Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün düzenlediği “Uluslararası Yollar ve Dünya Düzenine Etkileri” başlıklı panelde konuşan UAB Ulaştırma Uzmanı Sinan Kuşçu, 'Kuşak Yol' projesinin sürdürülebilir gelişmeyi amaçladığını söyledi.
Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Uluslararası Yollar ve Dünya Düzenine Etkileri” başlıklı panel düzenlendi. Oturum başkanlığını SDE Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz’ın yaptığı panele SDE Başkanı Tümgeneral (E) Doç. Dr. Güray Alpar, UAB Ulaştırma Uzmanı Sinan Kuşçu ve AB Uzmanı Bülent Süloğlu konuşmacı olarak katıldı. Programda, Türkiye başta olmak üzere jeopolitik önemi yüksek olan önemli geçiş güzergahları ve limanların dünya ticaretindeki önemi ve etkisi tartışıldı.
"ETKİLEŞİM SONRASI MEDENİYETLER ŞEKİLLENDİ"
SDE Başkanı Doç. Dr. Güray Alpar, “Sınır Aşan Yollar ve Stratejik Önemi” başlıklı sunumunda, tarih boyunca önem arz eden geçiş güzergâhlarını ve bu güzergahların yaşadığı dönüşümden bahsederek, bugün gelinen nokta itibariyle dünyadaki ana ulaşım yollarının önemini koruduğunu belirtti. Alpar, dönüşümün ulaşım vasıtalarında yaşandığını söyleyerek, "İnsanlar ihtiyaç fazla üretimin hemen sonrasında çeşitli yöntemlerle ticaret yapıyor. Bu sayede farklı kültürler birbirleriyle iletişime geçiyor ve kendi kavimlerinden başka insanların da var olduğunu keşfediyor" dedi. Alpar, bu etkileşim üzerine medeniyetlerin şekillendiğini ve bugünkü noktaya gelindiğini vurguladı.
İPEK YOLU'NUN YAŞADIĞI DÖNÜŞÜM
Oturumun devamında söz alan, UAB Ulaştırma Uzmanı Sinan Kuşçu ise “ Avrupa ve Asya’da Tarihten Günümüze Ulaştırma ve Ticaret Koridorları” başlığı çerçevesinde gerçekleştirdiği sunumunda, İpek Yolu'nun yaşadığı dönüşüme ve daha sonra coğrafi keşifler ile şekillenen bir sürecin önemine vurgu yaparak, “AB Ulaştırma Politikası ve TRACECA” çerçevesinde AB’nin stratejik güzergahlarını ve ulaşım yollarının kazanımlarını değerlendirdi.
"KUŞAK YOL SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞMEYİ AMAÇLIYOR"
Gerçekleştirdiği sunumda, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesini de değerlendiren UAB Ulaştırma Uzmanı Sinan Kuşçu, “Demiryolu koridorlarının geliştirilmesi çalışmaları, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’in 2013 yılında açıkladığı Yeni İpek Yolu (OBOR) girişimi ile ivme kazanmıştır. 2017 yılında Kuşak ve Yol (BRI) olarak yeniden adlandırılan 'İpek Yolu Ekonomi Kuşağı' ve '21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu' girişimi) hem karadan hem de denizden Doğu Asya, Orta Asya, Batı Asya, Afrika ve Avrupa’nın birbirine bağlanmasını; 'Kuşak-Yol' üzerindeki ülkeler arasında ortaklıklar kurmayı ve bu ülkelerde dengeli ve sürdürülebilir gelişme sağlamayı amaçlamaktadır” dedi.
Ulaştırma yollarını Türkiye özelinde de ele alan Kuşçu, Türkiye’nin ulaşım güzergahlarındaki etkinliğin artırılması için, geliştirilebilecek stratejileri değerlendirdi. Kuşçu, Türkiye’nin hali hazırda devam eden projelerin tamamlanmasıyla ipek yolu hattının önemi daha da artacağını, Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Çin ile bağlantının sağlanacağını belirtti.
"LOJİSTİK MERKEZLER BELİRLİ BİR BÖLGEYİ TANIMLIYOR"
Oturumun son bölümünde söz alan, AB Uzmanı Bülent Süloğlu ise “Asya ve Avrupa’da Lojistik Merkezler ve Altyapısı” başlığı ile sunumunu gerçekleştirdi.
Lojistik merkezlerin, hem ulusal hem de uluslararası düzeydeki nakliye, lojistik ve eşya dağıtımı ile ilgili tüm faaliyetlerin muhtelif işleticiler tarafından bir arada yürütüldüğü belirli bir bölgeyi tanımladığını belirten Süloğlu, ilk olarak liman bağlantısı olan yerlerde sadece taşımacılık ve dağıtım amaçlı kurulan lojistik merkezler, zamanla farklı taşıma modları veya kombine taşımacılık imkânlarının gelişmesiyle, gümrükleme, depolama, elleçleme, paketleme, etiketleme, bankacılık, hatta üretim gibi farklı hizmetlerin bir arada verildiği yerler haline geldiğini belirtti. Daha sonra Türkiye’nin lojistik merkezlerinin analizini yapan Süloğlu geliştirilebilecek stratejilerden bahsetti.
MALİYETİ 8.2 TRİLYON DOLAR
Sunumunun devamında ise “Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru ve Kuşak -Yol Projesini” değerlendiren Süloğlu, tarihsel hatlarıyla kuşak yol projesini ve bu projenin günümüzdeki önemine değindi.
Projenin uygulanabilirliğine ve maliyetine de değinen Süloğlu, Kuşak Yol Projesi kapsamında sadece Güney-Doğu Asya’da bağlantıyı geliştirecek projelerin toplam maliyeti yaklaşık 8.2 trilyon dolar olduğunu ifade etti. Bu denli maliyetli bir projenin finans etmenin zorluklarına değinen Süloğlu projenin finansör kuruluşlarının, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İpek Yolu Fonu, ICCB, EBRD, BRICS Kalkınma Bankası, Şangay İşbirliği Örgütü Bankası olduğunu aktardı. Kuşak Yol projesinin, Türkiye özelindeki güzergahlarına da değinene Süloğlu bu kapsamda Çin ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalara da atıfta bulundu.