CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında iktidara seslenerek "Seçimin ertesi gününde telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar "Ben Kemal , geliyorum" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Seçim, ekonomi, 'beşli çete' gibi konulara değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının son bölümünde "Vuracağız neşteri alacağız devletin malını geriye. Seçimin ertesi gününde telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar "Ben Kemal, geliyorum" ifadelerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Ayrışmayacağız, inadına kucaklaşacağız, bu güzel ülkemize huzuru mutlaka getireceğiz.
Her soruna akılcı çözümler ürettiğinizde barışık bir toplumu inşa etmiş olursunuz. Hedefimiz de böyle bir siyaset anlayışı. Bu siyaset anlayışını Türkiye'ye getireceğiz. Altı lider birlikteyiz, birlikte demokrasiyi savunuyoruz. Var olan sorunlara akılcı çözümler üreteceğiz.
'TÜRKİYE'Yİ CEZAEVİ OLMAKTAN KURTARAĞIZ'
Belgeselci Sibel Tekin cezaevine alınmıştı, neden belgesel çektin diye. Sibel'e şunu söyleyelim kapalı cezaevinden açık cezaevine hoş geldin. Ama Türkiye'yi açık bir cezaevi olmaktan kurtaracağız.
Toplumun her kesiminde sorun var ve bu sorunu çözmeye hazırız. Beşli çetenin değil alın teri dökenlerin kazandığı bir Türkiye inşa edeceğiz.
Tek adam rejiminin faturası bugün önümüzde duruyor. Bu rejim bizi mahvetti. Bu rejim bir beka sorunudur. Tek adam sistemi Türkiye için bir beka sorunudur ve Türkiye buradan çıkmak zorundadır.
'DOĞAL GAZ FİYATLARINI DÜŞÜRÜN'
Rusya- Ukrayna savaşından sonra doğal gaz fiyatları dünyada düştü. Doğal gaz fiyatları dünyada yüzde 80 düştü kardeşim sen neden düşürmüyorsun dedim. Sanayide düşürdüler ama konutlarda düşürmediler. Kardeşim doğal gaz fiyatını neden düşürmüyorsun, dünyada yüzde 80 düştü, sen de yüzde 80 ucuz alıyorsun?
'ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI'
Asgari ücrete büyük zamlar yaptılar sözde. Bu zammın enflasyonla eriyeceğini tahmin ediyorduk ama bu kadar hızlı eriyeceğini düşünmemiştik. Asgari ücret 8 bin 500 lira. 4 kişilik ailenin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür fiyatları toplanıyor ve asgari ücret belirleniyor. Asgari ücret alanların sayısı 5 milyon 400 bin kişi. Onlar şu anda açlık sınırının altında maaş alıyor. Türk İş'in belirlediği açlık sınırının altında kaldı bu asgari ücret. Alın terinin bu kadar ucuzlatıldığı, insanların açlık sınırının altında maaş almaya mahkum edildiği bir tek adam rejimi var. Benim görevim iktidar olduğumuzda hiçbir asgari ücretlinin açlık sınırının altında maaş almayacağı bir düzeni inşa etmektir!
BOĞAZİÇİ REKTÖRÜNE SESLENDİ: BASKIDAN HOŞLANMAM
Zorbadan yola çıkarak Boğaziçi Üniversitesi'ne değinmek isterim. Kayyum atandı, bir süre dayandı sonra istifa etti. Bu sefer okulun içinden çıkan kişi gerçek anlamda bir Brütüs. Boğaziçi Üniversitesi sıradan bir üniversite değildir. Dünyanın en önemli ve en saygın üniversitelerinden biriydi. Aldılar yerine Brütüs Naci'yi getirdiler. Bilim insanlarını, hocaları kovdular, öğrencileri dövdüler, hapse attılar. Brütüs Naci durmadı, bu sefer de mezunlar derneğinin yaptığı binayı işgal etti.
Buradan Naci'ye sesleniyorum zulümden baskıdan hoşlanmam. Bunu yapanları da asla affetmem. Naci, kayyum düzenine son verdiğimizde görecektir 'geliyor gelmekte olan'ın ne anlama geldiğini.
'TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ AYDINLIK'
Ortak Politikalar Mutabakat Metni, demokrasi tarihinde bir ilktir. 6 lider bir araya geldik ve devlet için bir beka sorunu haline gelen tek adam rejimini değiştirip bu ülkeye demokrasiyi getirmek için bir araya geldik. Cumhuriyet tarihinde 6 lider bir araya gelip 2300'ün üzerinde var olan sorunlara tek tek çözüm üretiyorsa ve bunu oy birliği ile yapıyorsa Türkiye'nin geleceği aydınlıktır, kimse endişe etmesin.
Yolsuzluklara karşı mücadele, işsizliği giderme konusunda politikalar, Türkiye'nin saygınlığını koruyacak dış politikanın nasıl olması gerektiği burada var. Teknolojiyi, bilgiyi nasıl yürüteceğiz, çalınan paraları nasıl alacağız burada var.
Devleti yeniden inşa edeceğiz. Altı benzemez bunlar, bir araya gelemezler, kavga ederler diyorlardı. Ya arkadaş, siz bir aradasınız, hiç bir araya gelip önlerinde kağıtlar, şu memleketin sorununu nasıl çözeriz diye düşündüler mi! Bu memlekette yolsuzluk, hırsızlık var. Bir cümle kurdular mı?
İlk yapacağımız iş durum ve hasar tespit komisyonu kuracağız. Bilgiye dayalı karar almak zorundasınız. Plansız programsız bir devlet olmaz. MB'nin bağımsızlığı bunun için kesinlikle söz verdik.
MB'nin bağımsızlığını sağlayacağız. Ekonomik ve sosyal konsey çalışacak. Var olan sorunları, sorunu yaşayanlardan dinleyeceğiz. Biz o sorunu çözmek için çaba harcayacağız.
Bütçe disiplininin sağlayacağız. Kamu ihaleleri şeffaf olacak.
'SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SİYASET YAPACAĞIMI BİLİYORDUM'
Şunu hayata geçirdiğimizde göreceksiniz, Türkiye'de her şey çok kısa sürede düzelecek.
Bir konuda en başından beri çok açık ve net konuşuyorum: Bu 5'li çetelerin proje kisvesi altında devlet hazinesinden fazlasıyla götürdükleri paraları, malları onlardan tahsil edeceğim sözünü verdim. Çünkü o paralar bu ülkenin doğmamış bebeklerinin parasıdır. Bu çetelerle bu savaşı ilan etmeden önce dost meclislerinde çok uyarıldım. Aman başkan, onlarla uğraşırsan o devasa para da seninle uğraşır diye uyardılar. Mafyası var, paramiler grupları var, derinleri var aman başkan diyen insanlarla bir araya geldim. Samimi olarak uyarıyorlardı. Bütün bunları bilerek ve düşünerek yola çıktım ben. Ben bilmiyor muydum bunu söylediğimde bu sürecin ne kadar kirli hale geleceğini. Her türlü karalama kampanyalarının yapılacağını. Silahların gölgesinde siyaset yapmak zorunda kalacağımı bilmiyor muydum. Elbette biliyordum.
Talep ettiklerinde görüşmeyi kabul edersem bu kirli düzenin hedefi olmayacağımı da iyi biliyordum. Halkımın şunu iyi bilmesi gerekiyor, bu çetelerin bir kısmı, saray iktidarından, Erdoğan'dan da önce vardı. O zaman da devletin içindelerdi. Her gelen iktidarla hizalanmış bunlar. Bir şeyler değişmiş ama bunlar hep sistemin içinde kalmış. Derinlere de yedirmişler, mafyaya da yedirmişler. Öyle ya, hazineyi kolay kolay soydurmazlar adama! Bunlar, nasıl insan satın alınacağı konusunda uzmanlaşmış durumdalar.
'SAYIŞTAY'A SON ŞANS'
Asıl panik ne zaman başladı biliyor musunuz? Partimizin uzman ekipleri, hazineden çalınan paraların peşine düştüğü an. O raporlar geldiğinde paniğe kapıldılar. Devletin hazinesinden çalınan paranın toplamının 418 milyar dolar olduğunu saptayınca karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı. Ben korktum mu! Vız gelir, tırıs gider, Bay Kemal asla ve asla geri adım atmaz! Kaya gibiyiz, sır gibiyiz, yiğit gibiyiz, asla geri adım atmayacağız! Her şeyleriyle gelsinler, bir milim geri adım atmayacağız.
Sayıştay'a ve onurlu denetçilerine seslenmek istiyorum. Meclisin bütçesini denetleyen Sayıştay'dır çünkü. İktidara geldiğimizde o raporlarınızda 418 milyar doları görmezsem, görevinizi yerine getirmemişsiniz demektir! Milletimin önünde açıkça ifade ediyorum, raporda görmezsem yakarım sizleri! 3,5 ay sonra iktidara geldiğimizde kendi raporlarımızı sizin raporlarınızla karşılaştıracağım. Kim görevini yapmış kim yapmamış göreceğiz. Sayıştay'a son bir şans vermek için onlardan randevu talep edeceğim ve baş başa ayrıntılı konuşacağım.
Son bir Bay Kemal uyarısı yapmak istiyorum; beytülmale dokunan yanacaktır!
'BEN KEMAL GELİYORUM'
Ankara'ya dev bir dijital pano kuracağım adı çetemetre olacak. Geri aldığımız her doları burada görecek herkes. Halktan çalınan paralar dönmedi sürece durmayacağım. Her kuruşun peşine düşeceğim.
Benim helalleşeceğim, haksızlık yapılanlardır. Kimse haksızlık yapıldıysa onunla oturup helalleşeceğim. Roboski ile Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi ile Soma ile başı kapalı kızlarımıza haksızlık yapıldığı için, biz o dönemde suskun kaldığımızdan dolayı onlarla da helalleşeceğiz. Liste uzun. Bizim arsız ve hırsıza muamelemiz açıktır; vuracağız neşteri, alacağız devlet malını geri.
Vuracağız neşteri alacağız devleti malını geriye. Seçimin ertesi gününde telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar "Ben Kemal, geliyorum".