CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın açıkladığı dövize endeksli mevduat uygulamasına sert tepki göstererek, '' Tam bir çöküş yaşanıyor ekonomide. Üç ayrı yerden çöküşü paylaşacağım sizlerle. Birincisi yüksek mevduatı olanlara verilen rüşvet! İkincisi baktılar yine maya tutmuyor dolar yukarıya doğru gidiyor, ihracatçılara dediler ki; kardeşim ihracat mı yapıyorsun alkışlıyorum seni ama ihracat bedelinin yüzde 25' ini getireceksin Merkez Bankası'na yatıracaksın.'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Hükümetin yeni ekonomik model denemesinin ardından dolardaki hızlı artışı düşürmek amacıyla devreye soktuğu dövize endeksli mevduat uygulamasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, 'bunun adı yüksek mevduatı olanlara verilen rüşvet!' sözleriyle iktidara sert tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Siyasetçiler için aslında basın özgürlüğü kadar kadar değerli bir şey yoktur. Çünkü biz siyasetçiler Türkiye genelinde hatta dünyada nelerin olup bittiğini belki yeteri kadar öğrenemeyebiliriz. Hele bugünkü medya bize bütün doğruları araştırır ve önümüze koyar.
Biz de gerçekleri öğreniriz. bir yerde birinin hakkı mı yenildi ,siyasi otorite müdahale edip o haksızlığı gidermek için. Ama siz tek sesli bir basın yaratırsanız o zaman haksızlığı gideremezsiniz.
Siyasetçinin alkışa değil sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var. Buradan absın dünyasına da bir şeyler söylemek isterim. Hiç meraklanmayın az kaldı, kim olursa olsun hangi kalem olursa olsun, ahlaklı davrandıkları sürece basın özgürlüğünü görecekler, biz de o eleştirilerden ders almasını bileceğiz.
Bu iktidar çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya. Adalet, devleti ekonomik bağlamda sağlıklı yönetmek istiyorsanız ekonomide de adalet olması lazım. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi gerekiyor. Yeni evli çiftler evini kapatıp anne babalarının yanına sığınıyor. Adaleti sağlamazsanız devleti yönetemezsiniz. Devletin dini adaletse bunların yaptığı ne? Her yerde adaletsizlik var.
SODEV2in bir anketi var soruyorlar Türkiye iyiye gidiyor mu nereye gidiyor Türkiye ekonomik olarak diye. İyiye gidiyor diyenlerin oranı yüzde 10.8. Gerçeği her birimiz tek tek görüyoruz. Görmenin ötesinde tek tek yaşıyoruz, bu zamları da fakirliği de , birilerinin zenginliğini de görüyoruz. Mülakat dolayısıyla haksızlığa uğrayanlar vardı onlarla toplantılar yaptım, Cahide diye bir kardeşimiz bir mesaj göndermiş, ordu milletvekilimize, 'size KPSS mağduru yüzlerce gençten biri olarak Ordu'dan yazıyorum. ben iki branşta öğretmenlik bitirmiş, iki yüksek lisansı olan KPSS'den de kendi branşında 96 puan alan birisiyim. Mülakatım da çok iyi geçmesine rağmen elendiğimi öğrendim. Elenme sebebimizi hiçbirimiz bilmiyoruz. O puanlar hiç kolay alınmıyor.
Örneğim ben her gün Ordu'dan Giresun'a gidip geldin okul için ki bunun 7 ayını da hamile olarak geçirdim. bir yandan ev işleri bir yandan okul işleri ile gecemi gündüzüme katarak aldım o puanı. Bu konuda sesimize ilk kulak veren de yine adalet ve hakkaniyet noktasında hassasiyetiyle genel başkan Kılıçdaroğlu oldu. Ben bu konuda sesimize ses olmanızı hakkımızın iadesi konusunda bizi yalnız bırakmamızı arzu ve rica ediyorum.' Biz de CHP'den bütünü Cahidelere sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Asla adaleti, getireceğiz. Adalet öyle yüksek boyutlara ulaştı ki kişinin elinden ekmeği alamaya başladılar. Cahide bunlardan biridir işte.
Sadece biz mi söylüyoruz bunu yargının en tepesindeki başkan da söylüyor AYM Başkanı da adaletsizliği söylüyor. 2021'de 66 bin 121 bireysel başvuru yapıldı. Bunların yüzde 73'ten fazlası adil yargılama hakkı için. Bu sayı ve oranlar bize aslında vahim bir durumu işaret ediyor. Adil yargılanma hakkıyla ilgili temel bir meselemiz var.' diye. Evet. Adaleti sağlamazsanız bir araya gelmezsiniz, toplumsal bilinciniz gelişmez, dostluk kuramazsınız düşmanlık yaratırsınız. E devletin dini adaletse bunların yaptığı ne?
(20 Aralık akşamı) Bunu araştıralım dedik AKP Ve MHP'nin milletvekilleri hayır araştırmayın dediler. Buradan açık bir şekilde milletime şikâyet ediyorum. AK Parti'nin milletvekilleri MHP'nin milletvekilleri fakirin fukaranın yanında değil soyguncuların yanında yer almıştır. Siz o soyguncuların ortağı mısınız? Niye izin vermiyorsunuz?
Yoksulluk artıyor, bir de milletvekili arkadaşımız soru önergesi vermiş, kaç kişi doğalgaz faturalarını ödeyemedi diye. 2019’da 74 bin 61 kişi doğalgaz faturasını ödeyemediği için kapatılmış 2020’de 87 bin 626’ya çıkıyor. 2021’in ilk 8 ayında 87 binden 107 bin 679’a çıkıyor. Şimdi saray ve şürekâsına sormak zorundayız; beyefendi sen orada rahat oturuyorsun, 107 bin 679 kişinin doğalgaz saati kapatılıyor. Kim soracak bunu? Kim bunun hesabını soracak? Kim doğalgazı kapatılan fakirden yana olacak? Saray görmüyor bunları, biz olacağız. Halkın partisi olarak yanlarında olacağız.
Bir yılda akaryakıta tam 46 kez zam geldi. Cumhuriyet tarihinde hiç böyle bir şey yaşamadık. E sormak lazım AKP ve MHP’ye oy veren kardeşlerimize, e dolar artınca zam yapıyorsun biz bunu anladık e dolar düşünce niye zam yapıyorsun? Hazine tam takır ondan mı? Galiba trafik sorununu böyle çözecekler öyle anlaşılıyor. Elektriğe yüzde 127 zam, insaf ya!
'TEFECİLERE HİZMET EDENİN ADI ERDOĞAN'DIR'
'Faizi düşüyoruz' dediler. Kasım başında devletin borçlanma faizi yüzde 19.44 iken, Aralık ayında 22'ye çıkıyor. Faiz artıyor, dolar da yükseliyor. Bu vatandaş iki ayrı yerden negatif etkileniyor. Geliri eriyor. Tefecilere hizmet edenin adı Erdoğan'dır. Öyle 'faize karşıyım' bunların hepsi hikâye. Erdoğan dolar baronlarına hizmet ediyor vatandaşa değil.
Çıksın şunu söylesin ey Kılıçdaroğlu desin sen faiz yükseldi diyorsun devletin borçlanma faizi senin dediğin rakamlar tam tersine düştü desin. Sen doğruları söylemiyorsun desin. Diyebilir mi? Diyemez. Haksızlık olduğunu biliyor mu? Biliyor. Kime hizmet ediyor? Açık ve net söylüyorum tefecilere hizmet ediyor. Dolar baronlarına hizmet ediyor vatandaşa değil.
''BUNUN ADI RÜŞVETTİR''
Tam bir çöküş yaşanıyor ekonomide. Üç ayrı yerden çöküşü paylaşacağım sizlerle. Birincisi yüksek mevduatı olanlara verilen rüşvet! İkincisi baktılar yine maya tutmuyor dolar yukarıya doğru gidiyor, ihracatçılara dediler ki, kardeşim ihracat mı yapıyorsun alkışlıyorum seni ama ihracat bedelinin yüzde 25' ini getireceksin Merkez Bankası'na yatıracaksın. İhracatçının sırtına çöktüler şimdi.
Üçüncüsü; bu Bahçeli'ye kapak olsun vatandaşlığı satma. Konut alana vatandaşlık veriliyordu, baktılar bankaya 500 bin dolar para yatırırsan sana TC vatandaşlığı vereceğim deniyor. 500 bin dolara vatandaşlığı satıyorsun ya. Han isiz milliyetçiydiniz hani siz milliyetçiydiniz hani siz vatanseverdiniz.
Ya biz insanımızın tırnağına zarar gelmesin diye mücadele ederken sen dolar baronlarına tefecilere getir parayı ben sana vatandaşlık vereceğim diyorsun. Bunların tamamını düzelteceğim ve o beylerin burnundan fitil fitil getireceğim. Kimse endişe duymasın.
"TÜRKİYE'Yİ EN GÜVENSİZ EN İTİBARSIZ DEVLET HALİNE GETİRDİLER!"
"Türkiye'yi öyle bir itibarsızlaştırdılar ki içim acıyor gerçekten. MB kanununda bir değişiklik getirdiler. 'Bu madde ile MB aralarında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülmesini teminen diğer MB'larının banka nezdinde alacak para mal ve varlıklarının haczedilmemesini amaçlamaktadır.' Gerekçesi ne? Efendim diyor ki güven temelinde yürütülmesini teminin. Demek ki hiç kimse sana borç para vermeye güvenmiyor. Türkiye'yi en güvensiz en itibarsız devlet haline getirdiler! Bahçeli'ye soruyorum, bu maddeye siz hangi gerekçeyle evet diyeceksiniz?"