Türkiye son altı yılda beş kere sandığa gitti. Bu süreçte toplum olabildiğince politize oldu, ülkenin enerjisi siyasi tartışma ve kutuplaşmalara harcandı. Bundan sonra uzunca bir süre yeni seçim yok. Artık sandık atmosferinden çıkılıp ülkenin çözüm bekleyen sorunlarına yoğunlaşılması gerekiyor.
Yerel seçimler bitti fakat muamması sürüyor. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığında veriler CHP’li Ekrem İmamoğlunu işaret ediyor. Kesin sonucu iki gün sonra Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yapması bekleniyor. Öte yandan bu belirsizlik sürerken gözler ekonomiye döndü. Fakat kulaklar hâlâ seçim sonuçlarında. Seçim sonrası ilk işlem gününde TL’de borsa da dalgalı bir seyir izledi. Seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından piyasa da gerçek mesajları vermeye başlayacağa benziyor. Cuma gününü 5.58 civarında tamamlayan dolar/TL dün 5.64 seviyesinin üzerine kadar çıktı. Euro/TL de 6.31’dan alıcı buldu. Bu arada Borsa İstanbul’un BIST 100 endeksi 95.350 puan seviyesinde seyrediyor. Seçim gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomiyi önceleyen ve 4.5 yıllık seçimsiz dönem vurgusu yaptığı açıklaması pozitif algılansa da, İstanbul’da sonucun hala belli olmaması ekonomiye odaklanmanın gecikeceği algısına neden oluyor. Bu arada TL üzerinde başlıca baskı unsuru olan S-400/F-35 geriliminde ABD ilk somut adımı attı ve F-35 savaş uçaklarının operasyonel kapasiteye ulaşmasını sağlayacak ekipmanların Türkiye’ye teslimatını durdurdu. Konunun, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun NATO zirvesi için bu hafta Washington’a yapacağı ziyarette ele alınması bekleniyor. Bir bankanın Hazine yetkilisi, “Piyasada seçimlerin ardından yakından izlenen ve yön belirleyici birkaç konu var. 4 yıl seçimsiz dönem söylemi var; piyasanın öngörüsü de şu an için yerel seçimlerin bir erken genel seçimi tetiklemeyeceği yönünde. Ancak yine de seçim sonuçlarının AK Parti’de bir değişim yaratıp yaratmayacağını izleyeceğiz. Önümüzdeki hafta yapısal reform takviminin açıklanmasını bekliyoruz. Bu açıklamada kısa vadede popülist adımlara mı yoksa uzun vadeli yapısal adımlara mı odaklanılacağı önemli” dedi.
8 NİSAN REFORM SÜRECİ DE ÖNEMLİ
Türkiye, 4.5 yıllık seçimsiz döneme girerken, vergi reformu, hal ve perakende yasaları gibi ekonomik düzenlemelere yoğunlaşılması bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yerel seçimlerin ardından reform sürecine girileceğini ve 8 Nisan haftasında da ekonomiye dair yeni yol haritasının açıklanacağını ifade etmişti. Alınacak tedbirlerin bir kısmının yönetmelik ve kararname niteliğinde olması, bir kısmının yasal düzenlemeyle hayata geçirilmesinin yanı sıra 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nın açıklanması da bekleniyor. TBMM’de Ticaret Bakanlığınca hazırlanan Hal Yasası görüşülecek, Rekabet Kanunu reformu, Perakende Yasası çalışmaları hız kazanacak. İstihdam seferberliği kapsamında 2019 yılı içinde toplam 2.5 milyon yeni istihdam yaratılması için çalışmalar da sürdürülecek.
F-35 MESELESİ TANSİYONU YÜKSELTİYOR
Hazine yetkilisi açıklamasında şu noktalara da daeğindi: “Bir diğer konu ise Türkiye ABD ilişkileri. ABD önceki gün, F-35 savaş uçağında kullanılan ekipmanların Türkiye’ye tedariğini durduracağını açıkladı. Tansiyon artıyor ve bu piyasalara yansıyor. Çok kritik bir konu ve TL’yi her iki yönlü sert ayrıştırma potansiyeli taşıyor. Son olarak dolarizasyon konusuna gelirsek dün uzun bir aradan sonra ilk kez bireysellerin döviz satışına geçtiğini gördük. Bunun devam edip etmeyeceğini izleyeceğiz.” Türkiye için ABD kaynaklı bir başka zorlayıcı başlık da İran petrolüne verilen muafiyetin uzatılıp uzatılmayacağı. Muafiyetin süresi Mayıs ayında sona erecekken, ABD İran yaptırımlarını genişletmek için hazırlık içinde. Diğer taraftan küresel piyasaların izlediği başlıca gelişme kördüğüme dönen Brexit süreci. Son olarak dün İngiliz parlamentosu aralarında iptal ve yeni referandum seçeneklerinin de bulunduğu 4 farklı teklifi reddetti. Başbakan May’in planını 3 kez reddeden parlamento, geçtiğimiz haftalarda 8 başka teklifi de reddetmişti.
BİR TEPKİ DE ENFLASYONDAN GELECEK
Gözler ilk çeyreğe ilişkin önemli verilere çevrildi. TÜİK tarafından açıklanacak mart ayı enflasyonu ve TCMB’nin enflasyon değerlendirmesi piyasanın beklediği gelişmelerin başında geliyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın 4 Nisan’da Ankara’da mart ayı ve yılın ilk çeyreğine ilişkin dış ticaret verilerini açıklaması bekleniyor. Öte yandan, TÜİK tarafından 9 Nisan’da açıklanacak mart ayı ve ilk çeyreğe dair finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları da ekonomistler ve yatırımcılarla paylaşılacak. Gelecek günlerde yılın ilk işsizlik verileri, sanayi üretimi, sektörel ve ekonomik güven endeksleri ile mart ayı ve ilk çeyreğe yönelik konut satış istatistikleri de kamuoyuna duyurulacak. Ayrıca 8 Nisan’da açıklanması beklenen ikinci çeyreğine dair dış ticaret beklenti anketi de ihracat rakamlarına ışık tutacak. TCMB’nin dördüncü çeyrek finansal hesapları da gelecek dönemde açıklanacak önemli veriler arasında yer alıyor.
GÜVEN GELİNCE FAİZ DE GERİLEYECEK
Goldman Sachs analistleri Murat Unur ve Clemens Grafe yolladıkları bir notta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faizleri TL’ye güven oluştuğunda indireceğini söyledi. Enflasyon görünümünden ziyade finansal istikrar konusunun yakın vadede para politikasında temel sürükleyici olacağını belirten kurum, ilk faiz indiriminin 4. çeyrekte olacağını öngördü. Raporda “Daha önce Merkez Bankası’nın Haziran’da faiz indirmesini bekliyorduk ancak şimdi ilk faiz indiriminin bu yılın son çeyreğinde olabileceğini öngörüyoruz” ifadesi yer aldı. 2019 yılı büyümesine yönelik aşağı yönlü riskler olduğunu belirten uzmanlar bu yıl büyümenin eksi %2.5 olmasını bekliyor. Kurum enflasyonun beklenenden daha hızlı düşebileceği ve yıl sonunda %12 olacağı tahmininde bulundu. Son ekonomik verilerin de bu görüşlerini desteklediği vurgulandı. Analistler “Swap piyasasının zamanla normalleşmesi olası ancak son volatilitenin likidite priminin yüksek kalmasıyla sonuçlanacağını düşünüyoruz. Bu da iç finansal koşullarda sıkılaşmaya neden olacak” yorumuna da yer verdi.
‘SEÇİM BİTTİ GÜNDEM EKONOMİ OLMALI’
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) “Önümüzdeki seçimsiz dönem ekonomik, sosyal ve siyasal reform gündemimiz için önemli bir fırsattır” açıklamasında bulundu. Yerel seçimlerin de geride kalmasıyla, bundan sonraki seçimsiz dönemin ekonomik, sosyal ve siyasal reform gündemi için önemli bir fırsat olduğu vurgulandı. TÜSİAD “Yeni reform döneminde öncelikli hedefimiz ekonomik sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmek olmalıdır” açıklamasını yaptı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu “Bundan sonra Türkiye’nin ilk gündem maddesi ekonomi olmalı. Bu dönemi, kesintisiz bir icraat dönemine çevirmeliyiz” ifadesini kullandı. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: “Ekonomide atılacak çok adım, yapılacak daha çok işimiz var. Bu dönemi, kesintisiz bir icraat dönemine çevirmeliyiz.” İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, seçimlerin geride kalmasıyla, yapısal reform takviminin istikrarlı ve kesintisiz şekilde işlemesi için büyük bir fırsat yakalandığına işaret etti. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan “Seçimler sonunda hedefimiz ekonomik istikrar ve kalkınmaya yönelik olmalı. 4.5 yıllık seçimsiz bir yönetim sürecinde kamusal dönüşümlerin tamamlanması, ekonomik reformların netleşmesi, üretim-yatırım-ihracat hattında yeniden biçimlenen ekonomik modellerin uygulamaya konması, ülkemizin yeniden büyüme trendini yakalaması ortak gayemiz olmalı.” Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı (DEİK) Nail Olpak, seçimlerinin ardından ekonomi alanındaki yapısal reformların da hızlanacağı bir döneme gireceğini vurgulayarak “Yapısal reformların ekonomimize ivme katmasını bekliyoruz. Böylelikle, ülkemizin sürdürülebilir büyümeye hız kesmeden devam edebilmesi için kırılganlıktan uzak ve daha dayanıklı bir yapıya kavuşacağını düşünüyoruz.”