RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in sokak röportajları ve YouTube yayınlarına yönelik düzenleme açıklamaları, Medya Ombudsmanı ve eski RTÜK üyesi Faruk Bildirici tarafından eleştirildi. KARAR'a konuşan Bildirici, RTÜK’ün bu alanda kanunen yetkisi olmadığını vurgulayarak, söz konusu düzenlemenin muhalefeti hedef aldığını öne sürdü. "RTÜK kendisini yargının yerine koyuyor" diyen Bildirici, bu ülkede ceza verecek yargı organların olduğuna dikkat çekti.
MERVE ŞİŞMAN
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, bir televizyon kanalında sokak röportajları ve YouTube yayınlarına ilişkin düzenleme yapacaklarına dair açıklamalar yaptı. Şahin, "Sokak röportajlarına düzen getirilecek. İftira atmayacaklar, yanlış bilgi, doğruluğu tartışılır bilgi veremeyecekler" diyerek bu tür yayınların denetleneceğini ifade etti. Ancak bu açıklamalara, KARAR'a konuşan Medya Ombudsmanı ve eski RTÜK üyesi Faruk Bildirici'den karşılık geldi.
FARUK BİLDİRİCİ: RTÜK KENDİSİNİ YARGININ YERİNE KOYUYOR
Bildirici, RTÜK’ün sokak röportajlarını denetleme yetkisine sahip olmadığını vurguladı. RTÜK’ün yetkilerinin yalnızca internet ortamında yayın yapan radyo ve televizyonlarla sınırlı olduğunu belirterek, "Yasada ve yönetmelikte, YouTube'daki bağımsız haber programlarının, sokak röportajlarının denetlenebileceği bir yetki yok. RTÜK'ün bu konuda herhangi bir yetkisi bulunmuyor. RTÜK kendisini yargının yerine koyuyor" dedi.
Faruk Bildirici, RTÜK’ün böyle bir düzenleme getirmeye çalışmasının, siyasi iktidarın muhalif sesleri susturma çabası olduğunu belirtti. Bildirici, “RTÜK’ün derdi sadece sokak röportajları değil, sosyal medyada yayın yapan muhalif bağımsız gazetecilerin yayınları. Bu durum, siyasi iktidarın sosyal medyadaki muhalif seslere karşı bir cezalandırma politikası olarak görülüyor” şeklinde konuştu.
EBUBEKİR ŞAHİN: İFTİRA ATAMAYACAKLAR, DOĞRULUĞU TARTIŞILIR BİLGİ VEREMEYECEKLER
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, 'Ekol TV'de Armağan Çağlayan'ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programına konuk olan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Youtube'a ilişkin ve sokak röportajlarıyla ilgili düzenleme yapacaklarını açıkladı.
Sokak röportajlarına ilişkin de konuşan Şahin, yayınların tamamını denetim yetkisine sahip olduklarını ileri sürerek, "Devlet sanki acziyet içerisindeymiş gibi algı yaratılıyor. BTK veya YouTube üzerinden bu röportajları hep uyardık. Gördük ki, çeki düzen vermek şöyle dursun, global anlamda yayın yapan haber programlarından sonra verilmeye başlandı. Sokak röportajlarına düzen getirilecek. Normal bir röportajdaki kurallar neyse aynısını burada da uygulayacağız. Dikkat etmeleri gerekecek. İftira atmayacaklar, yanlış bilgi, doğruluğu tartışılır bilgi veremeyecekler" dedi.
Medya Ombudsmanı ve Eski RTÜK üyesi Faruk Bildirici de KARAR'a konuşarak, Ebubekir Şahin'in bu sözlerine tepki gösterdi. Bu durumun RTÜK'ün kendi yayınladığı yönetmeliğe dahi aykırı olduğunu söyleyen Bildirici, "Bu meselenin iki tarafı var; Birincisi gazetecilik tarafı ve sokak röportajlarının içeriği. İkincisi ise RTÜK'ün davranışı ve bu işe müdahalesi" diyerek şöyle konuştu:
"Gazeteci olmayan ve sokak röportajı yapan insanlar kendilerini gazetecilik ilkelerine bağlı hissetmiyor. Üstelikte nefrete, ayrımcılığa, hakarete ve buna benzer suç da olabilecek insanları aşağılayan yapılmaması gereken davranışları aktaran sokak röportajlarına karşı ne yapılacağı konusu asıl mesele. Bu kişiler kendilerine ilkeler edinmeli."
'KANUNEN BÖYLE BİR YETKİ YOK'
"RTÜK konusunda ne yasa da ne de internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesine dair usul ve esaslar hakkında yönetmelikte, YouTube'daki bağımsız haber programlarının, sokak röportajlarının denetlenebileceği konusunda bir yetki vermiyor ülke. Kanunen böyle bir yetki yok. RTÜK'ün yetkileri sadece internet ortamında yayın yapan radyo televizyon yayınlarıyla ilgili. Onlardan lisans isteyebilirler, Netflix gibi.
Burada tartışmalı bir nokta var; Yasaya dayanarak RTÜK'ün kendi hazırladığı yönetmelikte, 'İnternet ortamında yapılan görsel ve sesli yayınların hangisi hangi radyo ve televizyon sayılır?' sorusuna verilecek cevapta radyo ve televizyon yayınlarına özgülenmiş olması ve bir yayın akışının olması koşulu getiriliyor.
İnternet ortamında yayın yapan arkadaşlarımız var; Ünsal Ünlü'den Nevşin Mengü, Cüneyt Özdemir... bunların yaptığı 'televizyon yayını sayılır mı?' konusunda, televizyon yayını sayılmayacağı düşüncesindeyim. RTÜK'ün kendi yönetmeliğine göre, televizyon yayını olarak özgülenmiş yayın değiller ve bir yayın akışı yok. Günün belli saatlerinde yayın yapılıyor ya da bir olay oluyor yayın yapıyorlar"
'RTÜK'ÜN DERDİ SADECE SOKAK RÖPORTAJLARI DEĞİL...'
"Bunların hepsini denetlemeye kalkarsanız bu demektir ki; siyasi iktidarın cezalandırma sopasını sosyal medyadaki yayın yapan bütün muhaliflerin üzerine indirmeye çalışıyorsunuz. Buradan anlarım ki; RTÜK'ün derdi sadece sokak röportajları değil, sosyal medyada yayın yapan ve iktidarın bir türlü engellemediği bütün muhalif bağımsız gazeteci arkadaşların yayınları.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin "Dikkat etmeleri gerekecek. İftira atmayacaklar, yanlış bilgi, doğruluğu tartışılır bilgi veremeyecekler" söyleminde bulundu. Bu işte tıpkı şöyle bir şey; RTÜK bir yayın kuruluşuna, muhalif kanallardan birine 'sen iftira attın' diyerek ceza veriyor. Bundan sonra o kişi yargı yoluna gidiyor ve ceza almıyor ve aklanıyor. RTÜK kendi değerlerine göre siyasi iktidarın çıkarlarını kollamak için birtakım cezalandırmalar yapıyor ve demek ki sosyal medyada da YouTube'da da benzer şeyler yapacakları anlamına geliyor.
Yeni yasal düzenleme yapılıp RTÜK'e yeni yetkiler verilirse de bunun anlamı RTÜK'ün sansürcülüğünü sosyal medyaya yaymak olur. Hem o zaman bu yetkinin sınırı nasıl çizilecek? RTÜK, yemek programlarını da mı denetleyecek?"
'BU ÜLKEDE CEZA VERECEK YARGI OLANLARI VAR'
"Ebubekir Şahin'in şunu unutmaması gerek; eğer bir gazeteci ya da sokak röportajcısı bir yalan, yanlış ya da iftira atıyorsa buna ceza verecek yargı olanları da var bu ülkede. Yargı organları varken kendisini onun yerine koymasına gerek yok ki. RTÜK kendisini yargı organının yerine koyuyor. Zaten daha önce muhalif televizyonlara verdiği cezaların birçoğu kendisini yargı organının yerine koyduğunun kanıtı. RTÜK kendisini yargının yerine koyuyor. Yetkisiz kural getirmeye çalışıyor.
RTÜK Başkanı'na sormak gerekiyor; 'Hangi yasadan nereden yetki alıyorsunuz? Var mı böyle bir yetkiniz?' Ama Armağan Çağlayan bir gazeteci değil ve böyle bir soruyu Ebubekir Şahin'e sormuyor. Gazeteci olmayanların bu tür söyleşiler yapmalarının bir sakıncası da bu."
'EBUBEKİR ŞAHİN, EKOL TV'YE ÇIKARAK 'SİZ USLU ÇOCUKSUNUZ, CEZA VERMEYECEĞİM' DEMİŞ OLDU'
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Armağan Çağlayan’ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programında yaptığı açıklamalara dikkat çeken Bildirici, Şahin’in yalnızca Ekol TV gibi seçilmiş bir kanalda konuşmasını etik bulmadığını belirtti. Bildirici sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Ayrıca şunu da tartışmak gerekir; RTÜK'ü temsil eden kişinin bir televizyon kanalına programa çıkıyor? Etik olarak sorgulanması gereken şeylerden biri de bu. Bir yandan herkesi yasalara uygun, etik davranmaya davet ediyorsunuz ama kendiniz davranmıyorsunuz. Niye Ekol TV diğerlerinden farklı? Neden CNN, HalkTv, Kanal D, ATV gibi kanallarına çıkmıyor? Etik olarak problemli olan, RTÜK Başkanlığı'nı temsil eden kişinin bir televizyon kanalına çıkması problemli. RTÜK Başkanlığı'nı temsil eden kişinin tüm kanallara eşit davranması gerekir. Ekol TV'ye çıkarak 'Ben sizi cezalandırmayacağım siz uslu çocuksunuz' demiş oldu."
