Uluslararası danışmanlık şirketi Boston Consulting Group, iş arama platformu Stepstone ve çatı örgütü The Network'ün 188 ülkede 150 bin kişiyle yaptığı anketlere dayanarak yaptığı araştırma, Türkiye ile ilgili çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu. Çalışmak için yurt dışına gitme isteğinin en yoğun olduğu ülkeler Afrika ülkeleri oldu. Gana yüzde 74 ile başı çekerken bu oran Hindistan'da yüzde 54, Türkiye'de ise yüzde 35 olarak kaydedildi.
Uluslararası danışmanlık şirketi Boston Consulting Group (BCG), iş arama platformu Stepstone ve çatı örgütü The Network, 188 ülkede 150 bin kişiyle yürüttükleri geniş çaplı bir araştırmada Türkiye'den ilginç sonuçlar elde etti. Araştırmaya göre Türklerin %35'i yurt dışında çalışmayı düşünüyor. Bu oran, Türkiye'yi Hindistan ve birçok Afrika ülkesinin ardından yüksek bir istek düzeyine sahip ülkeler arasında konumlandırıyor.
GANA, HİNDİSTAN GİBİ ÜLKELER BAŞI ÇEKİYOR
DW Türkçe'de yer alan habere göre, Özellikle Gana (%74) ve Hindistan (%54) gibi ülkelerde yurt dışı çalışma isteği daha yüksek seviyelerde. Bu eğilim, yüksek nitelikli iş gücünün de benzer düşüncelere sahip olduğunu gösteriyor. Akademisyenler ve üniversite mezunları arasında yapılan karşılaştırmalarda, diploma sahibi olmayanlarla arasında belirgin bir fark olmadığı dikkat çekiyor.
ALMANYA ÜÇ BASAMAK GERİYE GİTTİ
Diğer yandan, Almanya gibi nitelikli yabancı iş gücüne ihtiyaç duyan ülkelerde, yabancı çalışanlar için hala cazip bir destinasyon olduğu görülüyor. Almanya, İngilizce konuşulan ülkelerden sonra en çok tercih edilen beşinci ülke konumunda. Ancak, bu oranın 2018'deki duruma göre düşüş gösterdiği ve Almanya'nın üç basamak gerilediği belirtiliyor.
EN ÇOK TERCİH EDİLENLER LONDRA, AMSTERDAM, DUBAİ
Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise, çalışma yerinin seçiminde ülkenin kendisinden ziyade iş teklifinin cazibesinin daha etkili olduğu yönünde. En çok tercih edilen şehirler arasında Londra, Amsterdam ve Dubai gibi metropoller öne çıkarken, Berlin altıncı sırada yer alıyor.
BCG'den Jens Baier, nitelikli yabancı iş gücü rekabetinde, işverenlerin sunduğu çalışma koşullarının ve prosedürlerdeki kolaylıkların belirleyici olduğunu vurguluyor. Almanya örneğinde, vize ve çalışma izni prosedürlerinin hala zorlayıcı olduğuna dikkat çekiliyor.