Kendinizi sürekli aç hissedip iştahınızı bir türlü kontrol edemiyorsanız bunun altında yedi sebep yatıyor olabilir. Uzman bariatrik diyetisyen Nazlı Acar, bu sorunun nedenlerini ve çözümlerini anlattı.
Uzman bariatrik diyetisyen Nazlı Acar sağlıklı beslenme programlarıyla ideal kilosuna ulaşmış fakat yemek yeme arzusu (craving) nedeniyle yeniden kilo olmaya başlayan pek çok kişi olduğunu belirterek aşırı yeme arzusunun sağlıklı yaşam programlarını çöpe attıran en büyük etken olduğunu söylüyor. Acar’a göre, yemek yeme konusunda oluşan karşı konulamaz arzunun sebepleri şöyle:
Hormonlar: Endokrin bezlerden tiroid, adrenal, hipofiz ve gonad obeziteyle ilişkili. Peki, bu endokrin bezler bizi nasıl etkiler? Yiyecekler bizim yakıtımızdır. Acıktığımızda yemek yeriz, onları sindirir enerji olarak kullanırız. Açlık ve tokluk gibi hislerimiz vardır. Öte yandan kimi yiyecekleri, aç olmasanız da arzulayabilirsiniz. Aşermeler, çoğunlukla hormonlardaki değişimlerle ilgili. Bunu bilmek, bizi hormonların değiştiği dönemlere karşı daha uyanık kılar.
Kan şekeri seviyesi: Vücut fonksiyonlarının sağlıklı olması için glukoz gerekir. Yeterli ve dengeli beslenerek kan şekerinizin stabil kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer kan şekeriniz gün içinde dalgalanırsa, kendinizi yüksek kalorili yiyecekleri arzularkensbulabilirsiniz. Bunun çaresi ise öğün atlamadan, sağlıklı ara öğünlerle beslenerek, kan şekerini dengelemektir.
Vitamin-mineral yetersizliği: Yediğimiz her şey vücudumuzda yağa veya enerjiye dönüşür. Eğer aldığınız enerji fazla, yaktığınız enerji azsa, kilo almak söz konusu. Hareketli bir yaşam sürseniz bile yine de enerji yakabilmek için bazı enzimlerin aktif olması önem taşıyor. Enzimleri aktif hale getiren önemli vitamin ve mineraller vardır. Eğer bu vitamin ve mineraller vücutta yetersizse o zaman kilo kaybı yerine kilo artışıyla karşılaşabiliyoruz. Örneğin vücut yağının artması, D vitamininin aktivasyonunu engeller ve bu da obezite sebebi.
Karbonhidrat tokluğu: Pizza veya hamburger karın doyurmak için kolay bir tercih fakat gün içinde çabuk acıkır sınız. Bunlar yerine liften zengin tahıllar, yağlı tohumlar, meyve, sebze ve baklagiller tercih edilebilir.
Duygusal-psikolojik faktörler: Depresyondaysak, stresli bir işimiz varsa ya da duygusal olarak kötü bir dönemden geçiyorsak, daha çok yemek yemek ve daha kalorili besinler almak isteriz. Bunun ardında yatan sebep seratonin seviyemiz. Nişastalı ya da şekerli yiyecekler, seratonin salınımını arttırdığından bu duygusal dönem devam ettiği sürece, bu tarz yiyecekleri arzulamaya devam edebilirsiniz. Bu da ardından yeme bozukluklarını ve kilo alımını getirecektir.
Yemek yeme ihtiyacı: Hissettiğiniz yemek yeme hissi, gerçek olmayabilir. Belki de o besini arzuladığınız için çalan, yanlış bir alarm. O nedenle tok olduğunuz halde canınız bir besini çok istiyorsa ya biraz tadına bakıp bırakın yani ‘nefsinizi körleyin’ ya da kendinizi kontrol edemeyecekseniz hiç dokunmayın.
Katı diyet planı: Katı bir diyet planı, bazı yiyeceklere karşı arzuyu daha da arttırabilir. Diyetinizde sağlıklı olan tüm yiyeceklere yeterince yer vermeniz önemli. Aynı sınıftaki yiyecekleri yer değiştirerek ya da porsiyonları küçülterek tüketebilirsiniz.
