimiz, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmakta kararlı olduğumuz için bize bedel ödetmeye çalışıyorlar.”