Grup toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan MHP lideri Bahçeli, AK Parti ile yürütülen ittifak görüşmelerinin, 30 büyükşehir belediye başkanı ve onun altyapısını oluşturan belediyeler üzerinde yoğunlaştığını belirterek, "Partizanca değil akıllıca bir yol izlenmektedir. MHP'de pazarlık söz konusu olmaz " dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşmesinin olup olmayacağı sorusu üzerine Bahçeli, AK Parti ve MHP'den iki saygıdeğer yöneticinin bir araya gelerek çalışmalarını devam ettirdiğini; önemli adımlar atıldığını söyledi.
'ERDOĞAN İSTERSE GÖRÜŞÜRÜM'
"Çalışmalar olumludur, verimlidir." ifadesini kullanan Bahçeli, "Cumhurbaşkanımızın Türkiye'ye dönüşüyle birlikte, arzularlarsa kendi incelemelerini yaptıktan sonra, MHP ile görüşme isteği olursa görüşmeye hazır olduğumuzu geçmişte de ifade etmiştim, şimdi de ifade ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu istenip istenmediğine ilişkin soruya Bahçeli, "Henüz yok. Venezuela'dan da randevu istenmez yani." karşılığını verdi.
Büyükşehirlerde AK Parti ile ortak bir çalışma yürütüldüğüne ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Şu anki çalışma 30 büyükşehirin, büyükşehir belediye başkanı ve onun altyapısını oluşturan belediyeler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Her şey dikkate alınmaktadır. 2014, 2018 verileri göz önünde bulundurulmakta, partizanca değil akıllıca bir yol izlenmektedir. Zannediyorum hayırlı bir sonuç elde edilecektir." değerlendirmesini yaptı.
'PAZARLIK SÖZ KONUSU OLMAZ'
"MHP'nin görüşmelerde TBMM Başkanlığını istediği" yönündeki iddialar hatırlatılarak "Böyle bir pazarlık söz konusu mu?" sorusuna Bahçeli, "Tekraren söylüyorum, MHP'de pazarlık söz konusu olmaz. Partimizin karşısında bir pazar vardır, her türlü sebze orada bulunmaktadır. İsteyen alıp, isteyen satar ama bizim partimizde olmaz." cevabını verdi.
Bir gazetecinin, "MHP'nin böyle bir talebi olmadı mı?" sorusu üzerine Bahçeli, "Meclis Başkanı henüz var." dedi.
GRUP TOPLANTISI
Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu.
Burada Kılıçdaroğlu'nun Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesinde “Türkiye’nin Demokratları Yalnız Bırakılmamalıdır” başlığıyla yayımlanan makalesine tepki gösteren Bahçeli, "Kılıçdaroğlu neyin demokrasisinden bahsediyor?" ifadesini kullandı.
"Kılıçdaroğlu ve çevresi unutmasın, biz de gericiyiz. Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanıp uçmak gericilikse, her namuslu insan gericidir. Sosyal gerginlikler, toplumsal karmaşalar, ticaret savaşları, ekonomik cepheleşmeler yoğunlaşmakta ve hatta yaygınlaşarak devam etmektedir" diyen Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Beşeriyet hem birinci hem de ikinci dünya savaşı öncesi kutuplaşmaların benzerini yaşamaktadır. Avrupa diken üstünde, Kafkaslar kanayan yara, Ortadoğu yangın yeridir. Hakkaniyete saygı kalmamıştır. İçinde bulunduğumuz çağ huzursuzluk çağı olmaya namzettir. Sefalet, açlık, yoksulluk vahim bir tehdit durumuna ulaşmıştır.
İnsanlık ortak akılda buluşmazsa artan risk ve tehlikeler beşeriyete öğüterek yutacaktır. Bu sürecin kazananı küçük bir elit tabaka olacaktır. Bu şartlar altında 13. G-20 Zirvesi Arjantin'de toplanmıştır. Adil ve sürdürülebilir gelecek temasıyla toplanan G-20 Zirvesi'ne Türkiye damga vurmuştur. Sayın Erdoğan'ın hak ve adaleti gözetmeyen bir sistemin devam etmeyeceğine vurgu yapması çok önemlidir. Biz bu düşüncelere aynen iştirak ediyoruz. Fırat'ın doğusu, Kaşıkçı cinayeti takdir edilecek bir duruştur.
ABD MÜTTEFİKLİK HUKUKUNA DUYARSIZDIR
Türkiye-ABD müttefiktir. Ancak ABD müttefiklik hukukuna duyarsızdır. Türkiye sınırının hemen dibinde Suriye'nin kuzey doğusunda gözlem noktaları tam bir rezalettir. ABD kimi kimden korumaktadır. PYD/YPG lehine gözcülük yapması ne hukukla, ne adaletle, ne de ittifak onuruyla bağdaşmaktadır. Türkiye hiç kimsenin himayesine ihtiyaç duymayacak bir devlettir. Gözlem noktalarının kurulmasının amacı, Türkiye'yi izlemek, perdelemektir. Bunun adı terör ajanlığıdır, terörist seviciliğidir. Ok yaydan çıkmıştır. Gözlem noktalarından Türkiye'yi izleyen ABD derin bir çukurdadır. Bu devletin sabrı bir taşarsa herkes kaçacak delik arayacaktır. Gözlem noktalarını finanse edecek Suudi Arabistan, Allah'tan korkuyorsa önce işlediği vahşi cinayetin bedelini ödesin. Kılıç dansıyla belki bu günler kurtarılmış olabilir ancak bunların hiçbiri muhatabına onur sağlamaz, şeref katmaz. Gerek Suudi Arabistan'ın gerekse Birleşik Arap Emirliklerinin 15 Temmuz'a nasıl baktıkları sır değildir. Şimdi de ABD'nin gözüne girebilmek için terör örgütlerine destek vermeleri alçaklıktır, kepazeliktir.
Şu feleğin işine bakın ki Fransa sarsılmaktadır. Hatta 2. Fransız devriminden bile bahsedilmektedir. Sokaklara çıkan sarı yelekliler her yeri yakıp yıkmaktadır. Demokrasi, özgürlük ve insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayanların foyası meydana çıkmıştır. Gezi olayları sırasında polisin müdahalesinden rahatsız olan Fransa, bugünlerde ne dediyse yemiş yutmuştur. Biz başkalarının krizinden el ovuşturan bir ülke değiliz. Zamanında merhamet göstermiş ecdadın asil varisleriyiz. Avrupa zihniyeti çifte standarttan, geldiğimiz bu aşamadan vazgeçmelidir. Düşmanlığın kimseye faydası yoktur. Gün olacak devran dönecek, herkes yaptığını çekecektir. Hiçbir şey kimsenin yanına kar kalmayacaktır. Fransa'nın hali ibret vesikasıdır.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
Almanya'yı ziyarete giden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu nereye savrulduğunu ya bilmiyor ya da tutsak alındığından ses çıkmıyor. Bir Alman gazetesine yazdığı makalenin başlığına bakar mısınız? Türkiye'de demokratlar yalnız bırakılmamalıymış. Almanya'dan yardım dilenmek manda özlemi değil midir? Sayın Kılıçdaroğlu, aklına geleni işleme, her ağacı taşlama allah muhafaza kamyon farı görmüş tavşana dönersin. Seni ve zihniyetini MHP de kurtaramaz çürük ip de tutamaz. Kılıçdaroğlu ve çevresi unutmasın ki biz de gericiyiz. Millet şemsiyesi altında buluşanlar bu milletin köküne, ruhuna, tarihine tamamen yabancıdır. İşleri güçleri aldatmacadır. Şimdi varsa elinize bir sözlük alıp sözlerimi tercüme edin."
TBMM/AA