Suriyeli sığınmacılara ana kucağı olan Kilis Belediyesi, Nobel Barış ödülü için etkileyici bir tanıtım filmi hazırladı. Suriyeli anneyi Rus oyuncunun canlandırdığı, yönetmenleri İspanyol ve Ermeni olan film, kentin özverisini etkileyici sahnelerle ekrana taşıyor.
HABER: HİLAL ÖZTÜRK / İSTANBUL
Kilis, Suriye'de 5 yılda 500 bin insanın hayatını kaybettiği iç savaşın en yakın tanığı ve dert ortağı. Nüfusunun 1.5 katı Suriyeli mülteciye kucak açmış, bu yönüyle dünyada örneği olmayan bir kent. Suriyeli sığınmacılara “ensar” olmanın bedelini yağmur gibi yağan bombalarla ödese de, sayıları 130 bine yakın konuğuna sırtını dönmeyen Kilis, aday olduğu Nobel Barış Ödülü'nü sonuna kadar hakettiğini defalarca kanıtladı. Ancak Kilis, “durum ortada ben daha ne yapayım” demiyor. Dünyaya aslında ne başardığını anlatan bir tanıtım filmine imza attı.
4 ULUSU BİR ARAYA TOPLADI
Kilis Belediyesi tarafından Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun katkılarıyla hazırlanan “Ana Şehir” isimli tanıtım filmi yayınlanmaya başladığı günden itibaren yoğun ilgi gördü. Filmin oyuncusundan, yönetmenine, görüntü yönetmeninden post prodüksiyon süpervizörüne kadar ulusları biraraya topladı. Filmin oyuncusu Suriyeli anneyi bir Rus oyuncu canlandırırken, yönetmenliğini İspanyol Eduardo Vieitez, görüntü yönetmenliğini Ermeni Hayk Kirakosyan üstlendi.
ÇOCUĞUN GÖZÜNDEN SAVAŞ
Filmde Suriye savaşı, sevgi dolu huzurlu hayatı bombardımanla cehenneme dönen ve kaybettiği annesinin şefkatini Kilis'te bir yardım gönüllüsünün kollarında bulan küçük bir kız çocuğunun gözünden anlatıldı. Dünyanın seyirci kaldığı bu korkunç savaşta, ölümden kaçan sığınmacıları tel örgülerle karşılayan Avrupa ülkelerine Türkiye'nin ve Kilis'in verdiği mesaj “Ana Şehir” oldu.
FÜZELERE RAĞMEN ANNE ŞEFKATİ
Kilis Belediye Başkanı Avukat Hasan Kara “Göç hareketinin merkezinde bulunan sınır şehri Kilis dramatik gerçeği en acı haliyle gördü ve yaşadı. Türkiye’nin Suriyeli göçmen siyaseti tamamen vicdan ve merhamet üzerine kuruludur” dedi. Kara “Kilis kendi nüfusundan fazla göçmeni kabul etmekle kalmadı, aynı zamanda bu şehirde yaklaşık beş yıldır Türkler ve Araplar barış içinde yaşadılar. Yaşamaya devam ediyorlar. Hem de Suriye tarafından provokasyon amaçlı atılan füzelere rağmen. Kilis halkı Suriyeli misafirlerini bir anne şefkatiyle kucakladı ve ‘ana şehir’ ünvanını kazandı. Filmimiz bu olguyu bütün samimiyeti ve gerçekliğiyle Türk ve dünya kamuoyunun gözlerinin önüne sermektedir” diye konuştu.
KOLOMBİYA DÜŞTÜ, KİLİS'İN ŞANSI ARTTI
Kilis'in sonuna kadar hakettiği Nobel Barış ödülünü, yalnızca siyasi gerekçelerle alamayacağı belirtiliyor. Son dönemde Kolombiya FARC ile yapılan barış nediniyle Nobel için daha güçlü aday olarak öne çıkmıştı. Ancak yapılan referandumda barışa hayır sonucunun çıkması Kolombiya'nın Nobel adaylığını da düşürdü. Kilis yeniden en güçlü aday olarak öne çıktı. Filmin Nobel adaylığı için etkileyici bir tanıtım olduğu belirtiliyor.
