Uzmanlar prostatın ihmal edilmemesi ve ‘farkındalık’ açısından yanlış bilgilendirilmelerden kaçınılması gereken bir sağlık sorunu olduğunu söylüyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Umut Gönülalan ise konuyla ilgili doğru bilinen 10 yanlışı sıralıyor. Bunların başında ise prostat kanserinin yalnızca yaşlılarda görüldüğü inancı var!
Yeni yöntemlerin geliştirilmesiyle prostat ameliyatları korkulu rüya olmaktan çıkıyor ama halk arasında prostatla ilgili doğru bilinen yanlışlar, hala kanserin kendisinden daha tehlikeli bir biçimde yayılıyor.
Medova Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Umut Gönülalan, prostatla ilgili doğru bilinen 10 yanlışı sıraladı. Gönülalan, 50 yaş üzerindeki erkeklerin hiçbir sorun yaşamasalar bile senede bir defa prostat kontrolü yaptırmaları gerektiğini belirterek, özellikle birinci derece yakınlarında prostat kanseri öyküsü olanların 45 yaşından sonra yaptıracakları prostat kontrolünün hayat kurtarıcı olduğunu söyledi. Gönülalan, ülkemizde konuşulması ayıp karşılanan ve konuşulmadığı için de hastaların hurafeler nedeniyle doktora başvurmasının geciktiği önemli bir sağlık sorunu olan prostat hastalıklarıyla ilgili doğru bilinen yanlışları şöyle anlattı:
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Yalnızca yaşlılarda görülür
“Hayır, yalnızca yaşlı diye tabir edilen 60 yaş sonrası erkeklerde görülmez. Prostat kanseri 40’lı yaşlardan itibaren görülebilmekte ve yaşla birlikte sıklığı artmaktadır. Eğer ailede, özellikle baba ve erkek kardeş gibi yakın akrabalarda prostat kanseri öyküsü var ise yüksek risk grubu olduğundan, bu kişilerin 45 yaş üzerinde prostatlarını kontrol ettirmeleri gerekmektedir.”
Prostat bir hastalık
“Prostat tüm erkeklerde doğuştan itibaren bulunan bir organdır, hastalık değildir! Ortalama 20 gram ağırlığındadır. Prostat sıvısı meninin büyük bölümünü oluşturur. Bu sıvının görevi spermlerin dölleme fonksiyonunu artırmak ve semen kalitesini sağlamaktır.”
Sık idrara çıkmak
“BPH’li yani iyi huylu prostat büyümesi olan hastada şikayetlerin temel nedeni prostatın büyümesi nedeniyle idrar torbasının etkilenmesidir. Bunun sonucunda işeme ile ilgili şikayetler ortaya çıkar. Sık idrara çıkma şikayeti prostat büyümesinde olabilir, ancak sık idrara çıkmanın tek nedeni prostat büyümesi değildir!”
Hayır belki de iltihap olabilir
“Sık cinsel ilişki prostat kanseri yapmaz ancak çok partner değiştirenlerde geçirilen cinsel yolla bulaşan hastalıklar prostat iltihabı gibi sorunlara neden olabilir.”
Biyopsi kanseri yayar
Hayır! Prostat kanserinin teşhisi prostat iğne biyopsisiyle konulabilmektedir ve tüm dünyada yaygın olarak uygulanan güvenli bir metottur. Bu biyopsilerin incelemelerinde hiçbir şekilde kanserin vücuda yayıldığına dair bir bulgu saptanmamıştır.”
Lokal anestezi
“Biyopsiyi takip eden 1-2 haftalık süreçte meninin hafif kanlı gelebilmesi dışında cinselliği etkileyen hiçbir etkisi bulunmamaktadır. Prostat biyopsisi özellikle uygun lokal anestezi yapıldığında oldukça güvenli bir işlemdir.”
Yaşamın sonudur
“Kesinlikle cinsel hayatın sonu değildir! Özellikle yaşa bağlı iyi huylu prostat büyümesi nedeni ile yapılan ameliyatlarda, gelişen teknolojilerin de etkisiyle cinsel sorunlar yaşanmamaktadır!”
Erken ameliyat korur
“Hayır! Prostat, yapı olarak bir portakala benzer. İyi huylu prostat büyümeleri için yapılan gerek açık gerekse kapalı ameliyatlarda portakalın içindeki tıkanıklık yapan etli kısmı çıkarılır. Oysaki prostat kanseri, genellikle dışındaki kabuk kısmından ortaya çıkar. Prostat ameliyatı geçirenlerin de senelik prostat kanser taramalarını yaptırmaları gerekir.”
Kanserin kesin belirtisi
“PSA, prostat bezinin ürettiği ve kanda saptanabilen bir maddedir. Kanser taramasında yaygın olarak kullanılmasına rağmen prostat iltihabı ve iyi huylu prostat büyümesinde de yükselebildiği bilinmektedir. Bu nedenle PSA yüksekliği olan hastalarda klinik şüphe varsa mutlaka prostat biyopsisi yapılması gerekmektedir.”
Ameliyat hastalığı yaymaz
“Halk arasında ‘Bıçak değerse kanser yayılır’ inanışı tedavi olabilecek birçok hastanın ameliyattan vazgeçmesine ve hastalığın ilerlemesine neden olabilmektedir. Prostat kanseri erken evrede, yani prostat içine sınırlı olduğu dönemde yakalandığında yüzde 100’e yakın tedavi edilebilir bir kanserdir. En önemli tedavi seçeneği ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de prostat ameliyatıdır.”