Murat Ülker gıda sektöründeki en hassas soruyu tartışmaya açıyor: Katkı maddesiz gıda endüstrisi mümkün mü?

Murat Ülker gıda sektöründeki en hassas soruyu tartışmaya açıyor: Katkı maddesiz gıda endüstrisi mümkün mü?

Murat Ülker, katkı maddelerinden ultra işlenmiş gıdalara, bilgi kirliliğinden sürdürülebilir gıda sistemlerine kadar sektörün en tartışmalı konularını ele aldı. “Katkı maddesiz bir gıda endüstrisi mümkün mü?” sorusunu gündeme taşıyan Ülker, şeffaflık, eğitim ve bilimsel temelli çözümlerle gıda sistemlerinin geleceğini şekillendirmenin önemine dikkat çekti.

Ünlü iş insanı Murat Ülker, kişisel blogunda yayımladığı son makalesinde, gıda sektörüyle ilgili önemli bir tartışmayı gündeme taşıdı. Gıda güvenliği, katkı maddeleri, ultra işlenmiş gıdalar ve bilgi kirliliği gibi konulara değinen Ülker, özellikle "Katkı maddesiz bir gıda endüstrisi mümkün mü?" sorusunu ele aldı. Yazısında, bilim, teknoloji ve pazarlamanın gıda sektöründeki etkilerini detaylandırırken, toplum sağlığı için şeffaf iletişim ve eğitim vurgusu yaptı.

Murat Ülker, sosyal medyada sıkça paylaşılan ve yanlış bilgilerle desteklenen iddiaların, tüketiciler üzerinde yarattığı kafa karışıklığını eleştirerek başladı. Gıda araştırmalarının ve bilimsel verilerin bazı kesimlerce çarpıtıldığını belirten Ülker, "Araştırma verilerini çarpıtarak sektörü şeytanlaştırmak, toplumun zayıf yönlerini kullanmaktan başka bir şey değil" ifadelerini kullandı.

Gıda sektöründe şeffaflık ve güvenilir bilgi aktarımının önemine dikkat çeken Ülker, "Bilimsel çalışmaların temelini anlamadan, sosyal medya ve sözde uzmanların yönlendirmesiyle hareket eden bir toplumun doğru kararlar alması mümkün değil" diyerek bilgi kirliliğinin sektöre zarar verdiğini belirtti.

KATKI MADDELERİ: VAZGEÇİLMEZ Mİ, ALTERNATİFSİZ Mİ?

Katkı maddelerinin modern gıda üretimindeki rolüne geniş yer ayıran Ülker, bu maddelerin gıda güvenliği ve sürdürülebilirliği için önemine değindi. "Katkı maddeleri, raf ömrünü uzatarak, tatları ve dokuları iyileştirerek modern tedarik zincirlerinin temel bir parçası haline geldi. Ancak denetim ve doğru kullanım hayati önem taşıyor" dedi.

Günümüz tüketicilerinin doğal ve organik ürünlere yönelmesine dikkat çeken Ülker, katkı maddelerinden tamamen vazgeçmenin mümkün olmadığını, ancak alternatif yöntemlerin araştırılmasının gerekliliğini vurguladı. Geleneksel yöntemlerden modern bilimsel yeniliklere kadar katkı maddelerinin geçmişini özetleyen Ülker, “Önemli olan neyin, nerede, ne kadar kullanıldığıdır. Aşırılık her zaman risk taşır” diyerek dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

ULTRA İŞLENMİŞ GIDALAR VE MODERN YAŞAMIN İKİLEMİ

Ultra işlenmiş gıdalarla ilgili tartışmalara da değinen Ülker, bu terimin bilimsel bir temelden yoksun olduğunu savundu. "Ultra işlenmiş gıdalar, sadece fiziksel açlığımızı değil, zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarımızı da karşılıyor. Ancak yüksek şeker, tuz ve yağ içeriği nedeniyle sağlık risklerini artırabiliyor. Bu noktada tüketiciyi doğru bilgilendirmek büyük önem taşıyor" dedi.

Modern yaşamın hızına uygun olan bu gıdaların, toplumsal sağlık üzerindeki etkileri konusunda farkındalık yaratılması gerektiğini belirten Ülker, özellikle sosyal medyada yayılan korkutucu iddiaların bilimsel temellere dayanmadığını ifade etti.

“GIDA SEKTÖRÜ ŞEFFAF OLMALI, EĞİTİM ÖNCELİK HALİNE GELMELİ”

Ülker, sektördeki bilgi kirliliğinin giderilmesi için şeffaf iletişim ve eğitim çalışmalarının artırılması gerektiğini vurguladı. "Eğitim şart. İlkokuldan itibaren dengeli beslenme dersleri verilerek toplumda bilinç oluşturulabilir" diyen Ülker, kendi şirketinin bu alandaki girişimlerini örnek gösterdi.

Ayrıca, global gıda otoritelerinin önemine değinerek Türkiye’nin bu konuda daha güçlü adımlar atması gerektiğini belirten Ülker, "Niçin bizim FDA veya EFSA gibi bir kurumumuz yok? Gıda güvenliği ve halk sağlığı için bu tür yapıların oluşturulması elzemdir" ifadelerini kullandı.

“MODERN GIDA SİSTEMLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE ŞEKİLLENMELİ”

Ülker, gıda endüstrisinin sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yeniden yapılandırılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Gelişen teknolojilerin ve yenilikçi tarım uygulamalarının bu sürece katkı sağlayabileceğini ifade eden Ülker, "Bilim ve teknoloji, insan sağlığını önceliklendiren çözümler sunmalı. Ancak bu süreç, hem etik değerleri hem de çevresel sürdürülebilirliği gözetmelidir" dedi.

"GIDA GELECEĞİMİZDİR"

Murat Ülker, yazısını şu çarpıcı ifadelerle sonlandırdı:

"Gıda sadece karın doyurmakla sınırlı bir mesele değildir; toplumları şekillendiren, sağlık ve kültürle doğrudan bağlantılı bir olgudur. Toplumun her kesimi doğru bilgiye ulaşmalı ve bilinçli tercihler yapmalıdır. Gıda geleceğimizdir ve bu geleceği güvence altına almak bizim elimizde."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN