Antalya Diplomasi Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türkiye ile ilgili son dönemde sık sık tedavüle konulan eksen tartışmaları, hazımsızlığın işaretidir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nda konuştu. Sözlerinin başında Antalya'nın tarih boyunca diplomasinin de merkezinde yer aldığını belirten Erdoğan, "Bu forum ile şehrimizin bu özelliğine yeni bir boyut kazandırmış oluyoruz. İnşallah zamanla küresel diplomasinin kalbinin attığı bir zemine dönüşeceğine inanıyorum. Buradan vereceğimiz dostluk, diyalog ve işbirliği mesajları tüm dünyaya dalga dalga yayılacaktır" dedi.
Katılımcılara "Forum vesilesiyle ayrıca Antalya'nın güzelliklerini görme, hem de güvenli turizm sertifikası programının uygulamalarına şahitlik edeceksiniz" diye seslenen Erdoğan, Türkiye'nin 2020 yılında 16 milyon turisti sorunsuz, sıkıntısız bir şekilde ağırladığını vurguladı. Erdoğan "2021 senesinde sistemin kapsamını daha da genişleterek misafirlerimizin ülkemizin her köşesinde huzuru kalple tatil yapabilmelerini mümkün kıldık" ifadesini kullandı.
"EN ETKİLİ YOL HALA DİPLOMASİ"
Erdoğan, artık siyasetçilerle birlikte sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, medya ve üniversiteler arasındaki mesajların da dış politikayı şekillendirdiğini söyledi. "Dijital diplomasi de bu dönemin kazanımlarındandır. Dönem, sorunların suhuletle çözümünde diplomasiyi daha fazla devreye alma dönemidir" diyen Erdoğan, "Sıkılı yumruklarla musafaha olmaz. Sıkılı yumrukları gevşetecek en etkili yol hala diplomasidir. Dünyadaki değişimi doğru okuyan vizyoner bir diplomasi trafiğini hakim kılmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sözlerinin devamında koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya genelinde etkilerine değindi. "Uluslararası toplum salgının yıkıcı etkilerini yönetmede iyi bir imtihan veremedi. BM Güvenlik Konseyi tarihin en büyük sağlık krizini 100 gün sonra gündemine alabildi" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"YERLİ AŞIMIZI TÜM İNSANLIKLA PAYLAŞACAĞIZ"
"Salgın karşısında işbirliğini yerini rekabetçi politikalara bıraktı. Afrikalı, Asyalı kardeşlerimiz kaderlerine terk edildi. Birçok ülkede toplumsal huzursuzlukların nüksetmesi, Akdeniz'de ölümlerin artması bunun en çarpıcı örneklerindendir. Salgının dünya ölçeğinde adaletsizlikleri derinleştirdiğini görüyoruz. Türkiye olarak dost kötü günde çağrılmadan gidendir inancıyla dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızın imdadına koşmaya çalıştık. 158 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa sağlık malzemesi gönderdik. Sığınmacıların sağlık hizmetlerine erişimini sağladık.
Aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir. Aşının şantaj, baskı, politika dikte aracı olarak kullanılması yanlıştır. Yıl sonundan önce bitirmeyi planladığımız yerli aşı çalışmalarımızı insan odaklı evrensel bir yaklaşımla yürütüyoruz. Yerli aşımızı inşallah tüm insanlıkla paylaşacağız."
"DAHA KAPSAYICI BİR YAPIYA KAVUŞMALI"
Erdoğan, küresel sistemin üzerine inşa edildiği ana yapılan mevcut haliyle çözümün değil, sorunun bir parçası olduğu görüşünü dile getirdi. "Dünya 5'ten büyüktür" mesajını yineleyen Erdoğan, "Yaklaşık 8 milyar insanın kaderi BMGK daimi üyesi 5 ülkenin insafına bırakılamaz. 190 ülkeye bir süreliğine masada oturma hakkı veren, kendi kaderleriyle ilgili söz hakkı tanımayan bir sistem adalet üretemez. Güvenlik Konseyi'nin daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturulması gerekiyor" diye konuştu.
Erdoğan, sözlerine "Reform taleplerini dile getiren ülkeleri dışlamaya yönelik gizli - açık baskılar da olabilir. Türkiye ile ilgili son dönemde sık sık tedavüle konulan eksen tartışmaları, hazımsızlığın işaretidir. Tüm insanlık adına hakkı ve adaleti sağlamaya devam edeceğiz. Bunun uzun bir süreç olduğunun bilincindeyiz" diye devam etti.
"DEAŞ'IN 4500 MENSUBUNU ETKİSİZ HALE GETİRDİK"
"Türkiye 252 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5. büyük diplomatik ağına sahip ülke konumundadır" bilgisini veren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Barışa, istikrara katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Suriye'de halkın iradesini yansıtacak bir siyasi çözümün olması için var gücümüzle çalıştık. 10 yıldır 4.5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye'de faaliyet gösteren PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı sahada varlık gösteren ilk ülke biz olduk. DEAŞ'ın Suriye'deki varlığına büyük ölçüde son vererek Avrupa ve dünyanın güvenliğine katkı sağladık. Şu an itibariyle DEAŞ'ın 4500 mensubunu etkisiz hale getirdik.
DEAŞ'la mücadele kılıfı altında güney sınırımız boyunca terör devleti kurulmaya çalışıldı. PKK'nın haraç toplamasını engelleyecek birkaç göstermelik operasyon dışında hiçbir kararlı adım atılmadı. Terörün her türlüsü ile mücadele herkesin görevidir. Suriye'de barışın sağlanması sadece Türkiye'nin değil hepimizin sorumluluğudur."
DOĞU AKDENİZ MESAJI
Erdoğan, tüm paydaşların katılacağı Doğu Akdeniz Konferansı önerilerinin hala masada olduğunu vurguladı.
"Komşumuz Yunanistan'la son dönemde yakaladığımız ivmeden memnuniyet duyuyoruz" diyen Erdoğan, "Müttefikimiz ABD ve Avrupa Birliği ile de olumlu gündem çerçevesinde işbirliğimizi güçlendirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.
Erdoğan ayrıca, "Önümüzdeki dönemde pergelin bir ayağını Türkiye'ye sabitleyip diğeriyle Afrika'dan Latin Amerika'ya Pasifik'ten Asya'ya tüm coğrafyalarda iş birliğini artırmak istiyoruz" dedi.