Kennedy Ailesi gerçekten tuhaf mı?

Kennedy Ailesi gerçekten tuhaf mı?

Onlar adeta ABD’nin kraliyet ailesi. Hırs, ihtişam, skandallar, trajik ölümler bu ailenin mirasının önemli bir parçası. Bir şekilde her zaman gündeme gelmeyi de başarıyorlar.

GÜLAY ERDEMLİ

Gazeteci Maureen Callahan’ın yazdığı, geçen ay yayınlanan ‘Ask Not: The Kennedys and the Women They Destroyed/ Türkçeye ‘Hakkında soru sormayın: Kennedyler ve yok ettikleri kadınlar olarak çevirebiliriz’ adlı kitapta tartışmalı iddialar var. Kitapla ilgili bilgi vermeden önce bu ailenin şu an gündemde olan isimlerinden bahsedelim.

Siyasete geçmeden önce biraz magazin… Robert F. Kennedy Jr.’ın kızı Kick Kennedy ve kısa bir süre önce Jennifer Lopez’den ayrılan aktör Ben Affleck arasında bir ilişki olduğu iddiası ‘magazin dünyasını salladı (yıllardır kullanmak istediğim cümleyi Kennedy’ler sayesinde yazdım ya daha ne diyeyim.) İki isim de bu aşkı yalanladı o ayrı.

Gelelim Jack Schlossberg’e… Schlossberg, 1963 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden, ABD’nin 35. Başkanı John F. Kennedy’nin diplomat kızı Caroline Kennedy’nin gazeteci oğlu ve başkanın tek torunu. Vogue dergisinin siyasi haberlerini yapan Schlossberg’in demokratları desteklediği biliniyor.
Ama son günlerin starı Robert F. Kennedy… John F. Kennedy gibi suikast sonucu hayatını kaybeden Senatör Robert F. Kennedy’nin oğlu olan Robert F. Kennedy Jr, 2024 seçimleri için Demokrat Parti’den aday adayı olmuştu. Parti içinde kendisine sansür uygulandığını, ön seçimlerde hile yapıldığını iddia edip bağımsız aday olacağını duyurmuştu. Uzun zamandır babası ve amcası gibi ‘demokrat’ olduğunu iddia etse de Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’a destek açıklamasıyla ibreyi tam terse çevirdi. Kendisi ilginç bir profil… Komplo teorilerine yatkınlığı, aşı karşıtı açıklamaları sık sık eleştiriliyor. Robert F. Kennedy Jr., 10 yıl önce de Central Park’a ölü bir ayı yavrusu attığını itiraf etmişti. Hakkında ölü bir balinanın kafasını testereyle kesip, kafasını otomobilinin tavanına bağlayıp dolaştırdığına dair tuhaf hikayeler de anlatılıyor. Donald Trump da biliyorsunuz geçen hafta rakibi Kamala Harris TV’de yaptığı tartışma programında Haitili mültecilerin evcil hayvanları çalıp kestikten sonra yediklerini iddia etmişti. Gerçekten bunlar neyin kafası anlamak çok zor! Kennedy Jr’ın tutarsız ve şaibeli hayatı yukarıda anlattıklarımla da sınırlı değil.

Maureen Callahan kitabında Robert F. Kennedy Jr.’ın 2012 yılında intihar eden ikinci eşi Mary Richardson Kennedy’ye duygusal şiddet uyguladığını anlatıyor. Yazarın iddiaları arasında Kennedy’nin eşini sürekli aldattığı, kredi kartlarını iptal ettirdiği, onu zorla hastaneye yatırmaya çalıştığı ve ölmesinin daha iyi olacağını söylediği de var.

Kitap çoğunlukla hayatını kaybeden Kennedy’lere odaklansa da ailenin mirasının Amerikan siyaseti üzerindeki kalıcı etkisini de vurguluyor. Kennedy erkeklerinin pervasızca her konuda hak sahibi olma duyguları ve onlar yüzünden acı çeken birçok kadının öyküsü anlatılıyor.

Kitapta 13 kadın anlatılıyor. Bazıları da dünyada çok iyi tanınan isimler. Başkan John F. Kennedy ile olan ilişkisi bilinen oyuncu Marilyn Monroe ve başkanın eşi Jackie Kennedy bu kadınlardan sadece ikisi. Diğer kadınlar Kennedy’ler tarafından hayatları ‘karartılmadan’ önce tanınmıyorlardı bile.

Hayatı mahvolan kadınlardan biri de Robert Kennedy’nin 11 çocuğundan biri olan Joseph Kennedy’nin 1973 yılında alkollü kullandığı araçtan fırlayıp hayatının sonuna kadar felç kalan Pamela Kelley’di. Joseph Kennedy olaydan sonra mahkemede çıktığında karşısında amcasının eski sınıf arkadaşı olan bir yargıç vardı, 100 dolar cezayla bu işten sıyrıldı.

John F. Kennedy’nin senatör kardeşi Ted Kennedy de bu olaydan birkaç yıl önce Mary Jo Kopechne’nin ölümüyle ilgili mahkemeye çıktığında benzer bir hesap verirlik sorunu vardı. Mary Jo 1969 yılında bir partiden sonra Ted Kennedy’nin otomobiline binmişti. Senatör aşırı hızlı gidiyordu, direksiyon hakimiyetini kaybetti ve araç köprüden suya düştü.

Başkan Kennedy’nin oğlu JFK Jr. da risk almayı seven bir isimdi. 1999 yılında kendi kullandığı uçakla kaza yaptığında eşi Carolyn Bessette’le birlikte kardeşi Lauren Bessette de hayatını kaybetmişti.
Farkındayım hemen hepsi babalarının ismini taşıyan Kennedy’ler biraz kafa karıştırıcı. Bu yüzden son cümlelerimi yazsam iyi olacak. Robert F. Kennedy Jr.’ın intihar eden eşinden olan oğlu Conner ve ünlü şarkıcı Taylor Swift bir dönem büyük bir aşk yaşamıştı. 10 Eylül’de Harris ve Trump’ın katıldığı programın ardından Swift, Harris’e destek verdiğini açıkladı. Açıklamanın ardından seçim bilgilendirme sitesi büyük bir yoğunluk yaşadı ve Harris’in kampanyası ivme kazandı…

Kennedy ailesi birkaç nesildir büyük zaferler, trajediler ve skandallarla her zaman gündemde kaldı. ABD’liler de bir kraliyet aileleri olmadığı için Kennedy’lerle idare etmeye devam edecek gibi görünüyor.

john-f-kennedy-suikasti-ufo-belgeleri.jpg

UZAYLI TEHLİKESİ

Yok yok öyle tanımlanamayan uçan gemiler dünyanın bilmem neresinde görülmedi ama giderek daha tehlikeli bir hali geliyorlar. Uzaylılarını dünyayı ziyaret etmiş olabileceği fikri giderek daha popüler bir hale geldikçe başka sorunlar baş gösteriyor.

İngiltere’de yaşayanların yaklaşık beşte biri dünyanın uzaylılar tarafından ziyaret edildiğine inanıyor. Tahmini yüzde 7’si de UFO gördüğünü iddia ediyor. Rakamlar ABD’de daha da yüksek. ABD’lilerin yaklaşık yüzde 24’ü UFO gördüğünü iddia ediyor. Bizde bildiği kadarıyla böyle bir anket yapılmadı ama yapılsa eminim uzaylıların aramızda olduğuna inananların sayısı düşük çıkmaz.

İngiltere’deki King’s College London’da Etik Felsefe Bölümü akademisyenlerinden Tony Milligan bu konuda bir makale yayınlamış. Makalede uzaylı ziyaretçilere olan inancın artık bir tuhaflık olmadığını, toplumsal bir sorun olduğunu savunuyor.

Bu inanç artık o kadar artıyor ki ABD’li politikacılar bu konuda halka yanıt verme zorunluluğu hissediyor. 2019’daki bir Gallup anketi ABD’lilerin yüzde 68’inin hükümetin UFO’lar hakkında söylediğinden daha fazlasını bildiğine inandığını gösteriyordu.

Pentagon ve NASA yakın geçmişte bilgileri ifşa edeceğinin açıkladı, evet bir açıklama yaptılar ama hiçbir kanıt olmadığını söylediler. Jimmy Carter da 1976’daki başkanlık kampanyası sırasında belge ifşası sözü verdi, sonuç yine sıfırdı.

Eski Başkan Clinton özel kalemi John Podesta’yı bu konuyu araştırma konusunda görevlendirmişti. Ancak şimdiye kadar uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğine dair kanıt bulunamadı. Yine de konuyla ilgili gürültü bitmiyor. Örneğin ‘antik uzaylılar’ diye bir TV programı sunan bir kanalın 13 milyon abonesi var, NASA’nın astrobiyoloji kanalının abonesi ise sadece 20 bin.

Koca evrende yalnız değiliz belki ama dünya dışı herhangi bir varlık henüz ziyarete falan gelmedi.

EĞİTİM ŞART!

Biz ‘yeni maarif’ modelini tartışaduralım, yapay zeka ilerliyor ve matematik, okuma, bilimsel akıl yürütme gibi konularda biz fanilerden daha hızlı yol alıyor. Karşı koymanın imkansız olduğu bu ilerleme, eğitim konusunun yeniden gözden geçirmeyi de adeta şart koşuyor. Yapay zekayı eğitime entegre etmek, eğitim uygulamalarının nasıl gelişeceğini öngörmek lazım…

Tabiri caizse cin lambadan çıktı, ChatCPT ve benzeri yapay zeka uygulamaları ile öğrencilerin ve elbette eğitimcilerin yapay zeka ile eğitim hayatında nasıl yol alacağını öğrenmeleri gerekecek.

Sorular türlü çeşitli. Yapay zeka nen zaman kullanılmalı, ne zaman kullanılmamalı? AI kullanımı nasıl eşit, tarafsız ve adil olabilir. Türkiye’de yapay zekanın eğitimde yaygın olarak nasıl kullanılacağını zaman gösterecek. Eğitimde yapay zeka kullanımı için ürünler geliştiren Türk şirketi Doping Hafıza’nın CEO’su Mert Kalkavan ilkokuldan üniversiteye kadar olan süreçte öğrencilerin AI ile akademik hayatlarını sürdüreceklerini söylüyor.

Fişlerle okuma yazma öğrenmiş, çarpım tablosunu renkli boncuklu tahtada ezberlemeye çalışan bir nesiliz. Zaman değişti ve bildiğimiz her şey arkaik görünmeye başladı. Çocuklarımızla aynı dili konuşabilmek için kendimizi güncellemek durumundayız.

GÜNEŞ IŞIĞI SATILIĞA ÇIKIYOR!

Vay vay, teknoloji sayesinde güneş ışığı bile satacaklarmış ya daha ne diyeyim. ABD’li girişim şirketi Reflect Orbital, uzaya gönderdiği büyük bir ayna ile ihtiyaç duyulan noktalara, özellikle de güneş enerji santrallerine güneş battıktan sonra ‘güneşi satmaya’ hazırlanıyor. Böylece güneş enerjisi santralleri gece de çalışabilecek. Bu hizmetin 2025 yılının sonunda başlayacakmış.

Sistem şöyle işleyecek. Uzaya büyük bir ayna gönderecekler. Bu ayna güneş ışığını dünya üzerinde kesin bir konuma yansıtacak şekilde yönlendirebilen bir uyduya yerleştirilecek.

Girişimin CEO’su Ben Nowack diyor ki, “Web sitesine gireceksiniz ve bize GPS koordinatlarınızı vereceksiniz ve biz de hava karardıktan sonra size güneş ışığı sunacağız. Hayır sanırsın bir porsiyon köfte, iki ayran sipariş ediyoruz.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN