Tahran, Ankara’nın ‘mezhepçilik’ uyarısını krizi çevirdi, tepkileri tehdit boyutuna vardı. İran’ın bu hamlesi, Cenevre’deki müzakere masasında ‘PYD ile desteklenmiş Esad hükümeti’ni gündeme getirecek Moskova ile Şam’a destek olarak görülüyor.
MUSTAFA FİDAN / ONUR HASANÇEBİOĞLU
Suriye’de 30 Aralık’ta ilan edilen ateşkes, Astana süreci ve dördüncüsü yapılacak Cenevre Zirvesi, çözümün kapısını aralarken İran ve Rusya Esad rejiminin elini güçlendirmek için peş peşe hamleler yapmaya başladı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Suriye’nin bölünmemesi için yaptığı uyarıya İran, ‘tehdit’ düzeyinde tepki göstererek yeni bir krizin fitilini ateşledi. Rusya ise muhaliflerlerle takviye edilecek ‘Esadlı geçiş hükümeti için’ masaya oturmaya hazırlanıyor. Esad da ateşkese rağmen, muhaliflerin Cenevre’den çekilmesi için katliamlarına hız verdi.
Taraflar bir yıl sonra Cenevre’de siyasi görüşmeler için BM çatısı altında bir araya gelecek. Bugün başlaması planlanan görüşmeler öncesinde BM Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura, tarafları kente davet etti. Muhalefet ve Esed rejimi heyetlerinin yanı sıra, Rusya, Türkiye, İran ve ABD ile çok sayıda ülke görüşmelere davet edildi. Mistura’nın PYD/PKK’nın davet edilmeyeceği konusunda Ankara’ya güvence verdiği öğrenildi. Çözüme en yakın nokta olarak görülen görüşmeler öncesi, İran, Rusya ve rejim cephesinden gelen hamleler ise dikkat çekti. İran, BM kararları doğrultusunda Esad’sız tam yetkili bir geçiş hükümetini savunan Türkiye üzerinden yeni bir krizin fitilini ateşledi. Çavuşoğlu’nun Münih’te ‘mezhepçilik yapmak’la eleştirdiği İran, tehdit dolu açıklamalar yaptı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasmi “Türkiye konusunda sabırlı davranıyoruz; ancak, sabrımızın da bir sınırı var. Türk dostlarımız bu tip ifadelerini tekrarlarsa biz de susmayıp karşılık vereceğiz” dedi. Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi bakanlığa çağrıldı.
Tahran’dan dün de gerilimi yeni bir aşamaya taşıyacak çıkış geldi. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti “Suriye ve Irak’ta davetsiz bulunanlar ya kendileri çıkarlar ya da çıkarılırlar” dedi. Rejime koşulsuz destek veren İran’ın, Esad’ı zayıflatacak kararların alınma ihtimali bulunan Cenevre zirvesi öncesi Türkiye üzerinden bölgede tansiyonu yükselterek, Şam yönetiminin elini güçlendirmeyi hedeflediği belirtiliyor. İran, rejimin güç paylaşımında bulunmadan yoluna devam etmesini sağlayacak ulusal birlik hükümeti kurulması için Cenevre masasına oturacak.
Esad rejimi düşmek üzereyken, bölgedeki varlığını korumak için devreye girerek destek veren Rusya da İran gibi Şam’a yeniden can simidi vermeye hazırlanıyor. BMGK kararında ortaya konulan yol haritasının dışında bir gündemle Cenevre’de masaya oturmaya hazırlanan Moskova yönetimi, muhaliflerin Esad’a destek vereceği ‘ulusal birlik hükümeti’nin kurulmasını gündeme getirecek. Türkiye’nin de savunduğu ve BM kararında yer verilen ancak rejimin karşı çıktığı ‘tam yetkili bir geçiş hükümeti’ni gündemden düşürmeyi hedefliyor. Bu da Esad’ın tüm yetkilerini koruyarak yerini sağlamlaştırmışması anlamına geliyor. Astana zirvesinde Kürtler için özerklik öngeren bir anayasa taslağını muhaliflere veren Rusya’nın ‘muhalif’ kontenjanına PYD’yi dahil etmeyi hedeflediği kaydediliyor. Şam da son 5 günde 39 sivili katlederek muhaliflerin çözüm masasından çekilmelerini hedefliyor.
ABD YİNE BEKLEYİP GÖRECEK
ABD’de geçen ay başkanlığı devralan Donald Trump yönetiminin Suriye politikası ise halen netleşmedi. Diplomatik kaynaklar, Türkiye ile ABD arasında son 2 haftadır yapılan temaslarda, Amerikalı yetkililerin genellikle ‘dinleyen ama net görüşler belirtmeyen’ durumda olduğunu, ilgi odaklarının şimdilik IŞİD’le mücadeleyle sınırlı kaldığını dile getirdi. Trump, görevi devraldığı hafta, Pentagon’dan bir ay içinde “IŞİD’le mücadele, eğitim, bakım, mühimmat gibi konularda ordunun hazırlığı ile ilgili bir rapor” hazırlamasını istemişti. Trump yönetiminin Suriye politikasının söz konusu raporun ortaya çıkması ve Başkanlık kararına dönüşmesiyle netlik kazanması bekleniyor.