Konya'da yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün mahrem abilerine yönelik operasyonda şüpheli olarak ifadesine başvurulan itirafçı, bir dönem danışmanlığını yaptığı eski milletvekili İdris Bal'ın istifa ve parti kurma sürecini anlattı...
Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün mahrem abilerine yönelik operasyonda şüpheli olarak ifadesine başvurulan itirafçı, bir dönem danışmanlığını yaptığı eski milletvekili İdris Bal'ın istifa ve parti kurma sürecini anlattı.
Konya merkezli 26 ilde FETÖ/PDY'ye yönelik 3 Ocak'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan itirafçı, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde "şüpheli" sıfatıyla alınan ifadesinde, örgütün evlerinde para karşılığı matematik dersi verdiğini, öğrencilerin askeri okullara veya polis okullarına hazırlandıkları hakkında kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini savundu.
Eski milletvekili İdris Bal'ın bir süre danışmanlığını yaptığını belirten itirafçı, danışman olduktan sonra Kütahya milletvekili Bal adına her kesimden, kurumdan, firmadan, basın ve yayın organından insanlarla irtibat kurduğunu, birçok insanla tanıştığını, telefon görüşmeleri yaptığını aktardı.
Şüpheli, "AK Parti ile örgüt arasında yaşanan dershanelerin kapatılması sürecinde Bal, partisinden istifa etti. İstifa ettikten kısa süre sonra 17-25 Aralık süreci yaşandı. Bal, AK Parti'ye karşı siyasi bir çekişme içerisine girdi. Ben de milletvekili danışmanlığı görevinden istifa ettim." diye konuştu.
Bal'ın danışmanlığını yaptığı dönemde, yaşadığı, gördüğü, bildiği hususları ayrıca ifade etmek istediğine dikkati çeken itirafçı, bu süreçte o dönem için "cemaat" olarak bilinen Fetullah Gülen yapılanması olmak üzere birçok kesimden kişiyle işi gereği görüştüğünü ifade etti.
İtirafçı, söz konusu dönemde İdris Bal'ın organize ettiği toplantılar ve görüşmelerin sekretaryasını tutmaktan başka bir görevi olmadığını, tüm kişileri tamamen vekilin emri ve yönlendirmesiyle aradığını öne sürdü.
"ÖRGÜTLE YAKIN TEMASI OLMUŞTUR" İDDİASI
"İstifa sonrası Bal, yeni bir çevre edinme konusunda çok çaba sarf ediyordu. O zamanlar bu duruma bir anlam verememiştim. Bunu milletvekili olmasından dolayı yaptığını düşünüyordum. 17-25 Aralık sürecinden sonra gelişmelere bakıldığında anladım ki tüm gayretleri yeni bir parti kurmak içinmiş." diyen itirafçı, şu iddialarda bulundu:
"Bu süreçte her kesimden insanla ilişki kurmasının yanı sıra örgütle yakın teması olmuştur. Özellikle örgüte ait basın ve yayın organlarıyla yakın ilişkiler içerisinde bulunmaya çalıştı. Buraların yöneticilerini sık sık ziyaret etti. Örgütün en önemli kurumlarından Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının başkanı Mustafa Yeşil ile hatırladığım kadarıyla 3 veya 4 kez görüşmüştür. Yine bu dönemde bir kez Amerika'ya gitti. Seyahatinde tahminime göre Fetullah Gülen ile görüşmüştür çünkü bu seyahatinde o ülkede önceden planlanmış bir programa katılmamıştı. Ancak Gülen ile görüşüp görüşmediği konusunda bizlere herhangi bir şey söylemedi. Bu süreçte ayrıca kendisinin hazırladığı bir liste çerçevesinde Türkiye'nin önde gelen akademisyen, yazar, siyasetçi gibi kişilerle görüşüyordu. Bu görüşmeleriyle ilgili de randevu alma işlemlerini danışman olarak görevimiz gereği bizler yapıyorduk. 17-25 Aralık olayının yaşanmasından sonra 2014 başında yaptığı toplantılarda, AK Parti Hükümetinin gidebileceği ve merkez sağda boşluk oluşabileceğinden bahsediyordu. Bal'ın bu söylemlerinden, aklındaki gerçek fikrin ve amacın yeni bir parti kurma, oluşuma gitme olduğunu, bu konuşmaları sonrası öğrenmeye başlamıştım."
"ÖZELLİKLE HAKAN ŞÜKÜR İLE BİR ARAYA GELİYORDU"
Bu dönemde birçok iş adamıyla görüşen Bal'ın yanında, danışmanları olarak kendilerinin de bulunduğunu anlatan itirafçı, şunları kaydetti:
"Siyaset camiasından bazı isimlerle bir araya geliyordu. Özellikle kendiyle aynı süreçte istifa eden vekillerle bir araya sıkça gelmeye çalışıyordu. Maddi olarak güçlü ve Türkiye'de tanınan bir isim olması sebebiyle Hakan Şükür ile sık bir araya gelmeye çalışıyordu. Bu süreçte Hakan Şükür'ün de aralarında bulunduğu AK Parti'den istifa eden vekillerle Ankara'da bir restoranda toplantı yaptılar. Bu toplantı sonrası Bal'ın hal ve tavırlarından görüşmenin istifa sonrası bir değerlendirme toplantısı olduğunu anlamıştım. Sonrasında ise bu şekilde bir toplantı gerçekleşmedi ancak Bal, bahsi geçen istifa eden vekillerle birebir görüşmeye devam etti. Ankara'da emlak işleriyle ilgilenen biriyle de görüştü."
İtirafçı, Bal'ın istifasını açıklama süreci ve sonrasında yaşananlara ilişkin de şu iddialarda bulundu:
"İhraç veya istifa arasında kararsız kaldığı dönemde seçim bölgesi olan Kütahya'nın örgüt yapılanmasında yüksek konumda olduğunu düşündüğüm kişiyle görüştü. Bu kişi istifa ettiği takdirde kararını Kütahya'da bir miting yaparak açıklamasını tavsiye etti. Bal da o tarihlerde Kütahya'da yaptığı mitingle istifasını açıkladı. İstifa sonrası örgüte bağlı okul, dershane, vakıf, dernek gibi kurumlardan çok sayıda destek ve tebrik faksı gelmeye başladı. Bunun yanı sıra yapılanmaya mensup birçok kişi ziyarete gelmeye başladı. Telefonla da arayan çok insan oldu. Bu istifayla örgüt, AK Parti'ye karşı Bal'ın yanında oldukları imajını vermeye çalıştı. Bu süreçte İzmir ziyaretinde örgütün üst düzey yöneticilerinden birisi olduğunu düşündüğüm kişiyle yapıya ait bir kolejde görüşme yaptı. Görüşmeyi, istifasını mitingle açıklaması tavsiyesinde bulunan kişi ayarlamıştı. Bal, örgütte önemli konumlarda olan iki kişiyle Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde bir restoranda buluştu. Bu iki kişi, Bal'a parti kurması gerektiğini, parti kurduğu takdirde barajı geçebileceği konusunda telkinlerde bulundu hatta bu kişilerden birinin güvenlik uzmanı olarak özellikle Samanyolu ve bazı kanallarda programlara çıktığını gördüm. Öğrendiğim kadarıyla bu kişi emekli bir askerdir. Bal, öğretim görevlisi olduğu dönemde doktora yapan eski bir öğrencisi olduğunu söylediği kişiyle zaman zaman yüz yüze görüşüyordu."
AK Parti'den 30 Kasım 2013'te istifa eden 24. dönem Kütahya bağımsız milletvekili İdris Bal, 4 Kasım 2014'te kurduğu ve genel başkanlığını yaptığı Demokratik Gelişim Partisi'ndeki tüm görevlerinden 31 Mart 2015'te istifa etmişti.