Ekonomistler, 2025 yılı için açıklanan asgari ücreti eleştirerek, "Dar gelirli kesim daha da zorlanacak" uyarısında bulundu. İBB Başkan Danışmanı Ekonomist Serkan Özcan, Prof. Dr. Murat Batı ve Ekonomist Uğur Gürses gibi isimler, yapılan artışın enflasyon karşısında yetersiz olduğunu ve halkın ekonomik sıkıntılarının derinleşeceğini vurguladı.
2025 yılı için belirlenen asgari ücret, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Yeni asgari ücret, yüzde 30'luk bir artışla 22.104 TL olarak belirlendi. Ancak uzmanlar, bu artışın beklenenin çok altında kaldığını ve ekonomik krizle mücadelede yeterli olmadığını ifade ediyor. Hükümet, ayrıca işverenlere yönelik desteği 700 TL'den 1000 TL'ye çıkarmış olsa da, ekonomistler, yeni ücretin dar gelirli kesimler üzerinde büyük bir yük oluşturacağı görüşünde.
"DAR GELİRLİ HALKIN YÜKÜ ARTACAK"
İBB Başkan Danışmanı Ekonomist Serkan Özcan, yeni asgari ücreti eleştirerek, bu kararın dar gelirli halkı daha da zor durumda bırakacağını vurguladı. Özcan, "Kriz yükünü dar gelirli halkın üstüne yıkamazsınız. Kendi içinde sosyal istikrarı koruyamayan bir ülke, başka ülkelerde istikrar ve huzur sağlayamaz" şeklinde konuştu. Özcan, sosyal medyada yaptığı açıklamalarda, hükümetin bu kararının Türkiye’nin sosyal yapısına zarar verebileceğini belirtti.
Özcan, "Kendi elinizle yarattığınız, yapmayın etmeyin diyenleri mandacılıkla suçladığınız, uygularken aziz dinimizi açıkça suistimal ettiğiniz bir krizin bütün yükünü dar gelirli halkın üstüne yıkamazsınız" ifadelerini kullandı. Özcan, sosyal huzurun tehdit altında olduğuna ve bu ücret artışının halkın yaşam standartlarıyla uyuşmadığına dikkat çekti.
Ekonomist Uğur Gürses: "2023 CB'lığı ve TBMM seçimlerini kazanmak için uygulanan absürt politikaların faturasının en ağır kısmı, asgari ücret düzeyi ya da etrafında ücretle çalışanlara ödetilmeye devam ediyor..." dedi.
"AÇLIK SINIRI ALTINDA KALACAK"
Prof. Dr. Murat Batı, açıklanan asgari ücretin enflasyon karşısında eriyeceğini belirterek, şubat ayında açlık sınırının altında kalacağı uyarısında bulundu. Batı, "Bütçe kanun teklifinde bu zaten vardı. Yüzde 25 sapmayla birlikte yüzde 30’a yakındı. Erdoğan’ın tepkilere göre 5 puan artırabileceğini düşünüyorum ancak bunu ara zam olarak yapabilir" dedi.
Prof. Dr. Batı, 2025’in ilk aylarında açlık sınırının asgari ücreti geride bırakacağına dikkat çekti. Ayrıca, ekonomist, enflasyon hedeflerinin tutmayacağını ve reel ücret kaybının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
"REEL ÜCRET KAYBI KAÇINILMAZ"
İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da, yeni asgari ücretin enflasyon karşısında etkisiz kalacağını öngördü. Kozanoğlu, "Asgari ücret geçtiğimiz yıl yüzde 47 olarak açıklanmıştı ama ortalama enflasyon bile resmi olarak yüzde 60 civarındaydı. 2025 yılında tahmin edilen enflasyon yüzde 26 ancak bunun gerçekleşeceğine kimse inanmıyor" dedi.
Kozanoğlu, ikinci yarıda ücret taleplerinin artacağına ve bunun toplumsal gerginliğe yol açacağına dikkat çekti. "Asgari ücreti 25 bin liraya çıkarmış olsalardı bile insanlar hala geçim sıkıntısı çekmeye devam ederdi. Ancak ciddi bir toplumsal çatışma ortaya çıkmayabilirdi" şeklinde konuşan Kozanoğlu, 2025’in ikinci yarısında tekrar zam yapılabileceği ihtimaline işaret etti.
"SANDVİÇ FİYATINA YENİLDİ"
Prof. Dr. Hakan Kara ise, ABD enflasyonu ile düzeltilmiş dolar cinsinden asgari ücretin 10 yıl önceki seviyeye geri döndüğünü vurguladı. Kara, asgari ücretin "sandviç fiyatına yenildiğini" belirterek, yapılan artışın enflasyon karşısında yetersiz kaldığını ifade etti.
"SÜREKLİ ARTIŞA GİDİLEBİLİR"
Ekonomist Alaattin Aktaş, hükümetin yüzde 30'luk bir artışla asgari ücreti belirlemesini eleştirerek, "Asgari ücreti yüzde 30 artıran hükümet herhalde yönetilen-yönlendirilen fiyatları da en fazla bu oranda artıracaktır" şeklinde konuştu. Hükümetin bu artışı yaparken fiyat artışlarını denetleyip denetlemeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM ÇALKANTILI OLABİLİR"
Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, 2021 Eylül'ünde başlayan yanlış ekonomi politikalarının bedelini dar gelirli kesimlerin ödemeye devam ettiğini belirtti. SGK Uzmanı Özgür Erdursun ise, asgari ücretin 22-23 bin TL arasında olacağını önceden tahmin etmişti. Erdursun, "Asgari ücret 22.104₺ oldu! Hayırlı olsun. Emeklilere de %17 enflasyon farkı çıkar. Refah payı ile %25’e tamamlanır" açıklamasını yaptı.
Ekonomistler, 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin, enflasyon karşısında yetersiz kalacağı ve toplumda büyük bir gerginlik yaratacağı görüşünde birleşiyor. Özellikle dar gelirli kesimlerin daha fazla zorluk çekeceği ve yılın ikinci yarısında ek bir zam yapılabileceği öngörülüyor. Asgari ücret artışı, sadece ücretli çalışanları değil, tüm toplumu etkileyecek gibi görünüyor.
Ibrahim M. Turhan; "Asgari ücret 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Tepki çekeceğimi biliyorum ama sorumluluğum gerçekleri söylemek; acı da olsa… Toplumda geçim sıkıntısı sorunu yaşandığı yadsınamaz bir gerçek. Dar gelirliler zor durumda. Ama bunun çözümü asgari ücreti daha yüksek belirlemek değil. Ücretleri artırarak geçim sıkıntısını çözmeye çalışmak hızlı giden bir aracın ardından koşmaya benzer; asla yetişemezsiniz. Ücretler ekonomideki dengeyi bozacak ölçüde arttığında anında ürün fiyatları da artar. Dahası, ücretleri sürekli artıranayacağınıza göre, fiyat artışı her zaman ücret artışının önüne geçer. Sonunda dar gelirli daha çok sıkıntı çeker, ekonominin dengesi bozulur, sorunlar kronik hale gelir. Geçim sıkıntısı sorununun tek çözümü enflasyonu düşürmek ve sürdürülebilir büyümeyi istikrarlı biçimde sağlanmaktır. Gerisi popülizmdir, demagojidir…" dedi.