Türkiye İsrail’le normalleşme anlaşması ve Rusya ile Türkiye’nin yakınlaşma hamlelerini konuşuyor. Peki neler oluyor. Karar yazarı Mensur Akgün ve uzmanlar Karar için yorumladı. İsrail ve Rusya ile normalleşme Türk dış politikasında değişiklik anlamına mı geliyor. Dış politikada pragmatist dönem mi başlıyor?...
HABER: KENAN BUTAKIN / EREN TAŞER / EROL METİN
Türkiye ve İsrail, ilişkileri normalleştirecek anlaşmada mutabakata vardı. Anlaşmanın maddeleri tartışılırken Rusya’dan gelen son dakika haberi gündeme bomba gibi düştü. Son günlerde Moskova ve Ankara uçak krizi askıya alınan ilişkileri yeniden kurmak için çaba sarf ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kremline üzüntülerini bildirdiği açıklandı. Dışişleri Bakanı ise Soçi davetini kabul etti. Peki neler oluyor Karar Yazarı Mensur Akgün ve uzmanlar son gelişmeleri değerlendirdi:
SIRA DİĞER SORUN YAŞANILAN ÜLKELERDE
Karar yazarı Mensur Akgün: Türkiye bugün iki mucizeyi birden yaşadı. Önce Başbakan Yıldırım İsrail-Türkiye ilişkilerindeki normalleşmeyi tam da normalleşmenin diline ve ruhuna sadık bir şekilde açıkladı, detaya giren soruları açıklama dışı bıraktı, tam tersine işini özüne ve ruhuna yoğunlaştı, böylece de normalleşme süreci başarılı bir başlangıç gerçekleştirmiş oldu. Arından da Rusya’dan ajansalar aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Putin’e mektup yazdığı açıklandı. Mektupta ne dendiği tartışılsa da Rusya belli ki mektupta söylenenlerden memnun olmuş, Rusya-Türkiye ilişkilerinde de aynı gün içinde bir sıçrama yaşanmıştı. Şimdi sıra diğer sorunlu ülkelerle olan ilişkilerimizde ve Türkiye’nin kendi kendisiyle barışmasında.
PRAGMATİK DÖNEME GİRDİK
ORSAM İsrail uzmanı Ceyhun Çiçekçi: İsrail'le anlaşma ve Rusya ile yeniden normalleşme girişimeri aslında Türkiye'nin genel dış politika revizyonu bağlamında da değerlendirmek gerekir. Dış politikada idealist bir evreden ziyade daha pragmatik bir döneme girdiğimiz görülüyor. Anlaşma ile bundan sonra Gazze'ye düzenli yardım yapılacak. Hamas, Türkiye'deki irtibat bürosu kuracak. Hamas temsilcisinin Türkiye'de bulunmasının İsrail açısından bir sorun teşkil etmemesinin altında, örgütle irtibat kanallarını çeşitlendirme amacı yatıyor olabilir. Türkiye'ye bu noktada Filistin sorununda yine bir arabuluculuk görevi düşüneceğini söyleyebiliriz.
DOĞALGAZ BELİRLEYİCİ OLDU
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu: Mutabakatta, Türkiye'nin üzerinde durduğu hususların yer aldığını gözüyoruz. Bu yeni bir dönemin başlangıcı olacak ve bunun asıl esası, Doğu Akdeniz'in yeni enerji jeopolitiğinde saklı. Doğalgaz kaynakları, Rusya'nın kuzey hattındaki ambargosu sonrası Avrupa pazarları ve İsrail açısından önemli bir stratejik kazanca dönüştü. Ama bunun en rasyonel güzergahını da Türkiye oluşturuyor.
AMBARGO HAFİFLEDİ KUŞATMA SÜRÜYOR
Emekli Büyükelçi, USAK Başkanı Özden Sanberk: Atılan bu adımı olumlu olarak görüyorum. Çünkü Ortadoğu devletleriyle sorunlu bir dış politikamız var. Avrupa devletleriyle de sorunlarımız bulunduğu için bunun gibi anlaşmaların Türkiye açısından iyi olacağını düşünüyorum. İsrail açısından da olumlu bir anlaşma oldu. Çünkü İsrail yakın zamanda doğalgaz rezervleri buldu. Kendisine bir pazar yaratmak için Türkiye'yle anlaşması büyük önem taşıyordu. Diğer yandan burası Ortadoğu ve konjonktür her an değişebiliyor. Yeni bir İsrail saldırısı olursa anlaşma hemen çöker. Bu açıdan da ihtiyatlı konuşmak gerek. Diğer yandan Gazze'yle ilgili olarak ambargo ve abluka aynı şey değil. Abluka demek kuşatma demek ve devam ediyor. Kuşatma hem deniz, hem hava hem de karadan devam ediyor.
TÜRKİYE HAMAS’I DİZGİNLİYECEK
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni: Değişen bir ortam söz konusu. Mısır'daki yapı, İran'ın ABD ile yakınlaşması, ABD'nin ve Rusya'nın IŞİD'i bitirme kararı hem Suudi Arabistan'ı hem de Türkiye'yi biraz zor durumda bıraktı. Tahminime göre, Suudilerin de Türkiye'ye tavsiyesi üzerine bu anlaşma sağlandı. Türkiye, çıkarları açısından da Hamas'ı dizginleyecek. Yapılacak yardımlar da İsrail'in lehine çünkü İsrail kontrolleri yapacak.
METİNDEKİ DENGE ÖNEMLİ
Devletler Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Fisun Arsava: Tazminat dışında masada gündemde olan en önemli konulardan biri Hamas’tı. Ancak böyle bir açıklama yok. Bizim için tazminat ne denli önemliyse, İsrail için Hamas'ın faaliyetlerinin durdurulması da o kadar önemli. Bu anlamda Türkiye'nin nasıl bir çerçevede bulunduğunu bilmek isterdim. Diğer yandan İsrail askerlerine Türkiye'de açılan davalardan da vazgeçildi. Bir de anlaşma metninde bir denge var mı yoksa sadece ticari ilişkilerin canlandırılmasına yönelik mi yapıldı bilmek isterdim. Ben ümit ederim ki her iki tarafta da denge sağlanmıştır.
DEĞERLİ YALNIZLIKTAN KURTULMALIYIZ
Emekli Büyükelçi Yalım Eralp: Geç de olsa anlaşmaya varmak iyi bir adım. İsrail olayların başında özür dileyip tazminat ödemeyi kabul etseydi anlaşma sağlanabilirdi. İki ülke isteklerinden bazı ödünler verdi ve anlaşma sağlandı. Hamas İsrail için önemli bir unsur. Türkiye ilişkilerinin bozuk olduğu ülkelerin sayısını azaltmak zorunda. Değerli yalnızlık diye bir şey bizim için söz konusu olamaz.
UZLAŞMA YERİNDE BİR KARAR
Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir: Bana göre bu uzlaşı çok yerinde bir karardır. Çünkü ortadaki anlaşmazlık iki ülkenin kişisel çıkarları için aykırı bir durumdu. Türkiye'nin başından beri İsrail'le ilgili politikası yanlıştı. Bu yanlışlık da Türkiye'ye zarar olarak döndü. Yaşadığımız bu sürecin Türk dış politikasını yönetenlere bir ders olması gerektiğini düşünüyorum.