Uzman Psikolog Tuğba Ayzet, mağduriyet üzerine kaleme aldığı yazısında, mağdur dilini kullananın travmayı kendilerine hatırlatacak kişileri seçtiklerini söyleyerek 'amaçları yalnızca iyileşmek' dedi. Ayzet, 'mağdur diline' çözüm üretmek yerine sadece dinlemenin faydalı olduğunu belirtip "Ona çareler üretmek, tavsiyeler vermek ortamı gerecek ve zaten o mağdur olduğuna inandığı için sizi de buna inandıracak cümleler kurmaktan vazgeçmeyecektir." ifadelerini kullandı.
Uzman Psikolog Tuğba Ayzet, mağduriyeti konu edindiği 'Ben mağdurum' başlıklı yazısında mağdurun dilini travmalarını atlamak için kullandığını anlattı. Mağduriyeti bir oyun olarak betimleyen Ayzet, "Oyunun adı “Mağdurum ben.” Şikayetçi olan kişi mağdur olduğunu ispatlama çabası içinde didinir durur. Etrafındaki insanlar ise farkında olmadan onun bu oyununun içinde birer figüran olarak rol alır. Peki etrafınızda sürekli şikayet edip, hep mağdur olduğunu söyleyen birileri varsa onlara nasıl davranmak gerekir? Söylediklerine çözüm üretmeden sadece dinleyin." dedi
Psikolog Ayzet yazısında şu ifadeleri kaydetti:
Ben Mağdurum
Var mı etrafınızda ilişkileri hakkında hep şikayet eden, hep mağdur olan, hep acınacak durumda olan birileri?
Çözüm önerilerini sıralarsınız, yardımcı olmaya çalışırsınız, onun adına çok üzülürsünüz. Ama karşı taraf o kadar talihsizdir ki, hay aksi, bir türlü zorluklardan kurtulamaz, onun hayatında hep onu mağdur eden, ezen birileri vardır.
Siz ne zaman bir çözüm yolu sunsanız onun cevabı “Evet ama,,,,” ile başlayan cümleler olur. Siz bir süre sonra sessiz kalırsınız. Hakkaten de sorunu çözümsüz gibidir. Bu zavallının dünyada yüzü gülmemiştir ve gülmeyecektir.
Uzman Psikolog Tuğba Ayzet
Durun.
Karşınızdaki kişinin ekmeğine bal sürüyorsunuz ya da yağ mıydı o? Neyse yani onun bu mağdur durumunu, mağduriyetini besliyorsunuz. O sizden zaten çözüm vermeniz için anlatmıyor bunları, o rahatlamak için anlatmıyor, size kendisinin ne kadar mağdur olduğunu ispatlamaya çalışıyor zaten. Eninde sonunda sizi cevapsız bırakacak. Onun hakkında “Bu kadın/bu adam gerçekten de ne kadar çekmiş, ne kadar mağdur” dedirtecek. Siz de onun bilinçdışı tuzaklarına düşüyorsunuz demektir.
'HAYATA MAĞDUR GÖZÜYLE BAKARLAR'
Bazı insanlar çocukken gerçekten mağdur edilmişlerdir, çocukluklarını yaşayamamış, hakları elinden alınmış, doğru düzgün oyun bile oynayamamış, en yakınları tarafından evet, anne babaları tarafından mağdur edilmişlerdir. Bu çocuklar aksi sunulmadığı takdirde kendilerinin hiçbir hakka sahip olmayacaklarına, değerli olamayacaklarına çoktan inanmıştır. Hayata artık ezilen, mağdur olan gözüyle bakmayı çoktan öğrenmiş ve bunu değiştirememişlerdir. Gerçekten de çocukluğundan itibaren bunu yaşayan birinin başka türlüsüne inanması mümkün mü? Değil, ta ki kendisiyle yüzleşene kadar.
Böyle insanlar artık büyüyüp birer yetişkin olsalar da çocukluğundaki travmalarla yüzleşemedikleri için hep travmayı kendilerine hatırlatacak kişileri seçerler hayatına. Kötü niyetleri yoktur. Amaçları yalnızca bilinçdışı travmalarını atlatmak, iyileştirmek. Ancak bu durum sandıkları gibi devam etmez çünkü seçtikleri kişiler de kendilerine aynı anne ve babasının davrandıkları gibi davranır ve gerçekten de onu mağdur etmek için ellerinden geleni yaparlar. Ta ki içlerinden biri bu oyunu bozana kadar. Çünkü biliyoruz ki bu bir oyun. Oyunun adı ise “Mağdurum ben.” Şikayetçi olan kişi mağdur olduğunu ıspatlama çabası içinde didinir durur. Etrafındaki insanlar ise farkında olmadan onun bu oyununun içinde birer figüran olarak rol alır.
'SADECE DİNLEYİN'
Peki etrafınızda sürekli şikayet edip, hep mağdur olduğunu söyleyen birileri varsa onlara nasıl davranmak gerekir? Söylediklerine çözüm üretmeden sadece dinleyin.
Ona sadece “Sana …… yaptığı için üzülmüşsün ve çaresiz olduğunu düşünüyorsun” gibi cümlelerle karşılık verin.
Ona çareler üretmek, tavsiyeler vermek ortamı gerecek ve zaten o mağdur olduğuna inandığı için sizi de buna inandıracak cümleler kurmaktan vazgeçmeyecektir. Bu durumda yalnızca yorulan siz olacaksınız ve günün sonunda o bir kişiye daha ne kadar mağdur olduğunu ispatlamanın haklı gururunu yaşayarak gününe devam edecek.
