Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, 19 Mayıs Gençlik Meclisi programında, partisinin genel merkezinde gençlere seslenirken "Gelecek Partisi gençleri arasında her kökenden, mezhepten kişi vardır. Aralarına hiçbir şekilde çıkar hesabı giremez. Pudra şekeri kullananlarsa asla giremez" ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 19 Mayıs Gençlik Meclisi programında, partisinin genel merkezinde gençler ile bir araya geldi. Gençlere seslenerek adalet, özgürlük, demokrasi ve eşitlik vurgusu yapan Gelecek Partisi lideri, parti bünyesindeki gençlerin ayrımcılıktan uzak olduklarını vurgulayarak "Aralarına hiçbir şekilde çıkar hesabı giremez. Pudra şekeri kullananlarsa asla giremez" dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"19 Mayıs 1919'dan dört gün önce... 15 Mayıs 1919. Yunan askerleri, Türkleri buradan sileceğiz diye yola çıktılar. Şimdi size Hasan Tahsin desem, daha 31 yaşında bir millete canını feda etti. Şimdi 31 yaşında olanları düşünelim. Hayalleriniz var, aile kuracaksınız, daha önünüzde 50 yıl var. O Hasan Tahsin ise dedi ki, "daha bitmedi." Ben de şimdi hepinizde bir Hasan Tahsin görmek istiyorum. Size kurşun sıkın demiyorum ama "bitmeyecek" deyin, "bu hikaye bitmeyecek". Ben gözlerinizde o ışığı görmek istiyorum, Maliye Bakanı'nın gözünüzdeki ışığı değil.
Aynı tarihte Mustafa Kemal Paşa 38 yaşındaydı. Bu başlangıcın hikayesini doğru okumalıyız. Tüm bunlar yaşanırken gençler hep oradaydı.
'İNSAN ONURUNA SAYGI GÖSTEREN BİR DÖNEM İNŞA EDİN'
Önümüze bakalım ama bu hikayelerimizi bilelim. Hangi tarihle, idealle yürüdüğünüze bakacaksınız. Birinci Dünya Savaşı'nı kaybeden Almanya, enflasyonun felaket seviyeye gelmesiyle mücadele etmiş ama bu azim ve hırsları kullanılarak dünyanın en büyük barbar grubunu, Nazileri desteklediler. Ben de dikkatli olalım diyorum. Gençlerin enerjilerini kötülüğe kullanmak isteyenlere alet olmamalıyız. Atatürk, ayağının altına serilen düşman bayrağına basmayı reddetmiş, "kaldırın" demiştir. Bugün ise Kürt olsun Alevi olsun birçok gruba düşmanlık ederek oy almaya çalışanlar var. Siz de ideolojik sapmalara girmeden, insan onuruna saygı gösteren bir yeni dönem inşa edin istiyorum. Bu, ötekileştirme üzerine olamaz.
Gençler, biz yabancı düşmanlığına paye veren bir tavırla hareket etmemeliyiz. İnsani tavırla önce milletimizi sonra bütün insanlığı buluşturacağız.
'BİZE TOPRAĞA KİBİRLE BAKANLAR DEĞİL, HER AN ÖLEBİLECEĞİNİ BİLENLER LAZIM'
Soğuk savaş sonrasında 4 depremle sarsıldı dünya. Biri jeopolitik deprem, Ukrayna ve Rusya'da şimdi görüyoruz etkilerini. İkincisi güvenlik depremi, 11 Eylül saldırısı. Üçüncüsü ekonomik deprem, emtia fiyatları, salgın sürecinde yaşanan durum. Dördüncüsü ise Arap baharıyla başlayan ve terör ve otoriterlikle kutuplaşma yaratan deprem.
Bunlarla hangi ülkeler mücadele edebilir ve güçlenebilir biliyor musunuz? Kendi halkıyla barışık, askeri gücünün ötesinde ülkeyi koruyan. Kimler edemeyecek biliyor musunuz? Kendi vatandaşını ayıran, aidiyet duygusu olan ülkeler.
Biz de Gelecek Partisi olarak, bu düzeni sağlayacak, hiçbir vatandaşımızı ayırmayacak, adil bir düzen sağlayacağız. Geçmişte olduğu gibi şimdi de halkı ayıranlar var ama biz bununla mücadele edeceğiz. Bize toprağa kibirle bakanlar değil, her an ölebileceğini bilenler lazım.
'BU ÜLKENİN GENÇ HEKİMLERİ HİÇBİR YERE GİTMEYECEK'
Geçenlerde bir olay yaşadım, beni çok etkiledi. Doktor Umut yazmış bana, "Ben en iyi okullarda okudum, dereceyle Hacettepe'ye girdim, şu an aldığım maaş 6 bin lira. Almanya'da en vasıfsız kişiye verilen maaş" diye. Telefonunu yazmış, aradım. Gözyaşlarını hissettim, geçinemediğinden bahsetti bana. Ve bu insanlara "Nereye giderseniz gidin" dediler. Öyle bir şey olmayacak. Bu ülkenin genç hekimleri hiçbir yere gitmeyecek!
Sadece doktorlar mı? Yörükleri ziyaret ettim Mersin'de, yem alamıyoruz diye ağladılar. Aynı gün Adıyaman'da bir gençle konuştum. "Nişanlım var evlenemiyorum" diyor. Adıyaman'da 6 genç intihar etmiş.
'BU ÜLKEDE PSİKOLOJİK BİR DEVRİME İHTİYAÇ VAR'
Bakın, bu meseleleri çözemeyen iktidar, yerinde kalamaz. Size söylüyorum tekrar, bu ülkede psikolojik bir devrime ihtiyaç var. Bunu sağ-sol anlamında söylemiyorum. Psikolojik bir devrim. Siz de bunun öncüsü olacaksınız. Artık iktidar gidiyor ve Gelecek iktidarı geliyor. Biz Anadolu'nun her yerine de Meclis'e de gideceğiz. Bir zihinsel devrim gerçekleştireceğiz.
Bugün bakın adalet konusunda bu ülkeye ciddi bir güvensizlik vardır. Bir gencimizle konuştum, "hayata borçla başlıyorum kimisi refahla başlıyor nerede adalet" diyor. Bir diğer adaletsizlik mülakatlarda. Daha yüksek puan alan atanamıyor. Bir genç Twitter'da retweet yaptı diye gözaltına alınıyor.
Bakın bir diğer önemli konu demokrasidir. Bugün insan haklarının korunduğunu söyleyebilir miyiz? İnsan haklarına değer verilmeyen bir ülke başarı sağlayamaz.
Özgürlük... gençlerin aradığı en temel gıdadır. Bizim onlara vaadimiz de budur. Gençler, bugünkü gibi bir eleştirel paylaşımları sebebiyle karakola çağrılmayacak. Bu ülkenin hiçbir genç fidanını feda etmeyeceğiz.
'KUR KORUMALI SADECE KÜÇÜK BİR ZÜMREYE YARADI'
Bir diğer konu ekonomi. Kur korumalı diye bir şey çıkardılar. Küçücük bir zümreye 25 milyar kaynak aktarıldı. Yıl bitmeden 100 milyarı geçecek. Doların da 20'yi geçebileceği konuşuluyor. Neye yaradı bu sistem? O küçük zümreye yaradı işte. Ülkedeki bütün çiftçilere yıllık toplamda verilen miktar da 29 milyar.
Rus rublesinin durumuna bakın, savaşa girmiş millet, geçen dönemlere göre dolar karşısında değer kazanabiliyor. Biz savaşa mı girdik, TL fahiş değer kaybetti. Bütün bunları yapacağınıza adaleti, demokrasiyi sağlayın. Kur korumalı TL diyeceğinize kur korumalı kitap deyin. Bu gençlere kitap lazım.
'KÖTÜ GÖÇ POLİTİKASI VAR AMA ÇÖZÜM IRKÇILIK DEĞİL'
Eskiden var olan fakat şu anda olmayan fırsat eşitliğini, biz şimdi gençlere vadediyoruz. 87 milyonluk Türkiye'nin, bir tarağın dişleri gibi yan yana, eşit olması gerektiğini söylüyoruz. Türk'ün, Sünni'nin hakkıyla Kürt'ün Alevi'nin hakkı aynı olacak. Bir Kürt türküsü söylendiğinde "o türkü bizim türkümüzdür" diyebilmeli bir Türk genci. "Biz de bu vatanın evladıyız, ülkemizi böldürmeyiz" diyebilmeli bir Kürt genci. Bir Alevi'nin hakkı yenmeye kalkıldığında Sünni çıkıp savunacak onu, "Ben böyle ayrımların olduğu bir ülkede yaşamak istemiyorum" diyecek.
Evet, kötü bir göç politikası var. Soylu'nun söylemlerini, başka bir parti genel başkanının her gün ortaya çıkıp kışkırtıcı söylemlerde bulunmasını eleştiriyorum. Ama ırkçı dille değil, insan haklarını temel alarak fikrinizi söyleyeceksiniz. Biz böyle yapıyoruz, kimseyi kimseye ezdirmeyiz. Siz bu ülkenin sizden farklı düşünen vatandaşlarına parmak sallamayın. Hepimizin dedesi bu ülke için savaştı, hepimizin bu ülkedeki hakkı birdir, eşittir.
PARTİMİZE PUDRA ŞEKERİ KULLANANLAR GİREMEZ'
Gelecek Partisi gençleri arasında her kökenden, mezhepten kişi vardır. Aralarına hiçbir şekilde çıkar hesabı giremez. Pudra şekeri kullananlarsa asla giremez. Bu toprakların gençlerini terör örgütlerine, mafyalara alet edenler, 90'larda faili meçhul cinayetlere kurban verenlere kötü bir haberim var. Gelecek Partisi gençleri bu tuzaklara düşmeyecek.
Yolsuzluklarla gençlerin geleceğini çalanlara da bir haberim var. Biz geleceğiz, yolsuzluklarınıza son vereceğiz.
'İMAR BARONLARINA SAVAŞ AÇTIM, BAŞBAKANLIĞIMA MAL OLDU'
Atatürk Havalimanı'na bakın, en iyi ben biliyorum çünkü savaş açmıştım imar baronlarına. Başbakanlığıma mal oldu. Orayı kırıp dökecekler, orada yeşil olarak sadece para babalarının dolar yeşilleri kalacak. Ama biz buna asla izin vermeyeceğiz.
Bakın biz size adaleti vadediyoruz, kimsenin dışlanmadığı bir eşitlik düzeni vadediyoruz, sadece bugünün gençlerinin değil daha doğmamışların imkanlarını tarumar eden yolsuzluğu kaldıracak bir siyasi ahlak vadediyoruz."