Turhan Çömez: Teröristbaşından medet uman bir dili reddediyoruz

Turhan Çömez: Teröristbaşından medet uman bir dili reddediyoruz

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, çözüm süreciyle ilgili olarak "Bu millet teröristbaşından gelecek bir mesaja mahkûm edilemez. Kandil'den ve teröristbaşından medet uman bir dili şiddetle reddediyoruz" dedi.

TBMM'nin 2025 yılı ilk birleşiminde çözüm süreci yeniden gündeme geldi. İYİ Parti, DEM Parti ve Saadet Partisi’nden gelen açıklamalar, terörle mücadele ve toplumsal barış adına farklı görüşler ortaya koydu.

2025 yılının ilk günlerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çözüm süreciyle ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. DEM Parti, Saadet Partisi ve İYİ Parti temsilcileri, çözüm süreci hakkında farklı tutumlar sergileyerek, sorunun barışçıl yollarla çözülmesi gerektiği yönündeki görüşlerini dile getirdi. Ancak, bu görüşmeler sırasında kullanılan dil ve yönelimler, partiler arasında sert karşıtlıklar doğurdu.

"BİRİLERİ TERÖRİSTBAŞINDAN MEDET UMAR HÂLE GELDİ"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, çözüm süreciyle ilgili olarak "Bu millet teröristbaşından gelecek bir mesaja mahkûm edilemez" diyerek sert bir tepki gösterdi.

İYİ Parti'li Turhan Çömez, çözüm sürecine yönelik olarak DEM Parti'nin önerilerini eleştirerek, "Bu memleket, bu millet teröristbaşından gelecek bir mesaja mahkûm edilemez. Ayrımcı, terörü savunan, terörden medet uman bir dil; hele hele Kandil'den ve teröristbaşından medet uman bir dili şiddetle reddediyoruz" ifadelerini kullandı. Çömez, çözümün terörden arındırılmış bir dil ve tamamen demokratik yollarla sağlanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, "Çareyi İmralı'da görenlere, teröristbaşında görenlere de şiddetle itiraz ediyoruz" diyerek, çözüm sürecinin sadece silahların bırakılmasına dayalı olmayıp, toplumsal ve siyasi bir çözümle desteklenmesi gerektiğini savundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez:

“İktidar cephesi ‘Çok büyük bir çare ve formül bulduk’ diyerek terörü bitirme azmini ortaya koydu ve diyor ki: ‘Ya silahları gömün ya da biz sizi gömeriz.’ Soruyorum size: Yirmi iki yıldır niye silahları gömdürmediniz ve neden yirmi iki yıldır bu teröristleri gömmediniz? Bir kere çıkın, millete bunu açık yüreklilikle anlatın. Yirmi iki senedir terörü bitirmek için hangi adımları attınız, hangi adımları atamadınız? Bugüne kadar bu adımları atmadan şimdi deniliyor ki ‘Terör bitecek.’ Bitsin, itirazımız yok; bu ülkede terörün bitmesini istemeyen vatan hainidir, bu ülkede terörden medet uman, arkasına terörü alan herkes vatan hainidir ama bu milleti hiç kimse istismar etmesin ve etmemelidir.

Meclisin bu kürsüsünde DEM Parti'nin yetkilileri dediler ki, ‘Biz bin yıldır çok huzurluyduk, yüz yıldır bu topraklarda zulüm görüyoruz, eziyet görüyoruz’ ve sonra dediler ki: ‘Bu yüz yıllık parantezi -yani cumhuriyeti- kapatmamız lazım’ ve sonra da bir çözüm önerisi ortaya koydular, neydi bu çözüm önerisi? Filipinler'in Moro tipi çözüm önerisi; özerk bir yapı, her şeyinde bağımsız; eğitiminde, sağlığında ekonomisinde her şeyinde bağımsız ama diplomaside ve askeri yöntemlerinde merkezi hükûmete bağlı.

"Çareyi İmralı'da görenlere, teröristbaşında görenlere de şiddetle itiraz ediyoruz"

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini yirmi iki yıl sonra teröristbaşından gelecek bir mesaja mahkûm ettiniz ve ondan medet umar hâle geldiniz. Niye görüşmedik biliyor musunuz? Bu memleket, bu millet teröristbaşından gelecek bir mesaja mahkûm edilemez. Parlamento teröristbaşından, bebek katilinden, kadın katilinden, öğretmen katilinden, asker ve polis katilinden getirilecek bir mesajın okunacağı ve o mesajın alınacağı bir yer değildir. Elbette sorun var bu ülkede, elbette problem var ama bunun çözümü demokrasidir, insan haklarıdır, özgürlüklerdir. Burada ayrımcı bir dil, terörü savunan bir dil, terörden medet uman bir dil; hele hele Kandil'den ve teröristbaşından medet uman bir dili şiddetle reddediyoruz.

Biz bu ülkede barış olsun istiyoruz, huzur olsun istiyoruz, dostluk olsun istiyoruz, kardeşlik olsun istiyoruz, refah olsun istiyoruz, herkes eşit ve birinci sınıf vatandaş olsun istiyoruz; hırsızlık olmasın, yolsuzluk olmasın istiyoruz. Ama bunun yolunu, bunun çaresini İmralı'da görenlere, teröristbaşında görenlere de şiddetle itiraz ediyoruz. Bu ülkede demokrasi yeniden hâkim olduğunda, demokrasinin kurum ve kuralları işlediğinde, bir hukuk devleti olduğunda, özgürlükler tesis edildiğinde, devlet şeffaf ve denetlenebilir bir şekilde yönetildiğinde ve o ceberut teröristbaşına dönüp bakmadığında bu ülkeye huzur ve refah gelecektir."

"BARIŞ, KÜLLİYEN DEMOKRASİDE YATAR"

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, çözüm sürecine yönelik barışçıl bir yaklaşımı savundu.

Saadet Partisi adına söz alan İsa Mesih Şahin, çözüm sürecine dair "Çözüm barışta, kardeşlikte ve ortak geleceğimizdedir" açıklamasını yaptı. Şahin, Türkiye’nin bin yıldır omuz omuza yaşadığı bir toprak parçasında, kardeşlik ve barış içinde çözümün sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, "Toplumsal barış ihtimali taşıyan her irade, her adım bizim için anlamlıdır" diyerek, çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için Meclis’in ve tüm siyasi partilerin ortak bir sorumluluk taşıması gerektiğini vurguladı.

"MECLİS, BARIŞIN MERKEZİ OLMALI"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, çözüm süreci için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni barışın merkezi olarak işaret etti.

DEM Parti'nin İmralı heyetinin 28 Aralık’ta Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin ardından açıklanan 7 maddelik deklarasyonu gündeme getiren Gülüstan Kılıç Koçyiğit, çözüm sürecinin Meclis çatısı altında tartışılmasının önemine değindi. Koçyiğit, "Tarihsel bir eşikten geçiyoruz, 2024 yılının son günleri oldukça hareketliydi, 28 Aralık tarihinde neredeyse on yıl aradan sonra ilk defa heyetimiz İmralı'ya gitti ve orada Sayın Öcalan'la bir görüşme gerçekleştirdiler" diyerek sürecin önemini vurguladı. Ayrıca, "Bugün her zamankinden fazla İmralı kapılarının açılması, Sayın Öcalan'la diyalog yollarının geliştirilmesi hem Türkiye halklarının hem de bölge halklarının yararına olacaktır" ifadelerini kullandı.

"SİLAHLARI GÖMDÜRMEDİĞİNİZ SÜRECE ÇÖZÜM BULAMAZSINIZ"

İYİ Parti, çözüm sürecinin uygulamada başarılı olabilmesi için hükümetin terörle mücadelede adım atması gerektiğini belirtti.

Turhan Çömez, iktidarın çözüm sürecine dair açıklamalarına yönelik olarak "İktidar cephesi 'Çok büyük bir çare ve formül bulduk' diyerek terörü bitirme azmini ortaya koydu ve diyor ki: 'Ya silahları gömün ya da biz sizi gömeriz.' Soruyorum size: Yirmi iki yıldır niye silahları gömdürmediniz ve neden yirmi iki yıldır bu teröristleri gömmediniz?" diyerek hükümetin çözüm sürecine dair somut adımlar atmadığını eleştirdi.

"KÜRT MESELESİ DEMOKRATİK YOLLARLA ÇÖZÜLMELİ"

DEM Parti, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi gerektiğine işaret etti ve tüm siyasi partilere sorumluluk taşıma çağrısı yaptı.

Koçyiğit, "Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi hepimizin ortak meselesidir" diyerek tüm siyasi partileri bu konuda duyarlı olmaya davet etti. Ayrıca, "Bu noktada tüm siyasi partilerin bu tarihî fırsatta gerçek anlamda elini taşın altına koyması ve eşit duyarlılıkla sürece yaklaşması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum" ifadelerini kullandı

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN