KARAR'ın haberi ses getirdi, Kültür ve Turiz Bakanlığı, açık artırmaya çıkarılan Yunus Emre Divanı'nın el yazması Karaman nüshası için devletin rüçhan hakkını kullandı. Kayserilioğlu ailesine ait olduğu ifade edilen unik eserin Phebus Müzayede Evi tarafından 24 Kasım'da açık artırmaya çıkarılması bekleniyordu. Bugün gerçekleşen müzayedede eserin satıştan çekildiği, Bakanlık tarafından alınacağı açıklandı.
SALİHA SULTAN
KARAR'ın haberi ses getirdi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, açık artırmaya çıkarılan Yunus Emre Divanı'nın el yazması Karaman nüshası için devletin rüçhan hakkını kullandı. Kayserilioğlu ailesine ait olduğu ifade edilen unik eserin Phebus Müzayede Evi tarafından 24 Kasım'da açık artırmaya çıkarılması bekleniyordu. Karar'ın 14 Kasım'da gündeme getirdiği müzayede hakkında konuşan Yunus Emre uzmanı Dr. Mustafa Tatcı, “Eser vakıf malıdır, Kayserilioğlu ailesine ödünç verilmiştir. Aileye ait olduğu iddiası doğru değildir. Azmi Avcıoğlu'nun 1940 tarihli makalesi buna delildir" diyerek, Kültür Bakanlığı'na esere el koyması ya da satın alması çağrısında bulunmuştu.
SALI GÜNÜ RESMİ YAZI GİTTİ
Canlı yayınlanan müzayedede konuşan Phebus Müzayede Evi'nden Avukat Fatih Selim Bayram, eserin Kültür Bakanlığı'nın isteği ile satıştan çekildiğini şu ifadelerle aktardı: "Kültür Bakanlığı'ndan salı günü yazılan yazı ile eseri satın almak için devletin rüchan hakkını kullanmak istediğini öğrendik. Bu şu anlama geliyor, 'Satıyorsan gel ben alacağım, bu benim için çok önemli bir şey demektir', Çok kıymetli bir olay, biz devletin bu tarz eserleri kamu kurumlarına kazandırmasından çok memnun oluruz." Bayram, eserin öncelikle bir kurum tarafından inceleneceğini, orijinalliğinin kanıtlanmasının ardından Bakanlık tarafından kendilerine bir teklif sunulacağını belirterek, "Bu fiyatın müzayede evinin sunduğu açılış fiyatının üstünde veya altında olabileceğini, kabul etmediği takdirde eser tekrar satışı mümkün olarak tescillenecek" dedi. 14 Kasım'da 50 bin dolar açılış fiyatı ile müzayedeye çıkarılan eserin fiyatı 24 Kasım'da müzayede öncesi ise 65 bin dolar olarak güncellenmişti.
'FİYATTA ANLAŞIRSAK PROBLEM YOK'
Avukat Bayram, müzayededeki konuşmasının devamında müzayedelerde satışa çıkan eserlerde devletin rüçhan hakkını kullanmasındaki uygulamaya dair de şu eleştiriyi de dile getirdi:
"Buradaki teknik arıza şu, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde de devletin rüçhan hakkı var ama devletin temsilcisi müzayedede bulunuyor ve açık artırmaya katılıyor. İş böyle yapıldığı zaman ne eserin sahibi olan aile ne de eseri satışa koyan müzayede firması tarafından hiçbiri mağduriyet doğmuyor. Son derece güvenli bir kültür varlıkları satışı ortamı olmuş oluyor. Ama rüchan hakkını devlet satıştan çekerek kullandığında bizim bu işe harcadığımız ciddi bir emek zayi olmuş durumda. Fiyatta anlaşır, devlete bu eseri satarsak, tamam bir problem yok gibi görünüyor. Ama satılmadı geri döndü biz bir sonraki müzayedemize çıkaracağız bunu veya ilgili koleksiyonerlerine, alıcılarına elden teklif edeceğiz. Ancak her halukarda tatsız bir ortam var."
'ESERLERİN YURT DIŞINA ÇIKMAMASI İÇİN KANUN DEĞİŞMELİ'
Bayram, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu ortamın doğuracağı sonuç şudur, bizim bildiğimiz başka kıymetli aileler var, Yunus Emre Divanı'nı ellerinde bulunduran kıymetli Kayserilioğlu ailesi gibi, ellerinde çok nadir yazma eserler bulunduruyorlar. Daha nadir ve daha ilmi kıymeti yüksek yazma eserleri olan aileler var. Biz onların eserlerini de getirin yurt içinde bu satalım diyoruz. Ancak ortam böyle olduğu takdirde biz bu aileleri yurt içinde satmaya nasıl ikna edeceğiz? Mevcut sistemin sakat olduğu tek tarafı o. Biz bunu Kültür Bakanlığı görevlilerine izah ediyoruz. Çok güzel geri dönüşler aldık Bakanlık görevlileri tarafından, derdimizi anlıyorlar. Ancak prosedür olarak onların da bağlı olduğu kanunlar var. Şu anki mevcut kanun 1983 yılında yapılmış, yani dünyada kültür sanat politikaları hiç gelişmeden önce yapılmış bir kanun ve hala bunu uyguluyoruz. İnşallah haftaya Kültür Bakanlığı'ndan resmi dönüş aldığımızda bunu bütün koleksiyonerlere duyuracağız. Fakat bugün maalesef Yunus Emre Divanı'nı tarafınıza arz edemiyoruz."
NE OLMUŞTU?
KARAR, 14 Kasım'daki haberinde Yunus Emre Divanı'nın Karaman nüshası açık artırmada ortaya çıktığını kamuoyunun dikkatine sundu. Yunus Emre'nin yaşadığı çağ olan 14'üncü yüzyıla tarihlendirilen paha biçilemez eser 50 bin dolar açılış fiyatı ile satışa sunuldu. Mikrofilmi Milli Kütüphane'de yer alan, aslı son olarak merhum avukat Baha Kayserilioğlu'nun şahsi kütüphanesinde olduğu bilinen eserin 24 Kasım'da en yüksek parayı verene satılması planlanıyordu.
KARAR'a konuşan Yunus Emre uzmanı Dr. Mustafa Tatcı ise, eserin aileye ait olmadığını iddia ederek, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na esere el koyması ya da satın alması çağrısında bulundu.
Dr. Tatcı, söz konusu haberimizde şunları söylemişti: “Karaman nüshası demek ki Baha beyin vefatının ardından çoluk çocuğunun eline geçti. Bu eser Şeyh Bekir Efendi'nin tekkesinin vakfına ait eserdir, bunun kaydı vardır. Eserin şimdi yüzlerce yıldır Kayserilioğlu ailesinde olduğu iddia ediliyor, hayır bu asla doğru değildir. 50 bin dolar değerle müzayedeye çıkarmışlar, satılıp bir kuruş boğazlarından geçse haram olur, çünkü eser o aileye ait değil. Eserin tarihsel değeri vardır, aslına rücu etmelidir ve Kültür Bakanlığı esere el koymalıdır. Aile mahkemeye verilirse de kazanılır, Azmi Avcıoğlu'nun makalesi eserin vakıf malı olduğuna delildir. Karaman nüshasının yeri Millet Kütüphanesi'dir.”