Restoran ve kafelerde özellikle de tatlı çeşitlerini yaparken sık sık kullanılan o materyal resmen zehir saçıyormuş. Ağızda ve boğazda yaralara yol açan o malzeme ölüme kadar götürebiliyor. Uzmanlar söz konusu o malzemenin tütün kadar zararlı olduğunu söyleyerek uyarılarda bulundu. İşte detaylar…
Halk arasında pürmüz olarak bilinen alev tabancası, sağlığa zararları ile duyanları resmen şaşkına çevirdi. Sütlaç, krem brüle gibi tatlıları yaparken sıklıkla kullanılan ve tatlıların yüzeyini yakmaya yarayan bu mutfak materyali adeta zehir saçıyor. Uzman isimler pürmüzün yiyeceklerde kullanılmasının sağlığa ciddi zararlar verdiğini söylüyor.
AKROLEİN MADDESİ SAĞLIĞA ZARAR VERİYOR
Pürmüzün tatlılarda kullanılırken karamelizasyon elde edildiği sırada akrolein maddesini ortaya çıkarması sağlığa zarar veriyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, söz konusu bu maddenin normalde doğada bulunduğunu ve sağlığa bir zararı olmadığını fakat fazla tüketildiği takdirde vücutta zararlara neden olabileceğini söyledi. Akrolein maddesinin ağızda ve boğazda yanmalara, yaralara yol açtığını söyleyen Göral, pişirme işleminde pürmüzün kullanılmamasını tavsiye etti. Doğal yollarla pişirilen yiyeceklerin tüketilmesinin daha doğru olduğunu söyledi.
“EN ÇOK PÜRMÜZÜ UYGULAYAN KİŞİDE OLUYOR”
Uzman isim, pürmüzün en çok da kullanıcıya zarar verdiğini söyleyerek şu açıklamayı yaptı:
"Bu pürmüzün kullanılması sonrası ortamda akrolein denilen bir zararlı madde oluşuyor. Tabi bu zararlı madde en çok pürmüzü uygulayan kişide oluyor, aşçılarımızda oluyor. Tabi yiyen kişide de oluyor. Örneğin tatlılarda karamelizasyon meydana gelirken akrolein ortaya çıkıyor. Bunun çok fazla alınması sakıncalı. Hani 1 kere 2 kereden dolayı bir şey olmaz. Devamlı yapılıyorsa ve yapan kişi de bunu devamlı uyguluyorsa kişi risk altında olabilir. Tabii akrolein çok da korkulacak bir madde değil, tütünde var, toprakta var doğada da bulunuyor. Ama belirli miktarı aşarsa çok sık tüketilirse bu akrolein maddesi vücutta zararlar meydana getirebilir. Özellikle ağız ve boğazda yanmalar, yaralar oluşabilir. Kişi bunu inhale ederse yani akciğerine alırsa akciğerde sıkıntılar, nefes darlığı hatta bazen alerji nadir de olsa ölüme kadar gidebilir. Çünkü herkesin bünyesi bir değil. Farklı kimyasallara karşı farklı tepkiler yapabilir. Belki arada bir tüketilebilir ama çok sık tüketmemek lazım. En çok yapan kişi risk altında. Tabi yiyen kişi de risk altında. Örneğin sütlacı pürmüzle yakmaya çalışıyorlar. O anda da bu akrolein maddesi oluşuyor. Dolayısıyla kişilerin bu konuda dikkatli olması gerekir."
GÖRÜNTÜYÜ GÜZELLEŞTİRİRKEN TADINI DEĞİŞTİYOR
Göral, pürmüzün 90-100 derecede tehlike saçtığını ifade ederek, "Muhtemelen 90-100 derecede. Çünkü o dokuyu yakması gerekiyor. Veya karamelizasyon oluşuyor. Oradaki tatlılar vasıf değiştiriyor. Aslındaki doğadaki gıdaların hepsi sağlıklı. Biz bazen pişirirken çabuk olsun, güzel gözüksün, müşteriyi etkilesin diye pürmüzle karamelizasyon yaparken tatların vasfı değişiyor. Belki görüntüsü güzel ama o esnada oluşan akroleinler kişi de bir takım sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle doğala kaçmak lazım, görüntüsü güzel, moda olan, çabuk tüketilen gıdalardan biraz uzak durmak lazım. Daha klasik, anne babaların pişirdiği gibi sütlaçları, tatlıları tüketelim. Teknolojinin geliştirdiği bir takım teknikler sağlığımıza olumsuz bir zarar verebilir" dedi.
“HİÇBİR ZAMAN KULLANMADIM”
Pürmüzü işletmesinde kesinlikle kullanmadığını söyleyen restoran müdürü Ahmet Yazıcı, "Ben 38 yıldır lokantacıyım. Ama hiçbir zaman ne Hatay sofralarına ne şu anda çalıştığım işletmede pürmüz kullanmadım. Aynı zamanda aşçılık belgem de var. Aşçılık yaptığım zaman da hep reddetmişimdir. Çünkü pürmüz gazın, ateşin, direkt ete ürüne temas etmesi sağlığa zararlıdır. Zararlı olduğunu bildiğimiz için karşıyım. Hiçbir zamanda kullanmadım. Şu anda müessesemizde kullanmıyoruz. Çünkü doğal fırınımız var. Fırınımızda gereken kızartmaları, pişirmeleri, ızgarayı her şeyi doğal yollar ile yapıyoruz. Pürmüzü kesinlikle reddediyoruz" diye konuştu.