1. Lig tarihinin en başarılı teknik adamı olarak 2021 yılının Ekim ayında TFF 2.Lig'de mücadele eden Pendikspor'un başına geçen Osman Özköylü, eşine az rastlanılan türden bir başarıya imza atarak takımı iki yıl üst üste şampiyon yaparak Süper Lig'e çıkarttı. Pendikspor'u tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıkaran isim olarak tarihe geçen Özköylü, tarihi şampiyonluğu KARAR'a değerlendirirken TFF'nin 1. Lig'deki play-off sisteminde yaptığı değişikliğin 3.sıradaki takıma dezavantaj yarattığını kaydetti.
FURKAN UZUN
Spor Toto 1.Lig tarihinde en fazla maçta görev alan iki teknik adamdan biri olan ve 1. Lig'de topladığı 476 puan ile lig tarihinde en çok puan toplayan teknik adam olan Osman Özköylü, İstanbul'un mütevazi takımı Pendikspor'u tarihinde ilk defa Süper Lig’e yükselterek adını, 1950 yılında kurulan kırmızı-beyazlı kulübün tarihine altın harflerle yazdırmayı başardı.
36 hafta süren 1. Lig'de topladığı 67 puanla, ikinci Rizespor'un bir puan gerisinde yer alan Pendikspor, Türkiye Futbol Federasyonu'nun geçtiğimiz yaz yaptığı kural değişikliği ile Süper Lig'e yükselme yolundaki play-off mücadelesinde doğrudan final oynama hakkı kazandı. Göztepe ve Eyüpspor'u eleyen Bodrumspor ile finalde karşılaşan kırmızı-beyazlı ekip, rakibini 2-1 ile geçerek 73 yıllık tarihinde ilk kez Süper Lig'e yükseldi. İstanbul'un mütevazi semtinin mütevazi takımı Pendikspor'u tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıkaran Osman Özköylü ile geride bıraktığımız sezon yaşadıklarından gelecek sezonun planlamasına ve İstanbul ekibinin hayata sokmayı amaçladığı projelere kadar uzanan uzun bir röportaj gerçekleştirdik.
Tarihi önem taşıyan şampiyonluk serüvenini KARAR'a anlatan tecrübeli teknik adam, Süper Lig'de pozitif bir futbol anlayışı ortaya koyacaklarını açıklarken "pozitif bir futbol benimseyen ve hem izleyene hem de oynayana keyif veren bir oyun oynayacağız" ifadelerini kullandı. İlk hedeflerinin ligde kalıcı olmak olduğunu vurgulayan Özköylü, Süper Lig'de görev alacağı için büyük bir heyecan duyduğunu kaydederek "Heyecanlıyım. Burada olmak hep hayalimdi" dedi.
1.Lig tarihinde en çok puan toplayan teknik adam olan Özköylü, şampiyonluğa geçen yaz kampında inandığını belirtirken daha önce Türkiye'de forma giymiş oyunculara transferde ağırlık vereceklerini kaydetti.
Özköylü ayrıca, TFF'nin 1. Lig'deki play-off sisteminde yaptığı kural değişikliğini eleştirerek söz konusu değişikliğin ligi 3. sırada bitiren takım için büyük bir handikap yarattığını belirtti. Süper Lig'deki karşılaşmalarını Ümraniyespor'un stadyumunda oynamayı amaçladıklarını duyuran şampiyon teknik adam, Pendikspor'a 15 bin kişi kapasiteli yeni bir stadyum yapılacağının da müjdesini verdi.
Sözü daha fazla uzatmadan 51 yaşındaki şampiyon teknik direktörün şampiyonluk değerlendirmesiyle sizi baş başa bırakalım.
"SÜPER LİG'DE POZİTİF FUTBOL OYNAYACAĞIZ"
Hocam öncelikle tebrikler. Tarihi bir şampiyonluk kazandınız. 2. Lig’den gelen bir takım olarak gelecek yıl Süper Lig’de nasıl bir Pendikspor izleteceksiniz? Kapanan ve maçları kısır geçen bir Pendikspor mu yoksa hücum futbolunu benimseyen bir Pendikspor mu?
Teşekkür ederim. Teknik adam olarak bu işe başladığım günden beri pozitif futbol oynatmayı istiyorum. Bunu da Süper Lig’de mümkün olduğunca devam ettirmeye çalışacağız. Tabi kuracak olduğumuz kadro bize bu konuda ciddi anlamda şans verecek. Planlamamız, kadroya katmak istediğimiz oyuncuların oynamak istediğimiz oyuna uygun olması yönünde. Kadroya katmak istediğimiz oyuncuların karakterleri, oyun yapıları ve oyuncu profilleri olarak kesinlikle oyunu çirkinleştiren bir takım değil, her zaman yaptığımız gibi oyunu doğru oynayan, pozitif bir futbol benimseyen ve hem izleyene hem de oynayana keyif veren bir oyun oynayacağımızı söyleyebilirim.
TÜRKİYE’DE FORMA GİYMİŞ OYUNCULARA ÖNEM VERECEĞİZ
Tarihinde ilk kez Süper Lig’de mücadele edecek bir takım olarak nasıl bir transfer politikası izleyeceksiniz? Geçen yıl yaptığımız röportajda '1.Lig'i tanıyan oyunculara yöneleceğiz' demiştiniz ve Regattin, Ferhat Öztörun, Kapel gibi 1. Lig tecrübesi olan oyuncuları kadrosuna katmıştınız. Bu yaz transfer döneminde nasıl bir politika izleyeceksiniz?
Öncelikli olarak biz Süper Lig’de yeniyiz. İşin açıkçası çok sağlam bir hazırlığımız yok çünkü geçen sezon 2. Lig’de mücadele ettik. Bu sene ise Süper Lig’de yer alacağız. Hızlı bir çıkış oldu. Bunun içinde özellikle bu sezon Süper Lig’de sağlam bir altyapısı olan, kalıcı bir Pendikspor oluşturmaya çalışacağız. Öncelikle olarak bildiğimiz, tanıdığımız Türkiye’de yer almış hem yabancı hem yerli oyuncular bizim için çok daha önemli olacak. Çünkü Süper Lig’i ve bu ülkeyi bilmeleri bize büyük avantaj katacak. O yüzden bu konuda biraz daha dikkatli davranmak istiyoruz. Hiç Türkiye’ye gelmemiş, yeni bulunmuş oyunculardan ziyade biraz daha bilinen, tanıdık oyuncuların olması önemli olacak.
İlk hedefimiz Süper Lig’de kalmak olacak. Ligde kalıcı ve sağlam bir yer edinmeyi amaçlayacağız. Süper Lig’deki büyük takımlarda forma giyen futbolcular için yöneticilerimiz görüşmelerini yapıyorlar. Ayrılma ihtimali olan oyucuları araştırıyorlar. Bu konuda gelişmeler olacağı umudunu taşıyoruz. İstediğim oyuncular konusunda isim vermem mümkün değil. Kendi adımıza bir takım çalışmalar yapıyoruz.
BODRUMSPOR'UN OYUN PLANINA ÖNLEM ALMAK İÇİN 3'LÜ SAVUNMAYI TERCİH ETTİM
Sezon boyunca 4'lü savunmayı tercih ettiniz ve birkaç maç hariç 4-2-3-1 taktiğini kullandınız. Fakat final maçında belki de çoğu futbolsevere bir sürpriz yaparak 3'lü savunmayı tercih ettiniz. Aslında biraz da risk aldığınız söylenebilir. Final maçında 3'lü savunmayı tercih etmenizin nedeni neydi?
Finaldeki rakibimiz Bodrumspor özellikle geriden attığı uzun toplarla savunma arkasına oynayan bir takımdı. Hem kanat oyuncularına hem de santrfor oyuncularına yoğun şekilde uzun top atan bir takımdı ve böylece rakip stoperler arasında bir kargaşa yaratarak düşen topları kazanarak ve rakip stoperleri zorlayarak hücum hattında kalabalık olmaya çalışan bir takımdı. Bizde merkezi kalabalık tutmak ve atılacak uzun topları karşılayabilmek adına daha uzun boylu oyuncu sayısını artırarak bu konuda avantaj sağlamaya çalıştık ve bunu büyük oranda başardık.
Rakip analizi benim için daha önemli. Ben oyunculara bunu çok kısa bir şekilde sadece oyuncuların genel yapısını, oyuncuların yaptıkları önemli noktaları gösteririm. Benim için haftada yarım saatlik bir analiz toplantısı yeterlidir. Ben teknik adam olarak bunun tedbirlerini nasıl almam lazım, takibi nasıl durdurabiliriz, etkili olan tarafları nelerdir etkili yönlerini nasıl pasifize edebiliriz, kendi etkili alanlarımızı rakibin üzerinde nasıl kullanabiliriz ben bunların planlarını yaparım ve sahada oyunculara uygulatmaya çalışırım.
TAKTİĞİMİZ RAKİBİMİZE GÖRE DEĞİŞKENLİK GÖSTERECEK
Lig genelinde 4-2-3-1 taktiği dışında 3-4-1-2 formasyonunu tercih ettiniz. Süper Lig’de de aynı taktikleri mi tercih edeceksiniz?
Bu durum oynayacağımız rakibe göre değişebilir. Elinizdeki oyuncu yapısına göre değişebilir. Ben sahada dizilişlerin çok önemli olmadığını düşünüyorum. Önemli olan sahadaki oyun felsefeniz nedir, bunu ne kadar uyguluyorsunuz. Ben buna bakarım. Rakibin oyununa göre zaman zaman 4’lü sistem ya da 3’lü sistem tercih edilebilir. Bu değişkenlik gösterebilir. Bu değişkenlikleri sağlayabilen takımlar başarılı takımlardır, iyi çalışmışlardır. Sezon içerisinde bir maçta üç kez taktik değiştirdiğimiz oldu. Oyuncularımız buna yatkın, bunun üzerinde çalışıyorlar. Bu değişimler antrenmanlarda çabuk gerçekleşiyor ve sahada uygulanabiliyor.
REGATTİN'İ ÖZGÜR BIRAKABİLMEK İÇİN 10 NUMARA OYNATTIK
Kanat oyuncusu olarak görmeye alışık olduğumuz Regattin'i sezon boyunca 10 numara pozisyonda tercih ettiniz ve bu tercihiniz ile Regattin bu sezon kariyer sezonunu yaşadı. Aslında bir anlamda 32 yaşındaki Regattin'e yeni bir anlam yüklediniz. Bu kararı nasıl aldınız? Ve oyuncuyu buna nasıl ikna ettiniz?
Regattin daha önce de 8 ve 10 numara pozisyonlarında oynamış bir oyuncuydu. Orada daha rahat hareket edebiliyor. Çok fazla topla buluştuğu zaman oyunun içerisine daha fazla girebiliyor ve etkin rol oynayabiliyor. Kendisini zaman zaman kenarda da oynattık. Orada da etkili oldu. Ama biraz daha özgür oynamayı seven, topla daha çok buluştuğu zaman oyunun içerisinde daha etkili olabilen bir oyuncu. Bunu bildiğimiz için Regattin’i mümkün olduğu kadar daha özgür bırakabilmek, saha içerisinde rahat hareket edebilmesini sağlayabilmek ve çok daha fazla topla buluşmasını sağlayabilmek için 10 numara pozisyonunda oynattık.
ZORLUK SÜRECİNDEN GEÇMEMİZ GEREKİYOR
Yıllardır tırnaklarınız ile kazıyarak bir yerlere gelmeye çalışıyorsunuz. Fakat son dönemde Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Nuri Şahin gibi futbolu bırakan bazı eski futbolcular, futbolu bırakır bırakmaz teknik adam olarak takım çalıştırıyorlar. Pro lisansa sahip olmadan rahatlıkla takım bulabiliyorlar. Bunun son örneği de Arda Turan, bu konuda ne yorumda bulunmak istersiniz? Sizce bir pozitif ayrımcılık söz konusu mu?
Ben onu öyle değerlendirmiyorum. Bu isimlerin kariyerlerine ve geçmişlerine bakıldığı zaman çok önemli ve büyük kulüplerde oynamış isimler. Avrupa'nın büyük kulüplerinde forma terletmiş isimler. İsim ve kariyer olarak bizim çok önümüzdeler. Forma giydikleri kulüplerde çalıştıkları hocalardan elde ettikleri deneyimler onlar için büyük avantaj. Milli Takım'ın önemli oyuncuları arasında yer almış olmaları, kulüplerinin değerli isimleri olmaları onlara mutlaka bir avantaj sağlıyordur. Baktığımız zaman onlarda çok başarılı oluyorlar. Geldikleri yerleri ne kadar hak ettiklerini gösteren isimler. Ben ve benim gibi hocalar mutlaka zorluk sürecinden geçmesi gerekiyor.
SÜPER LİG’DE ÇALIŞMANIN HEP HAYALİNİ KURDUM
Samsunspor teknik direktörü Hüseyin Eroğlu ile birlikte 300 maç ile 1. Lig tarihinde en çok maça çıkan teknik adam ve 476 puan ile 1. Lig tarihinde en çok puan toplayan teknik adamsınız. 1. Lig'deki başarılarınızla bugüne dek Süper Lig'de görev almamanız çok sürprizdi. Bazı Süper Lig takımlarından daha önce teklif aldığınızı biliyorum fakat yine de sormak istiyorum. Bugüne dek Süper Lig'de görev almanızı engelleyen bariyerler nelerdi? 16 yıllık teknik adamlık hayatınızda ilk kez Süper Lig'de görev alacaksınız. Neler hissediyorsunuz?
Heyecanlıyım. Burada olmak hep hayalimdi. Hep bunun için çalıştık. Daha önce nasip olmadı. Bunda bizim hatalarımızda olmuştur. Belki bize yapılan haksızlıklarda olmuştur. Bu noktadan sonra bunları artık çok fazla konuşmak ve irdelemek istemiyorum. Geldiğimiz yerin keyfini çıkarmak, burada başarılı olmak, kalıcı olmak istiyorum. Tabi söylediğin istatistikleri ben bilmiyordum. Çok hoşuma gitti çok gurur duydum. Bu kadar çok maça çıkıp en fazla puan toplayan teknik adam unvanını alabilmek gurur verici. Demek ki bulunduğumuz ligde önemli başarılar elde etmişiz, güzel işler yapmışız. Allah her zaman çalışana emeğinin karşılığını verir. Ben buna inanıyorum. Belki bizim için doğru zaman bu dönemdi. Belki bundan önce Süper Lig’e çıksaydık başarısız olacaktık, istediğimiz ortamı, takımı bulamayacaktık. Belki de Allah en sağlam şekilde Süper Lig’e gelmemizi ve burada kalıcı olarak yer alabilmemiz için bu dönemi nasip etti. Ben hep böyle bakıyorum. Çünkü maneviyatı yüksek, inançlı bir insanım. Her zaman her şeyde bir hayır ararım. Hiçbir zaman isyan etmem. Üzüldüğümüz, haksızlığa uğradığımız anlar olmuştur ama demek ki hepsinin bir sebebi var. Artık buradayız ve bundan sonra geriye dönüp bakmayı istemiyorum. Hiçbir şeyi irdelemek istemiyorum. Artık ‘Süper Lig’de ne yapabilirim, nasıl başarılı olabilirim?’ bunun mücadelesini yapacağım.
Hüseyin Eroğlu önemli bir başarı yakaladı. Kendisiyle sık sık konuşuyoruz. İyi bir dostum. Çok değerli ve kaliteli bir insan ve teknik adam. Mükemmel işler yaptı. Onlara da başarılar diliyorum. Bu sezon keyifli olacak. Onlarla mücadele içine girdik. Onlar birinci olarak çıktı biz play-off ile çıktık. Ama baktığımız zaman hem bütçe, hem imkanlar hem de camia olma anlamında onların bize göre büyük avantajları vardı. Rizespor ve Samsunspor gibi yıllarca Süpe Lig’de yer almış başarılar elde etmiş takımların yanında ilk defa Pendikspor’un yer alması, bu başarıda da bizim emeğimizin olması bizi ayrıca gururlandırıyor. İnşallah önümüzdeki süreç bizim adımıza çok daha keyifli olur.
Rizespor karşılaşmasından sonra yaptığınız açıklamalar geniş yankı uyandırdı. Şampiyonluğunuzun engellenmeye çalışıldığını vurguladınız "Bir şeyler yaratılmaya çalışıldı. Volkan Bayarslan bir şeyler yapmaya çalıştı. Birileri bizim çıkmamızı istemiyor. Rizespor'un çıkmasını daha çok istiyorlar." dediniz. Sizin şampiyonluğunuzu kim engellemeye çalıştı? Seçim atmosferinin hakemleri etkilediğini mi düşünüyorsunuz?
Maç sonrası yaşadığımız stres ve gerginlik anında bazı şeyler insanı düşündürtüyor. Bazen bu tür şeyler söyleyebiliyorsunuz. Ama ne olursa olsun artık bunlara çok girmek istemiyorum. O camialar büyük camialar. Mutlaka büyük destek görüyorlar ve bu çok normaldir. Biz bil ilçe takımıyız. Tarihinde ilk defa Süper Lig’e çıkmak için uğraşan ve bunu başaran bir takımız. Onlar yıllarca Süper Lig’de var olmuş takımlar. Gücü, lobisi her zaman daha büyüktür. Onlara saygı duyuyorum. Başarılı bir sezon geçirdiler, tebrik ediyorum. Bu konuda artık daha da fazla yorum yapmak istemiyorum.
PENDİK’TE 15 BİN KİŞİ KAPASİTELİ YENİ BİR STADYUM YAPILACAK
Geçen yıl yaptığımız röportajda Pendikspor'a yeni bir stadyum yapılacağını belirterek 'Çamlık bölgesine yeni bir stadyum yapılacak. Yakın zamanda başlayacak' demiştiniz. Ayrıca tesislerin de yıkılacağını duyurmuştunuz. Yeni stadyum projesi ne durumda ve tesislerinizin yenileme çalışmaları ne durumda ilerliyor?
Tesislerimiz yıkıldı ve yapımına başlandı. Yaklaşık 6-7 ay içerisinde inşallah mükemmel bir tesise sahip olacağız. Sahalarımız yenilendi. İki tane çok iyi sahada harika bir zemin üzerinde antrenmanlarımızı yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi hibrit çim. Stadyum konusunda bir sürü yenilik yapıldı ama stadyumumuz Süper Lig seviyesinde olmadığı için maçlarımızı başka bir yerde oynamak zorunda kalacağız. Yeni stadyum konusunda her şey tamam. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden de onay aldı. Sadece İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun imzasına kaldı. Sanırım o imza seçim atmosferinin yarattığı yoğunluktan dolayı gecikti. Sayın belediye başkanının imzayı atmasından sonra hızlı bir şekilde sanıyorum 2-2.5 yıl içinde bitirilmesi düşünülen bir stadyum olacak. Ama dediğim gibi İBB Başkanı ne zaman onaylar ve imza atarsa o zaman başlayacak. Çünkü stadyum İBB’ye ait bir arsada yapılacak. Bu nedenle tamamen onların onayı gerekiyor, bu onayı bekliyoruz. Daha sonrasında bir değişiklik yapılmazsa 15 bin kişi kapasiteli, çok güzel ve kutu gibi stadyum olması planlanıyor ve bu stadyumun çok amaçlı olmasının planları yapılıyor. Altında iş yerlerinin olduğu, farklı dükkan ve projelerin olduğu bir stadyum planlanıyor.
Gelecek sezon maçlarımıza ev sahipliği yapacak stadyum konusunda Ümraniyespor ile bi görüşme yapılıyor. Tabi bu biraz süreç alacak ama yüksek ihtimalle gelecek sezon maçlarımızı Ümraniyespor’un stadyumunda oynayacağımızı tahmin ediyorum.
TFF’NİN KURAL DEĞİŞİKLİĞİ 3. SIRADAKİ TAKIMA DEZAVANTAJ GETİRDİ
Geride bıraktığımız sezon öncesinde TFF, 1.Lig'de kural değişikliğine giderek ligi 3. sırada tamamlayan takımın doğrudan play-off finaline kalmasını kararlaştırdı ve sizde bu kuralın ilk meyvesini alan takım oldunuz. Kural gereği 18 günü maçsız geçerek final maçına çıktınız. Bu kural değişikliğini nasıl buluyorsunuz?
İlk bakışta iyi gibi görünüyor. Çünkü birçok takımın play-off yarışı içerisinde yer almasını sağlayacak bir sistem. Ama özellikle ligi 3. sırada bitiren takımın bu kadar uzun zaman maç yapmadan bekliyor oluşu bir handikap. Herkese bir avantaj gibi gelebilir ama biz bunun sıkıntısını ciddi anlamda yaşadık. 18 gün maç oynamamış, ritmi yavaşlamış, oyun üstünlüğü ve kabiliyetini kısmen kaybetmiş bir takım oluyorsunuz. Ne kadar antrenman yaparsanız yapın maç ortamı ve atmosferi çok farklı oluyor çünkü 90 dakika oynamak ve o ritmi kazanmak çok önemli. Bodrumspor, maç ritmini müthiş artırarak ve moralli şekilde finale geldi. Bize göre çok daha hazır bir şekilde finale geldiler. Biz bu anlamda sıkıntı yaşadık. Belki sezonun en kötü maçını oynadık. İstediğimiz oyun bu değildi. Ama kazanmasını bildik. Ama şunu söyleyebilirim ki bu kural değişikliği 3. olan takıma bir dezavantaj getirdi. Bunu net söyleyebilirim. Acaba eski sistem daha mı iyiydi? Çünkü eski sistemde ligi 3. sırada tamamlayan takım maç oynayarak finale geliyordu. Bu sistemin 3. sıradaki takıma net bir dezavantaj getirdiği mutlak. 18 günü maç yapmadan geçirmek takımı olumsuz etkiledi.
Lige çıkmayı bir puan farkla kaçırmış bir takım olarak bu biraz moral bozukluğuna neden oluyor. Yıllardır ligi 3. sırada bitiren takım Süper Lig’e çıkamıyordu. Bu durum insanın üzerinde baskı ve gerginlik yaratıyor. Final maçına çıkarken oyuncuların üzerinde ciddi bir heyecan vardı. Mümkün olduğu kadar bu heyecanı baskılamaya çalıştık ama maalesef ne kadar söylerseniz söyleyin oyun içerisinde oyuncular bu heyecan ve gerginliğin karşısında istediklerini yapamıyorlar. Bizde bunun problemini ciddi anlamda yaşadık.
GERİ DÖNÜŞLERİMİZ OLMASA BU NOKTADA OLAMAZDIK
Takımınızın yaş ortalaması 29 ve bu rakam ile PTT 1.Lig’deki en yaşlı takımsınız. Buna rağmen Sezon boyunca geriden geldiğiniz maçlarda 6 galibiyet 5 kez beraberlik elde ederek 23 puan elde ettiniz. Öne geçtiğiniz maçlarda da sadece 4 puan kaybettiniz. Bunu nasıl başardınız? Takım olarak geriden gelerek kazanma ve skoru koruma konusundaki başarınızı neye borçlusunuz?
Bir kere biz fiziksel olarak iyi, oyun olarak ise güçlü bir takımdık. Oyun kalitemizi sahaya doğru şekilde yansıttığımız her an saha içerisinde başarılı olduk. Zaman zaman motivasyon eksikliği yaşadık. Özellikle bireysel hata çok yaşadık. Antrenörlük hayatımda bu kadar bireysel hata yaşadığım başka sezonu hatırlamıyorum. O bireysel hatalardan yediğimiz goller bizi çok etkiledi. Ama geri dönüş konusunda çok kararlı ve güçlü bir takımımız vardı. Oyun ve oyuncu kalitemiz devreye girdiği anda zorlukları kendi lehimize çevirebilen bir takım olduk. Bunu zaten söylediğin gibi çok ciddi geri dönüşler yaparak başardık. Bu geri dönüşler olmasa zaten bu noktada olmamız mümkün değil. Bunu net söylemek lazım. Bu geri dönüş, inatçı, kararlı ve oyun gücü olan bir takımın yapabileceği bir geri dönüştü.
GÜÇLÜ BİR OYUNLA BAŞARILI OLDUK
Samsunpor yenilgisinden sonra takımı nasıl toparladınız? Şampiyonluk yolunuzda aldığınız belki de en kritik yenilgiydi...
Bizi çok üzdü ve yaralayan bir yenilgiydi. Ama bu birlikteliği toparlamak ve birlikte hareket etmek çok önemliydi. Biz çok güzel bir aileyiz. Altını çizerek söylemek lazım. İçerdeki o huzur ve aile yapısı, birbirimize olan güven ve inanç çok değerli. Özellikle Erdem Özgenç, Ferhat Öztorun ve kalecimiz Burak Ögür gibi isimler takım içerisinde abi ve toparlayıcı rolünü üstlenerek bize çok yardımcı oldu. Bunun yanında diğer oyuncularımızın karakter yapısı olarak çok güçlü ve iyi oyuncular olması bizim bu sıkıntıları kolay aşmamızı sağladı ve nihayetinde dirayetli bir duruşla, güçlü bir oyunla başarılı olduk.
SEZON BAŞINDAN BERİ ŞAMPİYONLUĞA İNANDIM
Final maçını bir tarafa bırakırsak hangi maçta şampiyon olacağınıza inandınız ve şampiyon olduktan sonra futbol dünyasından sizi ilk kim aradı?
Birçok insan tebrik etti. Mesajların çoğuna geri dönemedim. Neredeyse bir hafta oldu. O kadar çok arayan ve mesaj atan oldu. Herkesin araması çok önemli. Taraflı tarafsız bir sürü insan aradı, mesaj attı. Eski çalıştığım takımların taraftarlarından dahi arayanlar oldu. Tabi maç anında eşim ve oğlum yanımdaydı. İlk tebrik eden onlar oldu. Bunun yanında o kadar çok arayan oldu ki demek ki insanlar bizi bu kadar seviyor, değer veriyor ve en az bizim kadar mutlu oluyorlar.
Geçen sene kamp döneminde istediğimiz oyuncuları kadromuza katmaya başlayınca şampiyonluk konusunda umudum oluştu ve bunu oyuncularıma ifade ettim. “Herkes inanırsa biz bu işi başarabiliriz” diyerek onları ikna etmeye ve inandırmaya çalıştım. Sahadaki iyi oyun ve alınan sonuçlar onları da inandırttı. Ligin ilk yarısı bitince bu inanç daha arttı. Sezon başından beri bu şampiyonluğa inandım ve oyuncumu da inandırtmaya çalıştım. Sonunda da bu şampiyonluk nasip oldu.
PENDİKSPOR İLE SÖZLEŞME YENİLEYECEĞİZ
Sözleşmeniz sezon sonunda sona erecek. Yönetimle bir görüşme yaptınız mı ve transfer yaparken buna dikkat edecek misiniz? Yani “benim sözleşmem sezon sonu sona erecek. Tek sezonluk transferler ile takımı ligde tutayım bana yeter” şeklinde mi hareket edeceksiniz yoksa “kuracağım takım benden sonra da devam etmeli” düşüncesiyle mi hareket edeceksiniz?
Pendikspor’da uzun bir planlama yaparak buraya geldik. İmzalarımız bir senelik olabilir ama kulübün geleceği adına uzun vadeli planlar yapıyoruz. Sözleşmemizi yenileyeceğiz. İnşallah gelecek sezonda da Pendikspor’un başında olacağız. Yeni başarılarda güzel bir sezon geçirerek önümüzdeki sezonlara dair daha iyi hazırlıklar yapmanın planlarını yapacağız.
AVRUPA’DAKİ BÜYÜK TAKIMLARIN ANTRENMANLARINI TAKİP EDİYORUM
Modern futbolun gerekliliklerini yerini getirmek ve kendinizi geliştirmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Yabancı dil olarak, antrenman tarzı olarak... Bu konuda Guardiola'yı yakından takip ettiğinizi biliyorum.
Avrupa’nın büyük takımlarını çok fazla takip ediyoruz. Gerek antrenman performanslarını gerek saha içerisinde oynadıkları oyunları, yaptıkları değişiklikleri mutlaka takip ediyor ve kendimizi kendi imkanlarımızla geliştirmeye çalışıyoruz.
‘KÜME DÜŞME KALDIRILSIN’ SÖYLEMİ ÇOK GEREKSİZ VE SAÇMA
Deprem nedeniyle ligden çekilen takımların deprem öncesi karşılaşmaları geçerli sayılırken deprem sonrasındaki karşılaşmalarda hükmen yenik sayılması kararını nasıl buluyorsunuz? Bu durum sizce adil mi? Beşiktaş’ın yoğun itirazları olmuştu... ve deprem nedeniyle küme düşmenin kaldırılacağı iddia ediliyor. Sizce doğru bir karar olur mu?
Ben böyle bir şeyin doğru olacağını düşünmüyorum. Neticede bu, her takım için uygulanan ortak bir karar. Biz ilk yarıda oynadığımız maçta Adanaspor’a maç kaybettik. Hiçbir zaman ‘galip sayılalım’ gibi bir itirazda bulunmadık. Maç kaybeden takım bu isyanı yapıyor. Maçı kazansa yaparlar mıydı? Yapmazlardı. Biz bir puan tablosu yaptık. Deprem nedeniyle ligden çekilen takımlar ile oynanan maçlarda hükmen galibiyetlerin sayılmadığı, herkese 0 puan verildiği bir puan durumu yaptık rakipler arasında en avantajlı durumda biz yer aldık. Sıralamada bir anda yukarı sıçrıyorduk. Ama bunun hiç gündemini yapmadık. O yüzden ben deprem nedeniyle küme düşmenin kaldırılmasını da doğru bulmuyorum. Çok gereksiz ve saçma. Lig içerisinde büyük bir yoğunluğa neden olacak. Kulüpler bundan çok etkilenecek bir sürü sıkıntı olacak.
STADYUM VAR AMA ORTADA KULÜP YOK
Sizinle birlikte Süper Lig’deki İstanbul takımı 8 oldu. 3 İstanbul takımı dışındaki İstanbul takımlarının taraftarı az olduğu için Süper Lig’de İstanbul ekibi sayısının artmasının ligin marka değerini düşürdüğü yönünde yorumlar yapılıyor. Ne düşünüyorsunuz?
O zaman marka değerini yükseltmek için Anadolu’daki büyük camiaların doğru yönetilip yönetilmediğine, neden bu kadar çok borçlanma olduğuna herkes bir baksın. Oraya giden oyuncu parasını alamıyor, hoca parasını alamıyor. Bir sürü borçlanma var. Orada o kulüplerin olduğu şehirlerde kasap, manav parasını alamıyor. Ondan sonra o takımlar lige gelsin yine borç batağında sürüklensin ve birileri bundan mutlu mu olsun? Burada güzel işler yapan borçsuz kulüpler var. Kasımpaşa, İstanbulspor, Pendikspor sıfır borcu olan kulüpler. Çalışanlar istedikleri gibi rahat ortam bulabiliyor, paralarını günü gününe alabiliyor. Çalışma şartları iyi sağlanıyor. Çünkü bunlar şirket. Bu insanlar kendi şirketlerini nasıl yönetiyorlarsa takımlarını da öyle yönetiyorlar. Evet stadyum eksikliği problem olabilir, bu takımların taraftarı az olabilir. Ama Anadolu’ya baktığımız zaman işte en son Akhisar. Finali oynadığımız stadyum. Stadyum var ama ortada kulüp yok bitti. Bunun yanında Eskişehirspor yok, Bursaspor yok. Bunlar neden bu hale gelmiş? Neden bunlar yokken Pendikspor, İstanbulspor, Karagümrük ve Kasımpaşa var. İnsanlar mantıklı düşünürse bu konuda doğru yere ulaşacaktır.
Scouting konusunda neler düşünüyorsunuz? Bu konuya yeterince önem veriyor musunuz? Yoksa transferde menajer önerilerine mi dikkat edeceksiniz?
Rakiplerimizi ve çeşitli ligleri sürekli izliyoruz. Zaten birçoğu bildiğimiz oyuncular. Menajerler size sürekli oyuncu önerir ama benim için gördüğüm ve bildiğim oyuncu her zaman daha önemlidir.
DOLDUR BOŞALT OYUNUNU BENİMSEMİYORUM
Bazı takımlar yenik duruma düştükleri zaman stoperlerini forvete yollamayı tercih ediyor. Bunu son dönemde Fatih Terim sık sık yaptı. Zaman zamanda Şenol Güneş sizi forvete yollamıştı. Siz bu durum için ne düşünüyorsunuz? Yenik durumdayken nasıl gol arayan bir Pendikspor izleyeceğiz? Ve son olarak neler söylemek istersiniz?
Ben bunu çok tercih eden bir teknik adam değilim. Saha içerisinde belirli görevler ve oyun planı var. Bu planın dışına çıktığınız zaman saha içerisinde kargaşa oluşuyor. Ben uzun top oyununu, doldur boşalt oyununu benimseyen ve kabul eden bir hoca değilim. Fakat kesinlikle yapmam demiyorum. Mecbur kalırsak olabilir. Ama çok tercih ettiğim bir olay değil. Daha çok ayağa oynamayı tercih ediyorum.
Taraftarımız bu şampiyonlukta bize büyük destek verdi büyük katkı yaptı. Başkanımız Mahmut Türkoğlu ve tüm yöneticilerimiz 24 saatini bizimle geçirdiler. Birlikte mesai harcadık, bu takımı birlikte kurduk ve ekip olarak büyük bir başarının mutluluğunu yaşıyoruz.