Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün müjdelediği Karadeniz'deki son doğalgaz keşfinin detaylarını açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez "Mart ayının sonuna doğru ilk gazı sisteme vermiş olacağız" dedi. Cumhuriyetin 100. yılında bu gazı vatandaşlarla buluşturmak istediklerini belirten Bakan Dönmez, "Çaycuma-1 keşfiyle 710 milyar metreküp keşfe ulaştık" ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Karadeniz'deki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün duyurduğu Karadeniz'deki son doğalgaz keşfinin detaylarını açıklıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Fatih Sondaj gemisinin, Çaycuma-1 sondajında 58 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfettiğini bildirmiş, bu keşifle beraber Karadeniz'deki gaz rezervinin toplam 710 milyar metreküpe ulaştığı bilgisini vermişti.
İşte Bakan Dönmez'in açıklamalarından önemli satır başları:
'KUYU AÇMA İŞLEMLERİNİN TAMAMI 2026'DA BİTECEK'
"Şu anda kara işleme tesisinin ilk etapta günlük 10 milyon metreküplük gazı işleyecek kapasitede çalıştığını söyleyen Dönmez, "Fakat altyapı 2'inci faz ile birlikte 40 milyon metreküplük kısmı da işleyecek şekilde hazırlandı. Sahada 6 bini aşkın iş kalemini birlikte yönetiyor ve ilerliyoruz. Yine bu üretilen gazı, BOTAŞ'ın ana ulusal iletim sistemine bağlayacak istasyon çalışmaları tamamlandı. 36 kilometrelik bağlantı tamamlandı. Test ve devreye alma işlemleri de devam ediyor. Deniz tabanından bugüne kadar ilk Tuna-1 ile başlamış olduğumuz kuyu açma ve tamamlama işlemlerinde artık 10 kuyuyu açmış durumdayız. 2'nci fazda buraya 30'un üzerinden ilave kuyu açarak devam edeceğiz. Daha önce de açıkladığımız gibi inşallah 2026 gibi buradaki kuyu açma işlemlerinin tamamını bitirmiş olacağız. Karada 5 bin 500, deniz tarafında 2 bin 500 olmak üzere 8 bin kişilik bir çalışan arkadaşımız var. 3 sondaj gemimiz aralıksız çalışmalarına devam ediyor."
'710 MİLYAR METREKÜPLÜK KEŞFE ULAŞTIK'
Bakan Dönmez, 29 Ekim tarihinde Cumhuriyetin 99'uncu yılının kutlandığı gün yine Fatih sondaj gemisinin Çaycuma-1 kuyusu adını verdikleri bölgeye gittiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 2 aylık çalışma sonunda bir keşif ile sonlandırmış olduk ve bu keşfe göre de üretilebilir rezervi 58 milyar metreküp olarak belirledik. Biliyorsunuz, ilk keşfi 2020 yılında Tuna-1 kuyusu ile açıklamıştık. 405 milyar metreküplük bir keşifti ve 2020 yılında denizlerde yapılan dünyanın en büyük keşfi olarak kayıtlara geçmişti. 2021'de Amasra-1 ile 2'nci keşfimizi yapmıştık, 135 milyar metreküplük bir rezerv söz konusuydu. Böylece Çaycuma keşfi ile toplamda 710 milyar metreküplük keşfe ulaşmış olduk."
'MARTTA İLK GAZI SİSTEME VERMİŞ OLACAĞIZ'
Sakarya Gaz Sahası'nda da 13 tane kuyu açtıklarını ve bunların 3 boyutlu modellemesinin yapıldığını anımsatan Dönmez, "Bu çalışmalara göre de rezervi yeniden değerlendirdik. Çalışmalar neticesinde de 540 milyar metreküplük rezervi, 652 milyar metreküp olarak revize etmiş olduk. Böylece gerek Çaycuma Sahası'ndaki 58 milyar metreküp gerekse Sakarya Gaz Sahasındaki ilave miktarla birlikte bu rakam, 710 milyar metreküp olarak ilan edilmiş oldu. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında inşallah bu gazı, insanımızla buluşturmak istiyoruz. Bir aksilik çıkmadığı takdirde, mart ayının sonuna doğru da ilk gazı sisteme vermiş olacağız" diye konuştu.
'KARADENİZ'DEKİ GAZIN MALİYETİ DAHA DÜŞÜK'
Bakan Dönmez, yeni keşfin faturalara nasıl yansıyacağı sorusuna ise "Yatırım çalışmalarımız devam ediyor. İthal ettiğimiz gaza göre, Karadeniz'de üreteceğimiz gazın maliyeti daha düşük. Fakat henüz daha sisteme verilmedi. Üretilecek gazın miktarını da dikkate aldığımızda, bu değerlendirmeleri daha sağlam yapabiliriz. Ama başından beri söylediğimiz bir husus var; bu bizim kendi gazımız. Cari açığımıza son derece olumlu yansıyacak. Buradan hem milletimiz hem de devletimiz kazançlı çıkacak" cevabını verdi.
Türkiye'nin enerji merkezi olma olasılığı hakkında da Bakan Dönmez, şunları kaydetti:
"7 tane uluslararası boru hattı ile Türkiye'ye, karadan, dünyanın en büyük rezervlerine sahip ülkelerden doğal gaz getiriyoruz. Yaklaşık 10 ila 12 ülkeden de sıvı doğal gaz getiriyoruz. Buna bir de yerli gazımızı eklediğimizde, kaynak çeşitliliğini yerli kaynakla artırmış olacağız. Bu da tabii ki enerji merkezi projemize son derece olumlu yansıyacak."