İnternetin tartışmalı 'Gıda Dedektifi’ hesabı, Fonangels isimli kitle fonlama platformu aracılığıyla halktan kaynak sağlamaya hazırlanıyor. Şirketin gelir kaynakları arasında gıda üreten şirketlerden alınacak paralar da var. Ancak Gıda Dedektifi’ne para verenlerin ürünleri ile vermeyenlerin ürünleri nasıl değerlendirilecek bilinmiyor. Gıda sektöründe, “Biz şantaj yapmak için şirket kuruyoruz, bize para vermeyeni yakarız diyorlar” iddiaları konuşuluyor.
"Gıda Dedektifi" adlı sosyal medya hesabının şirketleşme ve kitle fonlaması yapma kararı, geleceğin habercisi gibi görünen bir gelir modeliyle dikkat çekiyor: Gıdacılardan para almak. Ancak bu durum, para vermeyenlerin ürünleri konusunda nasıl bir yaklaşım izleneceği konusunda etik ve ahlaki soruları gündeme getiriyor.
Gıda dedektifinin örtülü reklam cezası aldığı ortaya çıktı
Öncelikle, şirketin kâr amacı güdüp güdemediği önemli bir soru. Şirketin kendisi "Halkın sağlıklı gıdaya ulaşması için denetim yapmak" amacını belirtse de, bu amacı anonim bir şirket çatısı altında kâr amacıyla gerçekleştirilebilir mi, sorusu tartışmalıdır.
ŞANTAJ İDDİALARI
10 Haber'de yer alan habere göre; sosyal medyada kendisini “Gıda Detektifi” adıyla tanıtan ve tüketiciyi korumak için piyasadaki ürünleri denetlediğini iddia eden Musa Özsoy, bu sosyal medya hesabını şirkete dönüştürüyor ve kitle fonlaması yöntemiyle halktan 8 milyon lira para toplamaya hazırlanıyor.
Peki ama kendi söylediğine göre işi ‘Halkın sağlıklı gıdaya ulaşması için denetim yapmak’ olan bir şirket kâr amacı güdebilir mi? Böyle bir işin anonim şirket çatısı altında kâr amacıyla yapılması ahlaki mi?
Sosyal medyada 7 farklı platformda toplam 3,5 milyon takipçisi olan Musa Özsoy’un ‘Gıda Dedektifi’ hesabı, SPK izinli Fonangels adlı kitle fonlama platformu aracılığıyla halktan kaynak sağlamaya hazırlanıyor. Bu amaçla bir iş planı ve sunum da hazırlamışlar. Sunumda kurulacak şirketin olası gelir kaynakları da sıralanmış. Bu gelir kaynaklarının biri, gıda üreten şirketlerden alınacak paralar. Peki Gıda Dedektifi’ne para verenlerin ürünleri ile vermeyenlerin ürünlerinin aynı objektif kriterlerde ‘kontrol’ edileceğinin bir garantisi var mı? Gıda sektöründen bir kaynak, “Biz şantaj yapmak için şirket kuruyoruz, bize para vermeyeni yakarız diyorlar” diye konuşuyor.
Musa Özsoy, Gıda Dedektifi’nin kurucusu ve yürütücüsü. Fon toplandıktan sonra kurulacak şirkette de en büyük hissedar kalacak.
Gıda Dedektifi'nin kurucusu Musa Özsoy
UYGULAMA AMA NASIL?
Musa Özsoy’un hazırladığı sunuma göre toplanan parayla Gıda Dedektifi bir anonim şirkete dönüşecek ve bir de mobil uygulama geliştirecek. Özsoy bu mobil uygulamanın çok başarılı olacağına, ilk 6 ayda 100 bin kişi tarafından indirileceğine inanıyor. Mobil uygulama sektörü çok sert rekabetin yaşandığı bir sektör, bu kadar yüksek indirme sayılarını 6 ayda sağlamak ise milyonlarca lira harcanacak reklam kampanyaları yapmadıkça çok kolay değil.
Gıda Dedektifi’nin halen Instagram’da 1,7; Facebook’ta 166 bin, Twitter’da 712 bin, Linkedln’de 133 bin, YouTube’da 280 bin, TikTok’ta 45 bin ve Treads’de 210 bin takipçisi var sunuma göre. Gıda Dedektifi’nin muhtemel yatırımcılar için hazırladığı sunumda bütün bu sosyal medya takipçileri toplanıp 3,5 milyon rakamı buluyor ama aynı kişilerin Gıda Dedektifi’ni birden fazla yerden izleyebileceği unutulmamalı. Örneğin Instagram’ın bir alt uygulaması olan Treads’de Gıda Dedektifi’ni izleyen 210 bin kişi, aslında Gıda Dedektifi’ni Instagram’da izleyen 1.7 milyon kişinin içinden geliyor.
Gıda Dedektifi’nin şu ana kadar yaptığı ‘denetim’ler, gıda paketlerinin zaten üzerinde yazan etiket bilgilerini aktarmaktan ibaret.
Gıda Dedektifi halen sadece sosyal medyada değil bir web sitesinde de yayın yapıyor. Sunumda bu web sitesine ilişkin veriler de paylaşılmış. Buna göre sitenin aylık ziyaretçi sayısı 250-300 bin kişi olarak veriliyor. Yani günlük ortalaması kabaca 8-10 bin kişi. Bu rakam Türkiye interneti ve internetten Google reklamları yoluyla gelir elde etmek için oldukça düşük bir rakam. Üstelik web siteleri için tek ölçüt ziyaretçi sayısı değil. Sunumda bu ziyaretçilerin sitede kaldıkları ortalama süre ve gelenlerin hemen çıkma yüzdesi verilmemiş.
Gıda Dedektifi kendi sunumunda da, bu siteye Google üzerinden alınan reklamlardan gelen gelirin yetersizliğini söylüyor, fon toplama işleminin tamamlanmasının ardından reklam alma yöntemlerini ve reklam fiyatlarını değiştireceklerini söylüyorlar. Ama mevcut site rakamlarıyla daha yüksek gelir kolay görünmüyor.
Site ve devreye girecek olan uygulama için Gıda Dedektifi’nin kendisinin reklam pazarlaması yapacağı anlaşılıyor. Ama bu durumda bir kez daha çıkar çatışması tehlikesi doğuyor: İşi gıda denetimi olan bir web sitesinin muhtemel reklam verenleri de gıda üreticileri. Peki reklam veren üreticinin ürününe site nasıl bakacak, vermeyene nasıl bakacak? Sitenin gıda ürünleriyle ilgili değerlendirmelerinde bir ‘editoryal bağımsızlık’ uygulayacağına ve şirketin reklam toplayan departmanıyla gıda denetimi yapan departmanın arasında bir ‘duvar’ örüleceği sunumun hiçbir yerinde yazmıyor.
Gıda Dedektifi hesaplarının geçmiş paylaşımlarına bakıldığında, bunların daha çok gıda maddelerinin etiketlerinde zaten yazan şeyleri daha farklı bir grafikle anlatan şeyler oldukları görülüyor.
Gıda Dedektifi, ‘Ürününe güvenen gelsin değerlendirelim’ diyor ve bu hizmeti para karşılığı yapıyor. Peki bu parayı verenlerin ürünlerine ne deniyor, vermeyenlerin ürünlerine ne deniyor?
'DEDEKTİFLİK' HANGİ KADROLARLA YAPILIYOR?
Sunumda Gıda Dedektifi’nin şu an da gelir elde ettiği anlatılıyor. Sunumda başlıca gelir kaynağı olarak şöyle bir anlatım var: ‘2020 yılından bu yana içeriğine güvendiği ürünlerini geniş kitlelere aktarmak isteyen firmalara özel inceleme adıyla ürün inceleme hizmeti veriliyor.’
Yani Gıda Dedektifi, para karşılığı gıda ürünlerini tanıttıklarını zaten kendisi söylüyor. Peki para vermeyenlerin ürünleri sitede kendine yer bulabiliyor mu? Buluyorsa nasıl? Bu konuda gıda sektörü çok şikayetçi. Geçmişte Ülker Grubu, Musa Özsoy için suç duyurusunda bulunmuş, bu sebeple Özsoy yurt dışına çıkarken gözaltına alınmıştı.
Bir başka soru işareti, Gıda Dedektifi’nin bu ‘dedektifliği’ nasıl ve hangi kadrolarla yaptığı. Sunumda bir uzman ekipten veya bir gıda inceleme laboratuvarından söz edilmiyor.
ŞİRKETLERE ÜYELİK SATACAK!
Türkiye’de kitle fonlamasını mümkün kılan yasa çıktıktan sonra kurulan ve bu alanda çalışmak için lisans alan şirketlerden biri olan Fonangels, web sitesinde Gıda Dedektifi’nin çarşamba gününden itibaren fon toplamaya başlayacağını duyuruyor. Toplam 8 milyon lira toplamayı hedefleyen kampanya 3 Şubat'a kadar devam edecek.
Bu kampanyaya para yatırmayı düşünenlere bilgi vermek için hazırlanan sunuma göre ilk etapta Gıda Dedektifi Mobil adlı mobil uygulaması olan Gıda Detektifi Teknoloji A.Ş. olan bir şirket kurulacak. Sunumda henüz faaliyete geçmemiş olan bu şirketin toplam değeri 70 milyon TL olarak belirlenmiş. Şirketin ilk etapta hisselerinin yüzde 11,7’si Fonangels üzerinden halka satılarak 8 milyon TL toplanacak.
Para toplanabilirse hem mobil uygulama hem de Gıda Detektifi Teknoloji A.Ş. çalışmaya başlayacak.
Özsoy’a faaliyete geçmemiş bir şirket için 70 milyon TL’lik değerlemeyi nasıl yaptıklarını sorduğumuzda da “İş planlarımız var. Gıda Detektifi Teknoloji A.Ş. Yatırımcı Sunumu’nda hepsini anlatıyoruz” dedi.
Sunumda şirketin gelir modeli başlığı altında da üç kaynak gösteriliyor. Bunlardan Özel Ürün İncelemesi başlığı altında sosyal medyada yapılan özel ürün incelemeleri mobil uygulamanın yayınlanması sonrasında mobil uygulamaya uyarlanacağı belirtiliyor. Yani ücret ödemeyi kabul eden firmaların ürettiği ürünler incelenmeye devam edecek. Özsoy en büyük gelirin mobil uygulama reklamlarında elde edileceğini öne sürüyor.
Sunumun gelir modeline göre, Gıda Dedektifi, bir süre sonra denetleyeceği şirketlere mobil uygulama için üyelik satacak. Yani üye yapıp para alacağı şirketleri de kendi deyişiyle ekosisteme dahil edecek. Bu arada kurumsal üye yaptığı şirketlerle gelir getirecek yani para alacağı raporlamalar ve kampanyalar da yapacak.
Ancak Gıda Detektifi’nin bugüne kadarki uygulamasına bakıldığında yapıldığı iddia edilen ve sosyal medyada yayınlanan usulsüzlük, kötü ürün tespitlerinin bir geçerlilği yok. Çünkü sertifikalı denetim uzmanları, ürünün kötü ve kalitesiz olduğunu ortaya çıkaracak labaratuvarları bulunmuyor. Bir tüketici markette gördüğü ve kötü olduğunu düşündüğü ürünün görüntüsünü Gıda Detektifi’ne gönderiyor, Özsoy da bunun sosyal medyasında paylaşıyor.
Uygulamaya, denetleneceği iddia edilen şirketler de reklam verebilecek. Kurumsal üyelik ya da gelir getirici kampanya teklifini kabul etmeyen, reklam vermeyen kurumlarla ilişkilerinin nasıl gelişeceği ve bu tür firmaların ürünlerine sitede ve uygulamada nasıl bir muamele yapılacağı ise belirsiz.
Gıda Dedektifi Mobil’in reklamsız üyelik seçeneğini seçerek aylık ödeme yapan üyeler uygulamayı reklamsız şekilde kullanacak. Bu üyelik kapsamında çeşitli farklı özellikler de ücretsiz sunulabilecek.
Üyeliğin bir de “Premium” başlığı altında pazarlananı olacak. Biraz daha fazla aylık ödeme yapan üyeler uygulamanın sınırsız barkod okutma, aksesuarlarla uygulamayı entegre etme gibi çeşitli özelliklerinden faydalanacak.
Gıda Detektifi Mobil’in ulaşacağı kullanıcı hedefleri de hayli yüksek. Buna göre 6. ayda kullanıcı sayısı 100 bine ulaşacak. Kullanıcı sayısı 12. ayda 500 bine ulaşırken ardından vites yükselterek 18. ayda 2,5 milyona ulaşacak. Şirket daha sonraki etapta ise dünyaya açılarak İngiltere ve Almanya’ya gidecek.
300 MİLYONDAN FAZLA REKLAM GÖSTERİMİ HEDEFLENİYOR
Gıda Dedekifi Mobil, 18. ayda 2,6 milyon toplam indirmeye sahip ve 900 bini aşkın üyesi bulunan bir mobil uygulama haline gelecek. Uygulama yine aynı süre sonunda Gıda Dedektifi Mobil aylık 250 bini aşkın aktif kullanıcısıyla ayda ortalama 300 milyondan fazla reklam gösterimi yapmayı hedefliyor.
Sunuma göre bu süreçte herşey iyi gidecek, hedefler tutturulacak Gıda Dedektifi’nin sosyal medya platformlarındaki etkinliği de bu süreçte artarak devam edecek ve toplam takipçi sayısı 5 milyonu aşacak. Bu kapsamda sosyal medya etkinliğinin artması uygulamanın etkinliğini de doğrudan etkileyecek.
HEDEFLERİN GERÇEKLEŞME İHTİMALİ DÜŞÜK
Sunuma göre 18. ay sonunda yapılan gelir gider hesaplamalarına ve tutarlı projeksiyona göre süreç 25 milyon TL kârla başarıyla tamamlanacak. Ancak sunumda bu hesaplamaların nasıl yapıldığına ilişkin tek satır bilgi yok.
Start-up şirketlerin başlangıçta, yani ‘melek yatırımcı’ bulma aşamasında hayali bir değerlemeye sahip olması normal. Değerleme hayali, çünkü şirket değerini belirlemek için kullanılabilecek unsurların hiçbiri henüz yok. Ancak yine de bu hayallerin bir sınırı var. Şirket kurulum aşamasında sunduğu iş planına göre değerleniyor aslında.
Gıda Dedektifi, kendi umduğu gibi 18. ayın sonunda 25 milyon lira vergi öncesi kâr rakamına ulaşacak olursa, bugün kendine biçtiği 80 milyon liralık değer çok düşük. Çünkü 25 milyon lira kâr edecek borcu olmayan bir şirketin değeri en azından bu kâr rakamının 6 veya 7 ile çarpılmasıyla bulunuyor. Yani 150-175 milyon lira.
Ama tabii bu değer Gıda Dedektifi’nin söylediği gelirleri elde etmesine ve giderlerini de kontrol altında tutmasına bağlı. Ancak konulan hedeflerin pek çoğunun gerçekleşme ihtimali düşük görünüyor.
ORTAKLIKTAN ÇIKMAK İSTEYENE NE OLACAK?
Para yatırıp ortak olan kişilerin kazancının ne olacağı, ne kadar temettünün ne zaman verileceği de belli değil. Gıda Detektifi Teknoloji A.Ş.’ye ortak olanların çıkmaya karar verdikleri zaman ne yapacaklarına ilişkin bilgi de bulunmuyor. Yani bu işe para yatıracaklar için hiç bitmeyecek bir zorunlu yatırımcılık dönemi başlayabilir.