Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'ya NATO kapısını kapatmadığını, ancak İskandinav ülkeleriyle müzakereler yapmak ve özellikle Stockholm'deki terör eylemlerine son verilmesini istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılması süreciyle ilgili Reuters'a konuşarak "Kapıyı kapatmıyoruz. Ancak temelde bu konuyu Türkiye'nin ulusal güvenlik meselesi olarak gündeme getiriyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü yaptığı açıklamada, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılmasıyla ilgili "Olumlu bir düşünce içerisinde değiliz. İskandinav ülkeleri terör örgütü misafirhanesi gibi'' demişti. Reuters'e göre Erdoğan'ın, ittifakın genişletilmesini desteklemesinin mümkün olmadığını söylemesi NATO üyelerini ve üyelik isteyen iki İskandinav ülkesini şaşırttı.
OYBİRLİĞİ ŞARTI SEBEBİYLE TÜRKİYE'NİN KARARI ÖNEMLİ
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne katılmasıyla ilgili kararı, ittifaka katılmak isteyen herhangi bir ülkenin askeri ittifak üyelerinin oybirliğiyle desteğine ihtiyacı olması nedeniyle önemli. Bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri ve diğer üye ülkeler Ankara'nın tutumunu netleştirmeye çalışıyor.
İsveç ve en yakın askeri ortağı Finlandiya, şimdiye kadar Soğuk Savaş'ta Sovyetler Birliği'ne karşı koymak için 1949'da kurulan NATO'nun dışında kaldı. İki ülke de NATO'ya katılarak büyük komşularını kızdırmaktan çekiniyor, ancak Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana güvenlik endişeleri arttı.
'İŞLERİN NASIL İLERLEYECEĞİNİ GÖRECEĞİZ'
Kalın; Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK'nın Avrupa'dan kaynak elde ettiğini ve varlığının özellikle İsveç'te "güçlü ve açık bir şekilde kabul edildiğini" söyledi. Kalın, "Bizim beklentimiz NATO müttefiklerimizden ve diğer ülkelerden, Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit teşkil eden PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerine karşı açık, net tavır almaları ve bunu eylemle net şekilde ortaya koymalarıdır" dedi.
"NATO üyeliği her zaman bir süreçtir. İşlerin nasıl ilerleyeceğini göreceğiz. Ancak bu, tüm müttefiklerin yanı sıra İsveç makamlarının dikkatine sunmak istediğimiz ilk nokta" diyen Kalın, "İsveçli mevkidaşlarıyla bir tartışma, müzakere yapmak istediğini" belirtti.
'NATO TÜM ÜYELERİN ENDİŞELERİNİ GİDERMELİ'
NATO'nun kuruluş anlaşmasının 5. maddesi, herhangi bir NATO ülkesine yönelik bir saldırının herkese yapılmış bir saldırı olarak görülmesi gerektiğini söylüyor. İsveç ve Finlandiya uzun süredir NATO ile yakın ilişkiler içinde olsalar da NATO'nun güvenlik garantisi kapsamında değiller.
Türkiye, Rusya'nın işgalini eleştirdi, NATO'da olmayan Ukrayna'nın silahlanmasına yardım etti ve taraflar arasındaki görüşmeleri kolaylaştırmaya çalıştı ancak Moskova'ya yaptırımlara karşı çıktı. Kalın, NATO'dan "sadece bazı üyelerin değil, tüm üyelerin endişelerini gidermesini" istediğini söyledi.
'RUSYA'NIN ELEŞTİRİSİNİN BİZİM TUTUMUMUZDA BİR ETKİSİ YOK'
Kalın, Finlandiya ve İsveç kamuoyunun NATO üyeliğinden yana olup olmadığı sorulduğunda, "Nüfusumuzun yüzde yüzü PKK ve FETÖ'nün Avrupa'daki varlığından çok rahatsız. Onların (Finlandiya ve İsveç) kendi ulusal güvenliklerinden endişe duyan bir kamuoyu varsa, bizim de kendi güvenliğimiz hakkında eşit derecede endişe duyan bir kamuoyumuz var. Buna karşılıklı bir bakış açısıyla bakmalıyız" dedi.
Kalın, Rusya'nın Finlandiya ve İsveç'i planlarından dolayı sert şekilde eleştirmesinin Türkiye'nin tutumunda bir etken olmadığını söyledi.
