Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Yalçın "Çocukların eli kalemdir, eli silah tutmaz. 18 yaşındaki altındaki herkesin yeri okuldur. O yüzden bunlar okul çağındaki çocuklar" dedi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, oturma eylemindeki Diyarbakır annelerini ziyaret ederek, onlarla sohbet etti. Yalçın, burada yaptığı konuşmada, annelerin yüreğindeki yangını, içlerindeki sızıyı hissettiklerini söyledi.
Hacire Anne ile başlayan annelerin evlatlarıyla kavuşma hasretinin son bulmasına yönelik çağrıları anlamlı ve kıymetli bulduğunu kaydeden Yalçın, bu süreci ancak annelerin yüreğindeki sevgi, merhamet ve çığlığın durdurabileceğini belirtti.
Annelerin yaşadığı samimi duyguları Ankara'dan hissederek geldiğini ifade eden Yalçın, "O yüzden bütün annelerin ve herkesin buna yankı vermesi son derece önemli. Buraya gelen bir evladınız, kardeşiniz olarak benim size diyebileceğim, Allah tez zamanda evlatlarınıza kavuştursun, Rabbim hiç bir anneyi evladının, okul çağındaki çocuğunun dağa götürülmesi gibi bir şeyle karşılaştırmasın." diye konuştu.
"BURADAKİ AİLELER FERYAT EDİYOR"
Başkan Yalçın, 18 yaşın altındaki herkesin yerinin okul olduğunu 2003 ile 2015 arasında 2 binin üzerinde çocuğun okullarından alınıp, dağa kaçırıldığını ifade ederek, teröristlerin 142 öğretmeni şehit ettiğini, 233 okul ile 35 cami ve 11 Kur'an kursuna zarar verdiğini belirtti.
Sağlık çalışanlarının savaş ortamında bile hedef alınmazken, teröristler tarafından hedef alındığına işaret eden Yalçın, şöyle devam etti:
"Burada son derece sade, bir anne hassasiyetiyle bir çığlık ve feryat yükseliyor. Her sabah uyandığında evladını göremeyen bir annenin burada yürek yangınını ifade ettiği ve toplumun tamamını etkilediği insanların da bulunduğu yerden buraya yüreklerini kattığı bir süreç yaşanıyor. Türkiye terörden çok çekti. Buradaki aileler 'çocuğum okul çağındaydı, elimizden alındı, kandırıldı, götürüldü' diye feryat ediyor."
"BU ÇOCUKLAR BİZİM ÖĞRENCİLERİMİZDİR"
Çocukların yerinin okul olduğunu aktaran Yalçın, şunları kaydetti: "Okul çağındaki çocuğun ailesinden koparılarak daha zihinler berraklaşmadan, eğitimden edildiği bir zemin var. Bu Türkiye'nin bir acısı. Çocukların eli kalemdir, eli silah tutmaz. 18 yaşındaki altındaki herkesin yeri okuldur. O yüzden bunlar okul çağındaki çocuklar. Çocuklar sırada geleceğe ter dökerek, geleceğe çalışır. Necmettin Yılmaz ve Şenay Aybüke öğretmenini ve bunun gibi 142 arkadaşını kaybetmiş eğitimciler olarak bu konu aynı zamanda eğitimcilerin konusudur. Dolayısıyla bu çocuklar bizim öğrencilerimizdir. Türkiye genelindeki bayan öğretmenlerimizin, buradaki annelerin yürek yangınına ve çığlıklarına ortak olmaya yönelik hassasiyetleri var. Çünkü o çocuklar onların çocuklarıdır. O çocuklar ailelerinden uzaklaştırılmış, terör sarmalının içerisindedir. Anneler burada çığlık atıyor. Buraya annelerin yürek yangınına duygumuzu katmak, gözyaşına gözyaşımızı akıtmak, bu ülkede terör bitecekse onu da annelerin gerçekleştireceğini ifade etmek için geldik."
DİYARBAKIR/AA
