FETÖ, devleti ele geçirmek adına yıllarca kurguladığı soruşturmaları birebir hayata geçirdi, prova ettiği karanlık planları tek tek uyguladı. Örgüt, Balyoz’dan 15 Temmuz darbe girişimi, İzmir Askeri Casusluk, Kozmik Oda ve MİT TIR’ları soruşturmalarından casusluk, devlet büyüklerine suikast iddialarından Cumhurbaşkanı’na suikast girişimine, tüm kurgularını gerçekleştirdi.
KARAR ANALİZ / HİLAL ÖZTÜRK
FETÖ, yargı ve emniyette etkin olduğu yıllarda Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Kozmik Oda, MİT ve Müsteşar Hakan Fidan’a soruşturma, MİT TIR’larının durdurulması 17/25 Aralık operasyonları gibi sayısız kumpası soruşturmaya dönüştürdü. Tüm bu soruşturmalarda kamuoyunu ikna etmek için toplumun kırmızı çizgilerine mesajlar verdi. TSK’nın yapısını değiştirirken, devletin hafızası kabul edilen kozmik odalara girerken, istihbarat teşkilatını ele geçirmeyi hedeflerken, dönemin Başbakanı Erdoğan’ı ve hükümeti devirmeyi planlarken hep aynı taktikleri izledi. Türkiye’nin kâbuslarını soruşturmalara gerekçe göstererek, senaryo ve hukuksuz yargılamalara tahammül gösterilmesini sağladı. Ancak tüm bu kumpasları bizzat gerçekleştirdiği 17/25 Aralık ve 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde ortaya çıktı. İşte FETÖ’nün hedeflerine ulaşmak için düzenlediği kumpasları nasıl hayata geçirdiğinin çarpıcı örnekleri:
1- CASUSLUK’TAN KOZMİK ODA’YA
FETÖ savcıları, İzmir’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin de aralarında olduğu 88’i tutuklu 357 kişi hakkında “gizli belge ve belge bulundurma” suçlamasıyla dava açtı. İddia fuhuş yaptırılan kadınlar aracılığıyla yüksek rütbeli askeri personelin uygunsuz görüntülerinin çekilmesi ve bunlarla şantaj yapılarak bazı askeri bilgileri elde ettikleriydi. Sözde şüphelilerden birinden ele geçirilen Pandora isimli bir veri tabanında fişlenen askerler ve devletin gizli bilgileri vardı. FETÖ, casusluk kumpasını TSK’da hedeflediği değişiklikleri yapmak için kullandı. FETÖ’nün casusluk faaliyetlerine sayısız örnek var ancak, en çarpıcı olanlardan biri Kozmik Oda olarak bilinen dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast yapılacağı iddiasıyla Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’na girilmesi. Devletin hafızası olarak bilinen ve ancak savaş döneminde kullanabilecek stratejik bilgiler örgüt tarafından ele geçirildi. MİT TIR’ları dosyası da casusluk faaliyetine çarpıcı bir. Türkiye’nin Suriye’deki Türkmenler’e gönderdiği yardımları takip ederek jandarmalara baskın yaptıran örgüt, elde ettiği görüntüleri işbirliği içinde olduğu ülkelere ve medyaya sızdırarak Türkiye’ye uluslararası yaptırım uygulanması için kumpas kurdu. Ayrıca 15 Temmuz sonrası Avrupa’ya kaçan ve iltica eden bu üst rütbeli askerlerin, Türkiye’nin en kritik askeri bilgilerini sığındıkları ülkelerle paylaştığı değerlendiriliyor.
2- BALYOZ’DAN 15 TEMMUZ’A
FETÖ, stratejik öneme sahip komutanlıkların ele geçirilmesi hedefine ulaşmak için örgüt üyesi silahlı kuvvetler görevlilerinin terfi ettirilip mevcut komutanların tasfiyesi için harekete geçti. Bunun için en kullanışlı bahane AK Parti’ye darbe yapılacağı iddiaları oldu. 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat postmodern darbesinin halk üzerindeki etkisini çok iyi bilen örgüt “Fatih Camii Bombalanacaktı”, “Kendi Jetimizi Düşürecektik” başlıklı haberler yaptırdı. Ardından 2003’teki darbe plânlarının ele geçirildiği ‘çarşaf’ ve ‘sakal’ kodlu planlara göre darbe ortamı yaratmak amacıyla Fatih ve Beyazıt camilerinde cuma günü bombalı saldırı düzenleneceği belirtilerek kamuoyunda TSK tarafından darbe yapılabileceğine dair algı oluşturdu. Sözde Balyoz davasıyla ‘askerin darbe girişimi’ni durdurmak için harekete geçti. FETÖ, 15 Temmuz’da TBMM, köprü ve camiileri ateş altına alınarak askeri darbe planları bizzat gerçekleştirildi. Kumpas davalardaki darbe planlarındaki gibi asker üyelerini örgütledi. Yurtta Sulh Konseyi adını verdiği sahte bir cunta icat etti, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını kaçırarak kanlı kalkışmanın askeri darbe olduğu görüntüsü vermeye çabaladı.
3- YALAN İHBARLARDAN MARMARİS’E
FETÖ Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başbakanlığı döneminden itibaren sık sık suikast yapılacağı ihbar ve iddialarını gündeme getirdi. Amacı, yaptığı tüm kumpasları haklı gösterecek bir gerekçe üretmekti. FETÖ’cüler, 15 Temmuz gecesi bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast planladı ve girişimde bulundu. Marmaris’te ailesiyle birlikte tatil yapan Erdoğan’a suikast düzenlemek için özel bir askeri tim görevlendirildi. Suikasti de asker üniformalı teröristlere yaptırarak Türk toplumunun hafızasındaki merhum Başbakan Adnan Menderes travmasını yeniden yaşatmayı hedefledi. FETÖ, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası, Türkiye’ye uluslararası müdahaleyi haklı hale getirmek için iç ve dış kamuoyu hazırlamaya çalıştı. Türkiye’nin güvenli bir ülke olmadığını, özellikle yabancı temsilcilerin can güvenliği bulunmadığı propagandasını yurtdışındaki üyeleri üzerinden dünyaya yaymaya başladı. Kara propagandasını Rus Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti ile kumpasa dönüştürdü. Radikal dinci örgüt üyesi görüntüsü verdiği bir FETÖ’cü polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş, Karlov’u medyanın takip ettiği bir sergi açılışında katletti. Ancak Rusya ve Türkiye’nin suikast olayını birlikte soruşturması FETÖ kumpasının bozulmasını sağladı.
4- 17/25 ARALIK’TAN KPSS HIRSIZLIĞINA
FETÖ, 17/25 Aralık sürecinde 4 bakan hakkında yolsuzluk iddialarıyla operasyonlar başlattı. Ancak bu süreç sonunda FETÖ’nün KPSS başta olmak üzere, askeri ve polis okulları da dahil tüm kamu sınavlarında soru çaldığı ortaya çıktı. Soru hırsızlığının yanı sıra, insanların duygularını da kullanan örgüt, himmet, kurban parası adı altında topladığı paraları çalarak, karanlık planları için kullandı.
5- TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İŞBİRLİĞİ
FETÖ’nün İstanbul Başsavcılığı’ndaki Özel Yetkili Savcısı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı 7 Şubat 2012’de ifadeye çağırdı. İddia, çözüm sürecinde MİT’in PKK ile istihbarat paylaştığı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarının istihbarat görevlileri tarafından Kandil’e iletildiğiydi. Amaç MİT Müsteşarı’nın gözaltına alınarak vatan hainliğinden yargılanmasını sağlamaktı. O dönem bu soruşturmayla dönemin Başbakanı Erdoğan’ın da aynı suçlamayla yargılanmasının hedeflendiği değerlendirilmesi de yapıldı. FETÖ bu soruşturmasındaki iddiayı, çözüm süreci sona erdikten ve PKK’nın hendek terörüyle saldırıya geçtiği dönemde bizzat uyguladı. Ceylanpınar’da iki polis memurunun uykularında katledilmesi olayında teröristlere bilgilerin FETÖ tarafından verildiği değerlendirmesi yapıldı. O tarihten sonra PKK’ya yapılan birçok operasyonda FETÖ’cü polislerin bilgi sızdırdığı belirlendi.
