Koronavirüs hastalığı geçirenlerin özellikle akciğerlerinde hasar tespit edilirken, covid-19 geçiren aşısız kişilerin daha çok akciğer tutulumuna yakalandığı, aşılı olup da korona geçirenlerin daha az hasarla hastalığı geçirdiği tespit edildi. İşte, akciğer tutulumu nedenleri...
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük küresel kriz olan koronavirüs salgını, Omicron varyantıyla yayılmaya devam ediyor. Aralık 2019 tarihinden beri etkili olan covid-19 virüsünün vücutta en çok akciğerlere hasar verdiği ortaya çıktı.
AKCİĞER TUTULUMU NE DEMEK?
Koronavirüse karşı hatırlatma dozunun önemine dikkati çeken Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ayşin Kılınç Toker, "Şu dönemde (Aralık 2021) hastanede takip ettiğimiz hastalarımız eksik aşılı ya da hiç aşılanmamış kişiler.
Sağlık Bakanlığı'mızın önerisi ile üçüncü ve dördüncü dozlar açıldığı için bir an evvel kişilerin aşılanması gerektiğini düşünüyoruz. İlk iki dozu olup, üçüncü dozu olmamak ya da üç doz olup tanımlandığı halde dördüncü dozu olmamak ilk yapılan dozların anlamının kalmamasına neden oluyor. Maalesef hastalık yine geçiriliyor.
Aşılı ve aşısız ayrımı yaptığımızda akciğer tutulumu dediğimiz akciğerde hasar bırakacak şekilde hastalığı geçiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu akciğer hasarlarının nasıl bir dönüş olacağını şu an için kestirmemiz mümkün değil."
AKCİĞER TUTULUMU NEDEN OLUR?
Türkiye'de yaklaşık 1 yıldır koronavirüse karşı aşılama yapıldığını hatırlatan Dr. Toker, "İlk iki dozu olduktan sonra uzun zamandır üçüncü doz aşısını yaptırmayan kişilerde akciğer tutulumu yaşanıyor. Bu durumda da hastaların yeniden hastane ve yoğun bakım süreçleri hatta vefatlar söz konusu olabiliyor. Özellikle ek hastalığı ve bağışıklık yetmezliği olan 65 yaş ve üzeri hastalarda 6 aydan önce yapılan aşının neredeyse hiç etkisinin kalmamış olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
AKCİĞER TUTULUMU BELİRTİLERİ NELER?
Hastaneye gelen pozitif vakaların ağırlıklı olarak akciğer tutulumu yaşadığını belirten Ankara Şehir Hastanemizin Göğüs Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, "İnsanların çok dikkat etmesini istiyoruz. Akciğere girdi mi bunun çıkışı kolay olmuyor. Altta yatan hastalığı varsa biraz ileri yaştaysa çok riskli. Koronavirüs tüm organları tutabiliyor. Akciğer tutulumu varsa tablo kaçınılmaz olarak ilerliyor. İnsanların son derece duyarlı olmasını istiyoruz" dedi.
Prof. Dr. Karalezli, koronavirüsün akciğerleri etkilediği durumda, nefes almanın çok zor olduğunun altını çizerek, halen hastaneye başvuranların da son derece ciddi akciğer tutulumlarının olduğuna vurgu yaptı. Normalde insanların oksijen seviyelerinin yüzde 98 olduğunu ifade eden Karalezli, koronavirüse yakalananlarda oksijen seviyenin yüzde 70'lere kadar düştüğünü belirtti. Bu durumdaki hastaların oksijen seviyelerini değişik makinalar ve yüksek akım oksijen cihazlarıyla düzeltmeye çalıştıklarını anlatan Karalezli, diğer zatürre durumlarında bu kadar ciddi oksijen düşüklüğü görülmediğine işaret etti.