16 Nisan referandumu sürecinde milyonlarca vatandaşın kimliğinin internete sızdırılmasıyla ilgili skandalda sürpriz gelişme yaşandı. Verilerin kamuoyunun bildiği gibi YSK’dan değil, Trafik Sigorta Merkezi’nden (TRMER) çalındığı tespit edildi.
HİLAL ÖZTÜRK / İSTANBUL
Türkiye 2016 yılı Nisan ayında Amerikan haber ajansı Associated Press’in (AP) tüm dünyaya geçtiği “Türkiye’deki 50 milyon kişinin kimlik bilgileri internette yayınlandı” haberiyle sarsıldı. Haberin ardından devlet yetkilileri hızla harekete geçti ve güvenlik tedbirleri alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu soruşturma başlattı. Kimlik bilgilerinin nereden çalındığı ve kim ya da kimler tarafından internete sızdırıldığı üzerinde araştırma yapıldı. Bilgiler Romanya merkezli bir internet sitesine yüklendiği için, Ankara Başsavcılığı soruşturmaya destek verilmesi için bu ülkeyle resmi olarak yazıştı. Bilgilerin çıkış kaynağı ile ilgili de araştırma genişletildi. Karar’ın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre geçtiğimiz aylarda önemli bir tespit yapıldı. Buna göre bilgiler kamuoyunda bilindiği gibi Yüksek Seçim Kurulu’dan (YSK) çalınmamış olabilir. Çünkü yapılan araştırma internete sızdırılan bilgilerdeki verilerle YSK’daki verilerin tam olarak uyuşmadığını ortaya koydu. Sızdırılan bilgilerin Trafik Sigortaları Merkezi’ndeki (TRMER) verilerle uyuştuğu belirlendi. Bu tespit de soruşturmayı derinleştirdi.
Soruşturma sırasında, çalındığı belirlenen kimlik bilgisi sayısının o tarihte kamuoyuna yansıdığı şekliyle 50 milyon olmadığı öğrenildi. Sızdırılan TC kimlik numaraları, doğum tarihleri, nüfusa kayıtlı oldukları yer, anne-baba isimleri ve adreslerinin YSK listelerindeki bilgilerle karşılaştırılması yapıldı. Bazı adres bilgilerinin eşleşmediği görüldü. YSK listelerindeki adres bilgilerinin, internete sızdırılan bilgilerde farklı olması, hırsızlığın farklı bir adresten yapılma ihtimalini ortaya çıkardı. Bu kez bu bilgilerin bulunabileceği farklı kurumlar araştırıldı. Bu inceleme sırasında TRMER’deki bilgilerle sızan bilgilerin örtüştüğü belirlendi. YSK’nın güçlü bir güvenlik programıyla korunduğu bilindiği için eğer bilgiler buradan çalındıysa hacklenerek çalınmış olabileceği değerlendirilmişti.
FETÖ DE ÇIKABİLİR SANAL KORSAN DA
TRMER’deki kimlik bilgilerinin çalındığı tespiti soruşturma sonunda netleşirse, bu birimde görevli personelle ilgili soruşturmanın genişletileceği belirtiliyor. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlıklı 136. ve “Bilişim sistemine girme” başlıklı 243. maddeleri kapsamında yürütülen soruşturmada, FETÖ ihtimali de değerlendiriliyor. Kimlik bilgilerinin para için de çalınmış olma ihtimalinin söz konusu olduğu belirtiliyor. Bir kişisel verinin en az 20 dolar civarında satılabildiği derin internet piyasasında, sanal korsanların da bu suçu işlemiş olabileceği ifade ediliyor.