29 Kasım'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı TRT World'ün programına, İsrail'e petrol sevkiyatı yapan SOCAR'ın CEO'su da davet edildi. Filistin destekçileri 'Türkiye'den İsrail'e sevk edilen petrolü' protesto etti. Eylemin ardından tutuklanan dokuz genç gözaltı sırasında kötü muameleye maruz kaldı. Avukat Üsame Sarıyaşar, eylemcilere uzun süre yemek verilmediğini, ibadet haklarının engellendiğini ve polis tarafından darp edildiklerini söyledi.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı TRT World forumunda İsrail'le ticareti protesto ettikleri için tutuklanarak cezaevine götürülen dokuz genç, gözaltı süresince kötü muameleye maruz kaldı. Cuma günü gerçekleşen eylemin ardından üç gün boyunca gözaltında kaldılar. Avukat Üsame Sarıyaşar, gençlerin uzun süre aç bırakıldığını, hastane kontrolüne götürülürken darp edildiğini ve abdest almak gibi isteklerinin reddedildiğini ifade etti. Marmara Cezaevi'nde bulunan kadınların cezaevine alınırken prosedürler nedeniyle şallarının kesildiği, tesettürü sağlayamayacak kadar küçültüldüğü ve yenisinin de temin edilmediği belirtildi. Metris Cezaevinde bulunan erkeklerin ise cezaevi şartlarından dolayı zorluk yaşadığının, gözaltı süresince de zaman zaman darp edildiğinin altı çizildi.
UZUN SÜRE YEMEK VERİLMEDİ
Avukat Üsame Sarıyaşar, darp edilen müvekkilleri için doktor raporu aldıklarını, hak ihlallerinin tutanaklara ekleneceneğini belirtti:
"Gözaltı için emniyette beklettikleri süreçte özellikle erkeklere karşı kötü muamelede bulunulmuş. Erkek müvekillerden biri hastane kontrolü için bekletildikleri sırada yüzünden darp edilmiş. Gözü kanlanmıştı. Bu durum doktor raporlarına geçirildi. Pazartesi günü adliyeye getirildiklerinde müvekillerimize en son bir gün önce akşam yemek verildiğini sonrasında verilmediğini yani 18 saat aç bırakıldığını öğrendik. Sulh Ceza Hakimliği'nin karşısına çıkacakken bunu öğrendik ve avukatlar olarak yemek tayin ettik. Bu durumu tutanaklara ekledik. Salon çıkışında müvekillerimizin bağrışlarını duymuştuk görüşe gittiğimizde bize mahkeme salonundan çıkartılıp nezarethaneye indirilirken asansörde darp edildiklerini ifade ettiler."
BAŞÖRTÜSÜ TEMİN EDİLMEDİ
Avukat Sarıyaşar, aynı zamanda cezaevine girerken kadın müvekkillerin başörtülerinin uzunluğundan dolayı kesildiğini ve içeride de başörtüsü temin edilmediğini söyledi:
"Dün avukatlar olarak cezaevine görüşmeye gittik. Kadın müvekkiller yanımıza geldiklerinde başörtülerinin saçlarını ve boyunlarını kapatamayacak kadar kısaldığını gördük. Kullandıkları şalların çok uzun olmasından dolayı, içeride intihar vakasını engellemek için kestiklerini öğrendik. Ancak o kadar küçük yapmışlarki örtüler başörtüsü boyutundan çıkmış. Başörtüsü kesilen bazı arkadaşlar kefiye takmış ancak hepsi imkanı bulamamış. Din ve vicdan hürriyeti kapsamında temel bir hakkı olan başörtüsü ihtiyacının cezaevi yetkililerince temin edilmesi gerekirdi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Alev Sezen de "Tutuklananlar göz altındayken eziyet gördüler, 18 saat aç bırakıldılar, namaz ve lavabo ihtiyaçları için saatlerce bekletildiler. Cezaevine girişte kızlarımızın başörtüsü kesilmiş, mendil kadar bırakılmış, sağa çekseler sol taraflarından sola çekseler sağ taraflarından saçları gözüküyor. Tutuklu kızının ellerinde tırnak izleri gören anneyi kızı teselli etmeye çalışmış" açıklamasını yaptı.
ABDEST ALMALARINA İZİN VERİLMEDİ
Gözaltı süresi uzatıldığı için üç gün gözaltında kalan dokuz genç, abdest alma konusunda engellemelerle karşılaştı. Avukat Sarıyaşar müvekillerinin anlattıklarını aktardı:
"Emniyete alındıklarında abdest almak istediklerinde polisler vakit olmadığını ileri sürerek izin vermedi. Müvekkillerin ısrarla hızlıca abdest alabileceklerini söylemelerine rağmen izin vermemekte ısrarcı olmuşlar. Nezarethanede geçirdikleri üç günde ise abdest almak için izin almak istedikleri ancak bekletildikleri abdeste gönderilmedikleri namaz vaktinin çıktığı konusunda itirazlar edilmesine rağmen polislerin izin vermediğini söylediler. Sabah namazı için abdest almak isteyen erkek müvekkilimize şimdi değil diyerek izin vermemişler."
'SİYASET KURUMUNA YANLIŞI DÜZLETME FIRSATI SUNDU'
TRT World Forumu’nda Cumhurbaşkanı konuşurken İsrail'le ticareti protesto eden dokuz gencin serbest bırakılması için Sulh Ceza Hakimliğine itiraz dilekçesi verildi. Davayla ilgilenen avukatlar Çağlayan Adliyesi önünde yaptıkları açıklamada, gençlerin talebinin haklı ve meşru olduğunu savundu:
"Tamamen barışçıl ve silahsız bir biçimde en temel demokratik hakları olan düşünce ve kanaatlerini bildirme hakkını kullanan bu gençler, önce 3 gün boyunca emniyette gözaltında tutulmuş, akabinde adliyeye sevk edilmiş ve burada 3 gün önce tutuklanmıştır. Gençlerin talebi, haklı ve meşru bir talep olduğu kadar siyaset kurumuna yanlışı düzletme fırsatı sunmaktadır. Buna karşı bu talebin suç olarak kabul edilmesi ve bunu dile getiren 9 gencin tutuklanması açık bir hak gaspıdır. 9 gencin özgürlükleri, sırf düşüncelerini açıkladıkları için gasp edilmiştir. Bu durum derhal sona erdirilmelidir. Bugün bu amaçla bu haksız ve hukuksuz tutuklama kararına karşı itirazlarımızı sunmak üzere buradayız."