Cumhurbaşkanı Kararı'yla Eğe ve Akdeniz kıyılarında bulunan yüzlerce dönüm arazi üzerinde kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesislerini özelleştirme idaresine devredildi. 83 milyon vatandaşa ait arazilerin, kat izinleri de verilerek özelleştirilmesini yorumlayan Erhan Usta 'Berbat olan ekonominin üstüne beton döküldü' derken Bülent Tezcan 'Uyarıyoruz, bunlara güvenerek milletin malını talan etmesinler' dedi. Uğur Poyraz ise 'tasarruf değil rant peşindeler' diyerek kararı ve iktidarı eleştirdi.
HAVA ASAL
10 Temmuz'da yayımlanan Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'yla Türkiye’nin en güzel köşelerindeki çoğu denize sıfır eğitim kampları ve sosyal tesislerinin bulunduğu yüzlerce dönüm arazi ve binlerce metrekare kapalı alan idare eliyle satılabilecek, kiralanabilecek ya da kat/arsa karşılığı inşaat yaptırılabilecek. Bu özelleştirme kararı büyük bir tepki ile karşılanırken aynı gün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan imar planlarında düzenlemeye gidildiği haberi geldi. Bakanlık tarafından yapılan düzenleme ile Çekmeköy Taşdelen’deki yaklaşık 860 bin metrekarelik eski askeri alana AVM, otel, rezidans yapılmasının önü açıldı.
Bu kararların ne anlama geldiğini İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Erhan Usta, CHP Anayasa Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan ve İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz KARAR'a değerlendirdi. İşte özelleştirme kararının arkasında yatanlar ve Türkiye'nin ekonomik geleceğini nasıl etkileyeceğine dair çok çarpıcı analiz...
Erhan Usta
BURADAN BÜTÇEYE FALAN PARA GELMEZ GÜN YÜZÜ GÖRMEYELİM DİYE KÖTÜ OLAN EKONOMİMİZİN ÜSTÜNE BETON DÖKÜLECEK
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Erhan Usta: Bu bir talan projesidir. İktidar eldeki son kalanlarıda talan etmek için kolları sıvadı. Kıyı şeridinde betonlaşmanın bile olmaması gerkirken hem özelleştiriliyor hemde kat izni veriliyor. Maliye Bakanı bir yandan bütçe açıklarımızı düşürdük, performansımız iyi diyor. O zaman niye buralar özelleştiriliyor? Buralar yandaşlara peşkeş çekilecek. Olacak iş değil.
Bu özelleştirmeler bütçeye bir kaynak olarak yapılmıyor. Bu oyunu daha önce de gördük. En gözde kamu arazileri atıyorum bir liradan özelleştirilecek sonra da imarda yapılan değişikliklerle kat izinleri yükseltilecek. Bir liraya verilen yer olacak 100 lira. Ve bundan devlet bir kuruş dahi vergi alamıyor. Aradaki rantı bur süreci yönetenler paylaşıyor. Burada yandaşa son kalanların pay edilmesi söz konusu. Bu bir yolsuzluk projesidir. Hem kentlerimizi berbat edecek hem Türkiye'nin kaynaklarının betona gömülmesi hem de çok ciddi bir yolsuzluk kapısı olacak. Buradan bütçeye falan para gelmez. Buradan bütçeye 10 lira gelecekse yandaşlar bunun binlerce katı bir gelire sahip olacaklar. Hemde hiç bir şey yapmadan, oturdukları yerde servetlerine servet katarlar.
Bu talan senaryosunu 20 yıldır yaşıyoruz ama son 10 yılda çok daha fazla hızlandı. Son yapılanlar çevre açısından, iktisadi açıdan bu çok ciddi bir sorunken oralara çöreklenenler açısından karlı bir iş olacak. Ekonomi açısından karlı bir iş değil. Yani ülkenin kaynakları üretken olmayan alanlara kaydırılacak bu da bir çıkmazda olan ekonominin biraz daha batması anlamına geliyor. Yani batmış olan ekonominin üstüne beton dökecekler. Bir daha gün yüzü görmeyelim diye. Kısaca eldeki kaynaklar üretimi arttırmak yerine betona gömülüyor. Üretmeden kalkınamayız. Bunun sonuçlarını nesiller boyu çekeceğiz.
Bülent Tezcan
UYARIYORUZ BUNLARA GÜVENEREK SAHİLLERİ TALAN ETMESİNLER İKTİDARIN ÖMRÜ ÇOK KISA
CHP Aydın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan: 20 yıllık iktidarlarında Türkiye'nin her yerini betona çevirdiler. Sonra da İstanbul'a ihanet ettik de dediler. İhanetlerinin kefareti ödemek istediğini belirten Erdoğan şimdi de cennet kıyılarımızı betonlaştırmanın peşindedir. Özellikle pandemi döneminde Türkiye'nin ekonomisine turizmin katkısının ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkmışken bu yapılmak istenenin asla kabullenmemiz söz konusu olamaz. İktidar rant uğruna çevreyi, doğayı mahvetti şimdide yaşadığımız nefes aldığımız sahilleri katletme peşinde.Bu rant hırsı nedir arkadaş. Memleketin yarısı yoksulluk sınırının altında yaşarken zevk ve sefa içinde yaşayan bir avuç insan şimdi de milletin elinde kalan son varlıklarına göz dikmiş durumdadır.
Uyarıyoruz. Kimse oraları talan etmeye dönük herhangi bir girişimin içerisinde olmasın bu iktidarın şurada bir yıllık ömrü kaldı, ilk seçimde gidiciler. Bunlara güvenerek oralardaki rant projelerine yatırım yapanlar bilsinlerki çok ciddi bir kumar oynuyorlar.. Şunu çok iyi biliyoruz ki bunların bu türlü rant projelerinin arkasında mutlaka kendi gizli ortaklıkları var. 20 yıldır doymadılar şimdi giderayak milletin elindeki son varlığı da talan etmenin peşindeler.
Uğur Poyraz
İKTİDAR TASARRUFUN DEĞİL RANT EKONOMİSİNİN PEŞİMDE
İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz: 4264 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, İktidarın tasarruftan ne anladığını göstermektedir.
İktidar partisi miras yedi çocuklar gibi her şeyi satmayı alışkanlık haline getirmiştir. Ancak, unutulmasın ki, hazıra dağ dayanmaz.
Burada Sayın Cumhurbaşkanı bir taraftan dünya 5'ten büyük derken, yine 5 müteahhiti doyuramadığı görmekteyiz.
Kamuda tasarruf diyen iktidar çoğu Eğe ve Akdeniz kıyılarında bulunan yüzlerce dönüm arazi üzerinde kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesislerini özelleştirme idaresine devri ile bu arazileri idare eliyle satabilecek, kiraya verebilecek, kat ve arsa karşılığı inşaat yaptırabilecektir. Bu kararın özünde ise, yine ülkemizin en güzel arazilerini yandaş müteahhitlere peşkeş çekme çabası olduğu açıktır.
Bu kararname ile iktidar partisi, tasarrufun değil, rant ekonomisinin peşinde olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.