Partisinin haftalık değerlendirme toplantısında konuşan DEVA Partisi lideri Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarında enflasyonu tanımlarken önce 'köpük', sonra 'müsilaj', son olarak da 'şişkinlik' dediğini hatırlatarak, "Ne dese tutmuyor. Çünkü ne dese kimse yemiyor. Hiç boşuna uğraşmasın. Vatandaşlarımız enflasyonun ne olduğunu biliyor çünkü bizzat yaşıyor" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyon tanımlarına tepki göstererek, "Ülkenin partili, taraflı cumhurbaşkanı son bir hafta enflasyon sorunu için önce 'köpük' dedi, sonra 'müsilaj' dedi. Bugün de 'şişkinlik' demiş. Ne dese tutmuyor. Çünkü ne dese kimse yemiyor. Hiç boşuna uğraşmasın. Vatandaşlarımız enflasyonun ne olduğunu biliyor çünkü bizzat yaşıyor" dedi.
"GİTMEK İSTEYİP GİDEMEYENLERİN ÜLKESİ"
Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman maddi durumu iyi olan ailelerle zayıf olan ailelerin çocukları arasında böylesine bir eşitsizlik oluşmamıştı. Ortada çok büyük bir haksızlık ve adaletsizlik var. Bunun bedelini gençlerimiz ödüyor. Ülkeyi yönetenler bu sorunları çözmek yerine sabah akşam onlara hakaret ediyorlar. Gençler arasındaki en yaygın hissiyat yaşayacak başka bir ülke aramak. Ülkeden kaçamayan içinde olduğu cendereyle baş etmeye çalışıyor. Ağır bir depresyon yaşanıyor. Devlet kendi evlatlarına ağır bir depresyon sunuyor. Türkiye gitmek isteyip gidemeyenlerin ülkesi oldu.
"BU ÜLKEDE KAPATMAK DIŞINDA BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ YOK MU?"
Beğenmedikleri her şey kapatılsın istiyorlar. Ülkedeki hukuk kırıntısının sahibi olarak bir Anayasa Mahkemesi kalmış, onu da kapatalım diyor. Almışlar ellerine bir çekiç, gördükleri her şeyi çivi sanıp saldırıyorlar. Çeyrek yüzyıldır koltuğunda oturan krizlerin ortağı Bahçeli'nin yine ortak olduğu bir iktidar bugünün hiçbir sorununu çözemez. Koltuğa sarılan Erdoğan artık hangi sorunu çözebilir. Son 4 yıldır ülke patinajda. Baskıyı benimsemiş bir zihinle hangi sorun çözülebilir? Tam tersine sorunlar derinleşiyor. Başka birileri de gencecik Enes'in ardından şunlar bunlar kapatılsın diyorlar. Bu ülkede kapatmak dışında başka bir çözüm önerisi yok mu? Devletin görevi gençlere kaliteli ve hesaplı yurt imkanı sunmaktır.
"BU OTORİTER ORTAKLIK BU ÜLKENİN KADERİ DEĞİL"
Bugünkü iktidar, bu otoriter ortaklık, bu ülkenin kaderi değil. Bu ülkenin gençleri kendini güvende hissetmeden hiçbirimiz özgür olamayacağız. Biz bu çaresizliği reddediyoruz. Bu ülkenin birbirinden güzel insanları bu mutsuzluğu haketmiyor. Batıya, ilerleyen Asya'ya bakıyoruz. Gençlerin önünde sınırsız bir hayal seti var.
"NE DESE TUTMUYOR"
Ülkenin partili, taraflı cumhurbaşkanı son bir hafta enflasyon sorunu için önce 'köpük' dedi, sonra 'müsilaj' dedi. Bugün de 'şişkinlik' demiş. Ne dese tutmuyor. Çünkü ne dese kimse yemiyor. Hiç boşuna uğraşmasın. Vatandaşlarımız enflasyonun ne olduğunu biliyor çünkü bizzat yaşıyor.
"BELLİ Kİ BEŞTEPE'DE ENFLASYON YAŞANMIYOR"
Bu ülkenin gerçek enflasyonu hem G20'de hem de OECD'de en yüksek enflasyondur. Belli ki Beştepe'de enflasyon falan yaşanmıyor. Ekmek elden, su gölden onu da biliyoruz. Enflasyonun ne olduğunu onun için unuttu.
TÜİK ve Merkez Bankası'nın hemen bağımsız yapılması lazım. TÜİK ya da Merkez Bankası olacak kişinin kamuoyunun kantarına çıkması lazım. Adaylar kantara çıktıktan sonra kamuoyunu da dikkate alan bir görevlendirme yapmak lazım."