Ankara Nallıhan'da maden işçilerinin kendilerini yer altına kapatarak başlattıkları eyleme destek veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yavuzyılmaz, "Türkiye'nin kalbinde Ankara'nın göbeğindeki bu kıymetli maden işletmesinin özel sektöre peşkeş çekilerek devredilmesine ya hiçbir surette devredilmesine müsaade etmiyoruz" dedi.
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde maden işçilerinin başlattığı eylem devam ediyor.
500'den fazla madenci sabah saatlerinde Çayırhan Termik Santrali’nin varlık satışına karşı kendisini yerin 350 metre altındaki madene kapattı. Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz destek verdi. İşçilerle maden girişi önünde bir araya gelen Yavuzyılmaz, bölgenin verimli bir enerji üretim sahası olduğu için peşkeş çekilmek istendiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Özelleştirmeye karşı başlattığımız bu eylem büyüyerek devam ediyor. Buradaki saha 2000 yılında daha önce bir özel bir şirkete devredilmiş, 20 yılın sonunda da 2020 yılında da tekrar devlet tarafından bünyesine katılmış. Termik santral yine aynı şekilde. Ancak şu anda yapılmak istenen Elektrik Üretim A.Ş.'nin Türkiye Kömür İşletmeleri'ne işletmesi için devrettiği ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun bir iştiraki olan KİAŞ'ın burada verimli bir şekilde kömür üretimi yaptığı ve verimli bir şekilde elektrik üretilen bu bölgeyi yeniden özel sektör firmalarına aktarmak. Bunun adı peşkeş çekmek. Neden, çünkü burası verimli bir maden sahası. Verimli bir termik santral. Ve bu saha, bu santral özel bir şirketin elinde olduğunda gerekli yatırımlar yapılmıyor, eksik bırakılan işler tamamlanmıyor. Buradaki işçi KİAŞ’ta verimli bir şekilde çalışıyor. Çalışmasını da sürdürüyor. O nedenle buradaki sahanın ve buradaki termik santralin Türkiye'nin tam ortasında Türkiye'nin kalbinde Ankara'nın göbeğindeki bu kıymetli maden işletmesinin özel sektöre peşkeş çekilerek devredilmesine ya hiçbir surette devredilmesine müsaade etmiyoruz. İşçi kardeşlerim burada buna itiraz ediyor. İtiraz etmeye de devam edecek. Çoluğu çocuğu ailesiyle birlikte buradaki maden işçileri Türkiye'deki tüm madeni işçilerine seslerini yükseltiyor ve onlara bir dayanışma çağrısı yapıyor. Burada çalışan maden işçilerinin büyük bölümü Türkiye'deki işsizlik sebebiyle ekonomik kriz nedeniyle burada çalışmaya gelmiş. Bu bölgeye yerleşmiş ve ailelerini geçindirmeye çalışan insanlar. Buradaki işletme ne acıdır ki bu karlılığına rağmen ve bu karlılık devletin hazinesine aktarılacakken adeta yandaş şirketlere peşkeş çekilecek, danışıklı dövüşle yapılacak bir ihaleyle birlikte kamudan çıkarılıp bu şirketlere verilmek isteniyor."
'MADENCİNİN FENERİ O KARANLIK ZİHNİYETLERİNİ DE AYDINLATSIN'
"Üç kuruş için burada canının tehlikeye atan, Türkiye’nin sanayisini ayağa kaldıran enerjini üreten maden işçisinin yanında durmasını bilecekler. Yarın bir gün aynı işçiye 'kusura bakmayın burası özel bir şirketin mülkiyetinde biz bir şey yapamayız' diyecek olanlar veya 'kusura bakmayın o dönem görevdeydik şu anda görevde değiliz, bizim yapacak bir şeyimiz yok. Aslında bizim de içimize sinmemişti, aslında biz o gün de kandırıldık' diye madencinin karşısına çıkacak olanları şimdiden uyarıyorum. O nedenle duymayan kulaklar duysun. Görmeyen gözler görsün. Madencinin feneri o karanlık zihniyetlerini de aydınlatsın. Burada madenci, kararlı bir şekilde mücadelesine devam ediyor. Sesini duyurmak için burada adeta bekleyerek madenin içine kendisini kapatarak oradan haykırıyor. Madencinin sesi kesilemez. Madencinin mücadelesi bitmez. Depremlerde, afetlerde o enkazların altından bebeği çocuğu anası babası, yaşlısı hepsinin hayatını kurtarmak için koşan madenci şu anda da Türkiye'nin geleceğini kurtarmak istiyor. O milli servetin peşkeş çekilmesine engel olmak istiyor. Biz madencimizin yanındayız. CHP olarak da haklı mücadelenin, madencilerin yanında olmaya devam edeceğiz.”