Kovid-19'un yeni varyantı tüm dünyada etkili olmaya başlarken Türkiye'de de yaygınlaşmaya başlıyor. Hastalığın çok hızlı şekilde bulaştığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Alim, "İnsanların maske takması gerekiyor. 65 yaş üstü insanları da mümkün olduğu kadar kapalı ortamlara götürmemek gerekiyor" uyarısında bulundu.
Korona virüsünün son günlerde yaygınlaşan yeni varyantı ‘XBB 1,5’ şu an bütün dünyada etkisini sürdürürken Türkiye'de de yayılmaya başlıyor. Önceki varyantlara göre ‘XBB 1,5'in bulaştırıcılığının daha yüksek olduğunu belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Alim, "Bağışıklık sistem elemanlarından, antikorlardan da hızlı bir kaçışı var. Onun için kapalı ortamdaki kitleler arasında çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Önümüzdeki günlerde de zannediyorum ki yayılmasını biraz daha fazla gösterecek" açıklamasında bulundu.
Alim, ‘XBB 1,5'in önceki varyantlardan farklı olduğunu vurgulayarak "Önceki varyantlar biraz daha vahşi seyrediyordu. Bu varyant biraz daha serin, biraz daha iyi ve insanları hastaneye çok fazla düşürmüyor. Hastanede yatış oranları çok daha az. Ancak toplum içerisinde hastalanma oranı çok daha yüksek” diye konuştu
'BÜTÜN ÜLKELERİ İSTİLA ETMİŞ DURUMDA'
Şu anda griple korona virüsün neredeyse toplumda birbirine karışmış durumda olduğunun altını çizen Alim, şunları söyledi:
"Hastalığın en belli başlı işte belirtileri, öksürük, soğuk algınlığı şeklinde halsizlik, yorgunluk, kırgınlık, ateş, boğaz ağrısı ve vücut ağrıları. Bunlar en belli başlı belirtileridir. Zaten şu anda griple koronavirüs neredeyse toplumda birbirine karışmış durumda. Bugün dünyada, kuzey yarım kürede neredeyse ‘XBB 1,5’ varyantı girmemiş ülke yok gibi. Bütün ülkeleri istila etmiş durumda. Bizim ülkemizde de şu anda böyle öksürük, boğaz ağrısı, kırgınlık olan birçok vakalar aslında ‘XBB 1,5’ varyantı."
'AŞI OLMAK ZORUNDAYIZ'
Varyantın ölüm riskinin düşük olduğunu vurgulayan Alim şöyle devam etti:
“Bu varyantta ölüm riski çok çok düşük. Yani önceki varyantlar gibi değil. Ancak çok çok düşük derken elbette 65 yaş üstü insanlarda, organ transplantasyonu, kemoterapi ve diyabetli olanlarda ölüm oranı yüksek olabiliyor.
Bağışıklık sistemi de çok önemli. Biz onun için diyoruz ki mutlaka aşı şart, bağışıklama şart, insanların aşı olmasını istiyoruz. Yine aşıyla biz bunu toplumdan uzaklaştırabiliriz. Aşıyla yenebiliriz. Aşı, maske, mesafe ve hijyen bunlar da çok önemli etmenler. Aşı vücudumuzda hücresel bağışıklık sistemini aktif halde tutuyor. Biz hep şunu diyoruz. ‘XBB 1,5’ bağışıklık sistemini atlatabiliyor. Ancak bağışıklığın tamamını atlatamıyor.
Bağışıklık sistemini aktif halde tutabilmek için mutlaka aşı olmak zorundayız. Yoksa hücresel immüniteyi vücutta hemen aktif hale getiremiyoruz. Biraz zamana ihtiyaç oluyor. O zaman içerisinde de bazen hastaları kaybedebiliyoruz. Onun için de immün sistemi aktif hale getirebilmek için her ne kadar bu virüs immün sistemden kaçsa bile aşı olmak zorundayız.”
'KAPALI ORTAMDA DURMAYIN'
Kapalı ortamlarda çok fazla durulmaması gerektiğini de belirten Prof. Dr. Ahmet Alim, “İnsanların maske takması gerekiyor. Bir de böyle 65 yaş üstü insanları mümkün olduğu kadar kapalı ortamlara götürmemek gerekiyor. Götürmek zorunda kalıyorsak bile hijyene, mesafeye dikkat etmek gerekiyor. Şu kış dönemini atlatana kadar maske ve mesafe kuralları önemli” dedi.