ABD, Suud ve İsrail tarafından ‘Filistin sorununa çözüm’ adı altında hazırlanan teslimiyet planına ilişkin iddialar ayyuka çıktı. ABD, Müslümanların ilk kıblesi Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımaya hazırlanırken, Filistin’i ‘ikna’ görevi Riyad’a verildi. İslam dünyasında ise sessizlik hakim.
HABER MERKEZİ / İSTANBUL
Müslümanların ilk kıblesi Kudüs, ABD, Suudi Arabistan ve İsrail’in ortak planıyla elden gidiyor. Washington yönetimi, İsrail’in Kudüs’ü tamamen işgal etme hayalini gerçekleştirecek ve bölgeyi kaosa sürükleyecek bir hamle yapmaya hazırlanıyor. İçeride Rusya soruşturmasıyla sıkışan Trump, Yahudi lobisinin etkisiyle Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmeye hazırlanıyor.
İsrail’e yakınlığıyla bilinen Trump, damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’ı ‘Ortadoğu’da barış’ için görevlendirmişti. Kushner’ın bu konudaki ilk adımı da Filistin meselesine yönelik bir ‘çözüm’ planı hazırlamak oldu. Plana ilişkin, gerek Arap gerekse Amerikan basınında birçok iddia ortaya atıldı. Suudi Kralı Selman’ın, Filistin lideri Mahmud Abbas’a “Ya bu planı kabul et, ya da istifa et” dayatmasında bulunduğu öne sürüldü. Bu iddiaların sonuncusu ise Trump yönetiminin, çarşamba günü İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararını kamuoyuna duyuracağı yönündeydi. Kushner, önceki gün düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde bir konuşma yaparak bu konudaki iddialara da değindi. ABD Başkanı Donald Trump’ın konuyu halen değerlendirdiğini söyleyen Kushner, “Başkan karar verdiği zaman bunu size ben değil o söyleyecek” diye konuştu. Kushner ayrıca İran’ın Ortadoğu’daki etkisinin azaltılması için Filistin sorununun mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi.
Ancak bir haftadır gündemde olan konuya İslam dünyası cılız tepkiler vermekle yetindi. Sadece Mısır ve Ürdün Dışişleri Bakanlıkları, Trump yönetimini bu karardan vazgeçmeye çağırdı. İslam İşbirliği Teşkilatı sessizliğini korurken, Arap Birliği Filistin’in talebi üzerine bugün Kudüs konulu acil bir toplantı gerçekleştirecek. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise konuya ilişkin birçok ülkenin lideriyle ve uluslararası kuruluşla yazışmalar yaptı. Abbas, Afrika Birliği, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, BM, AB, Rusya ve ABD’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsüne bu girişimin engellenmesi için yazı gönderdi. Avrupa Birliği ve üye ülkelerin liderleri de tamamen sessiz kaldı. Amerikan medyasında, Trump’ın, askıya alma süresi gelecek hafta sona erecek 1995 tarihli Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs’e Taşınmasına İlişkin Yasa’yı daha fazla bekletmeyip Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı iddia edilmişti.
‘ÇÖZÜM’ PAKETİNDE NE VAR?
ABD, İsrail ve Suudi Arabistan tarafından yürütülen ‘Filistin’de çözüm’ planına ilişkin detaylar açıklanmadı, ancak bugüne kadar Arap ve Amerikan medyasında plana ilişkin birçok iddia yer aldı. İki devletli çözümün ele alındığı planda, Gazze ve Batı Şeria’dan oluşan bir Filistin devleti öngörülüyor. Ancak İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği işgal yerleşimlerinin yıkılmasına yönelik bir madde bulunmuyor. Bu, Batı Şeria’nın büyük ölçüde İsrail denetiminde kalması anlamına geliyor. Planda muğlak bırakılan noktalardan biri de Kudüs’ün statüsü. Kudüs meselesinin daha sonra müzakere edileceği belirtiliyor. Ürdün’de bulunan milyonlarca Filistinli mültecinin geri dönüş hakkının engelleneceği de iddialar arasında.