Ramazan orucuyla kişinin beyindeki açlık toklukla ilgili hipotalamus bölgesini terbiye ettiğini dile getiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “On saatten fazla açlık oluştuğu için vücut ‘Aç kalıyorum eyvah’ diyor, alarma geçiyor. Beyin hücrelerini, kemik iliği hücrelerini kamçılıyor ve kendini yenileme yaptırıyor. Ramazan orucunun sinir sistemine verdiği sıkıntı, bu büyümenin sonucu” dedi.
Orucun beyne etkisini değerlendiren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ramazan orucunu inanmadan tutarsanız, çok acı çeker, huzursuz olursunuz. Beynimize, nörobilim penceresinden baktığımız zaman bir kimse ramazan orucuna inandığı zaman beyin onunla ilgili program geliştiriyor ve mideye, bağırsağa ilk birkaç gün alışma dönemi dışında ‘akşam yiyeceksin, ertelemek zorundasın’ diye mesaj veriyor. Kişi beyindeki açlık toklukla ilgili hipotalamus bölgesini terbiye ediyor” dedi. Vücudun on saatten fazla açlık oluştuğu için ‘Aç kalıyorum eyvah’ diyerek alarma geçtiğini ve kendini yenilemeye başladığını belirten Tarhan, “Beyinde büyüme faktörünü tetikliyor, beyin hücrelerini kamçılıyor, kemik iliği hücrelerini kamçılıyor ve kendini yenileme yaptırıyor. Ramazan orucunun sinir sistemine verdiği sıkıntı bu büyümenin sonucu. Bu döneme vücudumuzun sağlıklı çalışmasına katkı sağlayan bir süreç diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
‘TAHAMMÜL GÜCÜNÜ DE ARTIRIYOR’
Prof. Dr. Tarhan, orcun üç boyutlu bir ibadet olduğunu da vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu sosyal, mali ve şahsi bir ibadettir. Şahsi ibadet ile ilgili düşünürsek insanın içerisinde böyle duygular var; nefsi emare olarak bilinen yoldan çıkarıcı, baştan çıkarıcı duygular. Bu zamanda çok azgın olan duygular. Asıl özgürlük o duyguların dediğini yapmak değil o duygulardan özgür olmaktır. O duygular, baştan çıkarıcı, yoldan çıkarıcı, mal, makam düşkünlüğü, şöhret düşkünlüğü, aç gözlülük, çıkarcılık gibi insanlarda var olan genel duygular. Ramazan bu duygularla baş etmek için bir fırsattır. Toplu bir ibadet olduğu için herkese de etki edebiliyor.”
Ayrıca insana dayanıklılık eğitimi verdiğini de kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Dayanıklılık eğitimiyle ilgili pozitif psikoterapi yöntemlerinde modüller yazılıyor. Dayanıklılık eğitimi, fırsat eğitimidir. Bu dönem insanın dayanma gücünü, tahammül gücünü arttırıyor. Hayatta gizli psikoloji yasası var. Mükafatını tahammül edenlere veriyor. Oruç da tahammül gücümüzü, dayanıklılık gücümüzü arttırıyor” diye konuştu.