Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’a açıklamalarda bulundu. MHP lideri Bahçeli’nin ‘İmralı ve DEM görüşmeli’ sözünü değerlendiren Mahçupyan, “İktidarın sürecin nasıl yapılacağı konusunda bir fikri yok. Bu sebeple Bahçeli’nin söylemleri arasında bazı farklılıklar var. Bir arayış içerisindeler. Bahçeli de işin bu kısmını Erdoğan’a bırakmış ve özellikle pratik siyasete dahil bir şey söylemek istemiyor.” Dedi
UMUT GÖR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un yorumlarıyla ekranlara gelen Bi’ Karar Ver programına Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan konuk oldu. Bahçeli’nin grup konuşmasında sarf ettiği çözüm çağrılarını yorumlayan Mahçupyan, MHP liderinin pratik siyasete dahil olmak istemediğini söyledi. Sırrı Süreyya Önder’in yaptığı açıklamalarla muhalefeti hedef aldığını belirten Mahçupyan, ‘Süreci başından itibarsızlaştırmak siyasetin reddi’ ifadelerini kullandı.
‘DEVLET BAHÇELİ SİYASET ÜSTÜ KONUŞUYOR’
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "İmralı ve DEM Grubu gecikmeden görüşmeli" sözlerini yorumlayan Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan, Bahçeli’nin siyasi konularda Erdoğan’ı işaret ettiğini söyledi, “Devlet Bahçeli siyaset üstü konuşuyor, siyaset konularını Erdoğan’a bırakıyor. Bahçeli, bir niyet ve hayal kurma işlevini yüklenmiş durumda. ‘Ne güzel olurdu, Kürt meselesi siyasi bir mesele olmaktan çıksaydı’ gibi örneklerle bu durum açıklanabilir. Çünkü o zaman iktidarın kafasındaki ‘Türkiye Yüzyılı’ hayali daha rahat oluşur. Amerika’nın bölgeden çekildiği bir denklemde Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda sıçrama yapma imkânı var. Bunun yolu içerdeki sorunların gerçek anlamda bitmesiyle olur. Bu bir hayal ve ciddi bir niyet. Ama arasındaki sürecin nasıl yapılacağı konusunda bence devletinde fikri yok. Bu sebeple Bahçeli’nin söylemleri arasında bazı farklılıklar var. Bir arayış içerisindeler. Bu arayışın nasıl giderileceği belli değil. Bahçeli de işin bu kısmını Erdoğan’a bırakmış ve karışmak istemiyor. Bahçeli özellikle pratik siyasete dahil bir şey söylemek istemiyor. Bahçeli’nin pratik sürece karışmaması da iki ortak arasındaki iş bölümü gibi geliyor bana.” Diye konuştu.
‘SÜRECİ BAŞINDAN İTİBARSIZLAŞTIRMAK SİYASETİN REDDİ’
Sırrı Süreyya Önder’in ‘süreci itibarsızlaştırma çabaları genellikle tuzu kuru cenahtan geliyor’ sözlerini değerlendiren Mahçupyan Önder’in muhalefeti işaret ettiğini söyledi. “Bu sözler muhalefeti kast ediyor. Sırrı Süreyya Önder, son 30-40 yılı değerlendiriyor ve içerisinde ‘barış’ geçen bir öneriyi ‘reddetme imkânımız’ yok diyor. Ama sürecin nereye gideceğine bakacaklar tabii. Bunun başından itibarsızlaştırılması siyasetin reddi anlamına gelir. Bu durum herkesin kullanabileceği bir siyaset imkânı. Buna CHP ve diğer tüm partiler de dahil. Şunu da hatırlamak lazım, Bahçeli’nin ilk konuşmasına cevaben Erdoğan ilk konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı; ‘Devlet Bey önümüzde bir kapı açtı. Bundan sonrası siyasetin ve milletin uhdesinde.’ Yani ‘benim ya da AK Parti’nin’ demedi. ‘Bütün bir siyasetin ve milletin’ dedi. Bu alanda yürümek konusunda herkes hamle yapabilir. İktidar yürümek istiyor. Kürtlere biraz göçmenmiş gibi davranıyor, ‘Türk şemsiyesi altında toplanın, siyasi haklarınızdan vazgeçin’ ifadelerini kullanıyor. Yine de bir kamusal siyaset alanı açılmıştır. DEM Parti de buraya bütün gücüyle girecektir.” Dedi.
‘CHP İKTİDAR OLSA NELER YAPACAKTI?’
CHP lideri Özgür Özel’in ‘Şehit Aileleri’ açıklamasını değerlendiren Etyen Mahçupyan bu söylemlerin muhalefete kazanım sağlayamayacağını ifade etti, “CHP’nin bu söylemlerle etkili olabileceğini düşünmüyorum. Eğer meselenin çözülme ihtimali doğarsa ben Türkiye halkının öbür tarafa kayacağını zannetmiyorum. CHP’nin oy devşirebileceğine ihtimal vermiyorum. Şöyle düşünelim, CHP bugün iktidar olsaydı ve Kürt meselesini çözmek istese ne yapacaktı? Öcalan’ı ve diğerlerini yok sayarak süreci yönetemezsiniz. Şehit ailelerinin de büyük çoğunluğu sıradan insanlar ve çokta politik değiller. Daha politize olmuş olanlar ise büyük ihtimalle daha milliyetçi, devletçi kanattalar. Onlar zaten Bahçeli tarafından hemen ikna edilecekler. Devlet ‘başka insan ölmesin’ argümanını söyleyecek. Buna bir Şehit ailesinin ‘hayır devam etsin’ diyecek hali yok. Ailelerin çözüm konusunda tavır koyması manevi olarak da büyük bir güç verecektir.”