Gözaltına ortak tepki

Gözaltına ortak tepki

İBB Başkanı İmamoğlu’nun ismini açıkladığı bilirkişiyle ilgili Halk TV ekranında gerçekleştirdikleri yayın sebebiyle bir grup gazeteci gözaltına alındı. Muhalefetten, sivil toplum kuruluşlarından ve kamuoyundan sert tepki geldi. “Siyaset, basın ve toplum yargı eliyle dizayn edilmesin” çağrısı seslendirildi.

CHP’li belediyelere soruşturmaların açılması, parti liderlerinin tutuklanması yargıya ilişkin tartışmaları alevlendirirken İBB Başkanı İmamoğlu’nun ismini açıkladığı bilirkişi hakkında haber yapan gazeteciler gözaltına alındı. Halk TV sunucusu Seda Selek ve Serhan Asker adli kontrolle bırakılırken savcılık Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, program müdürü Kürşat Oğuz, Barış Pehlivan hakkında tutuklama talebinde bulundu. Muhalefet ve kamuoyundan tepki yağdı.

ÖZEL: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ

"Fevkalade bir yanlışın içindeler yine. Basın özgürlüğü açısından kabul edilemez. Milletimizi bu tatlı su kabadayılarına karşı ayağa kalkmaya davet ediyorum. Bundan sonra korkanlar bu korkaklar tarafından yönetilecek."

DERVİŞOĞLU: DÜZENİN SOPASI OLMAYI REDDEDİN

"Ehli vatan evlatları hukukla bağdaşmayan bu düzenin sopası ve hınk deyicisi olmayı reddedin. Gazetecileri gözaltına alanlar,rakiplerini yargıyı da kullanarak siyasetten yasaklayanlar, gün gelecek, hesap vereceksiniz."

DAVUTOĞLU: AMAÇ KORKU İMPARATORLUĞU KURMAK

"Gözaltı yöntemi özel şartlarda uygulanan yöntemdir. Kamu tarafından bilinen çalıştığı yerler belli kişilerin gözaltına alınması istisnai olmaması gereken bir şeydir. Göstere göstere gözaltı işlemi yapmak korku imparatorluğu kurmaya dönüktür."

BABACAN: RAKİPLER YARGIYLA SUSTURULUYOR

"İktidar zayıfladıkça, var gücüyle yargıyı sopa olarak kullanıyor. Sorunları çözemeyince siyasi rakiplerini susturmak istiyor. Baskılar arttıkça sesimizi daha da yükselteceğiz. Dönüşümlü zorbalık peşinde olanlar da kazanamayacak."

ARIKAN: HUKUK SOPASINA MÜSAADE ETMEYİZ

"Biz çetelere operasyon bekliyoruz; onlar gazetecilere, siyasetçilere, sokakta konuşan vatandaşa operasyon yapıyor. Yapılanlar gözaltı değil, vatandaşa gözdağıdır. Hukukun iktidarın sopası olarak kullanılmasına müsaade etmeyeceğiz."

SAVCI ‘TUTUKLAMA’ İSTEDİ

İstanbul Başsavcılığınca, bilirkişi ile yapılan görüşmenin izinsiz kayda alınıp yayınlanması nedeniyle başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Serhan Asker ve Seda Selek adli kontrolle serbest bırakıldı. Barış Pehlivan, kaydı yayınlatan Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve konuşmayı kayda alan Kürşad Oğuz tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

gozalti.jpg

GAZETECİ SORGUSUNA HER KESİMDEN TEPKİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adını açıkladığı bilirkişiyle yaptığı görüşmeyi yayınladığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Barış Pehlivan, dün Halk TV’nin İstanbul’daki binasında gözaltına alındı. Pehlivan’ın ardından programın sunucusu Seda Selek İstanbul’da, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker Ankara’da gözaltına alındı. Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Pehlivan ve Selek ifade işlemleri sonrası adliyeye sevkedildi. Asker’in de Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanmıştı.

SELEK VE ASKER’E ADLİ KONTROL: Bilirkişi soruşturmasında, Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gözaltına alınmasının ardından Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Program Koordinatörü Kürşat Oğuz da ifadeye götürüldü. Savcılık sorgularının ardından hakim karşısına çıkarılan Asker ve Selek serbest bırakıldı. İki gazeteci hakkında yurt dışı yasağı ve imza şartı getirildi.

BÜTÜN SÜREÇ HUKUKSUZ: Asker’in ifadesine katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan “Çağrıldığı zaman ifadeye gelebileceğinin altını çizdik. İsnat edilen suçlamalara ilişkin maddi unsurların oluşmadığını bu ifade sürecinde ortaya koyduk” dedi. Yapılanın gazetecilik faaliyeti olduğunu vurgulayan Sağkan “Bilirkişi konuştuğu kişinin bir gazeteci olduğunu biliyor, haliyle ortada aleni bir durum söz konusu. İki kişi arasında kalması gereken bir unsurda bahsedemeyiz. Kaldı ki kişinin istediği zaman bu telefon konuşmasını sonlandırma hakkı var. Kimse kimseden zorla beyan almıyor. Aynı zamanda anılan ismin ertesi gün bir gazeteye verdiği beyanat var, bu iddialarla ilgili olarak. Bu unsurların altını çizdik. Ama bakarsanız gözaltı işlemi, ifade verme işlemi baştan sona hukuksuzluk içeren uygulamadır” ifadelerini kullandı.

SADECE GAZETECİLİK YAPTIM: İBB Başkanı İmamoğlu’nun açıkladığı bilirkişiyle yapılan telefon görüşmesini yayınladığı için soruşturma başlatılan Pehlivan’ın ifadesinde “Yeni Şafak’a suç olmayan röportaj Halk TV’den Barış Pehlivan’a nasıl suç olur. Ben gazeteciyim. Sadece gazetecilik refleksi ile hareket ettim” dedi. ‘Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması’ ve ‘bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs’ suçlamalarıyla gözaltına alınan Pehlivan ‘Yaptığım haberler bir kesimi rahatsız etmiş ya da bunlardan bir rahatsızlık duymuş olunabilir ancak bu durumun gazeteciliğin doğası gereği olduğunu ve gerçek gazeteciliğin halkı aydınlatma ve çağının tanığı olmaktan başka bir düşünceyle hareket etmeyeceğini de belirtmek isterim’ ifadesini kullandı. Öte yandan Savcılık Suat Toktaş, program müdürü Kürşat Oğuz, Barış Pehlivan hakkında tutuklama talebinde bulundu.

"CÜRÜMLERİ KADAR YER YAKARLAR"

Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren CHP lideri Özgür Özel, işlemin basın özgürlüğü açısından rahatsızlık verici olduğunu söyledi. Özel “İnsanların artık sel olup sokaklara akması lazım. Onlar bizi sindirmeye çalışıyor. Bugün çıkmış Sayın Devlet Bahçeli diyor ki “Efendim 15 Temmuz’dan ders almadıysanız dersinizi veririz.” Orduyu ele geçiren FETÖ’cülere karşı sokağa çıkacak cesareti gösteremeyen birisi çıkmış şimdi sokağa çıkanları tehdit ediyor. Bu tatlı su kurnazlarına meydanı boş bırakmasın millet. Bunlar cürümleri kadar yer yakar. Kendi gençlik kolları başkanının cenazesini Ankara’da sokağın ortasında bir başına bırakmış, bir taziye verememişlerden, bu cinayete kurban giden kişinin daha önce kimler tarafından tehdit edildiğini bütün bir camia biliyor. Bir tweet atmaya korkan bir süreçten bahsediyoruz. Her tarafları tehdit olsa ne olur? Her tarafları mafya olsa ne olur?” dedi. Erken seçim talebini yineleyen Özel Biz bir genel seçim istiyoruz. Ya bu sandığı bu milletin önüne getirecekler ya CHP bu milletin önüne bir sandık getirecek” ifadesini kullandı.

KİLİT TAŞI ÇEKİLDİ, KUMPASA DÜZENİ ORTAYA ÇIKTI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin Saraçhane’de açıklama yaptı. İmamoğlu “Bugün utanç verici, gazetecilik mesleğine saldırıya sesini dahi çıkaramayan medya kuruluşlarında aynı kişiyle röportaj yayınlanıyor, benimle ilgili yalan ifadelerle dolu 5 seneleri geçti. Ama Halk TV’deki gazetecilere ceza vermenin gayreti içindeler. Kilit taşı çekildi, kumpasa düzeni ortaya çıktı. Bilirkişi deşifre edildi. Büyük kaygı ve telaş içindeler. Bu telaşla baskı yapıyorlar. Bizi yıldırabileceklerini sanıyorlar. Ama yanılıyorlar demokrasi kurulana kadar onlarla mücadelem devam edecek” dedi. Adalet Bakanı Tunç’a da cevap veren İmamoğlu “Sayın Bakan tam da beklediğim gibi konuştu. Ben de şimdi ona soruyorum; sayın Bakan İstanbul’da sözün geçiyor mu geçmiyor mu? Sakın öyle ‘bağımsız yargı’ diye tweet atma. Buna cevap ver. Umarım bu ülkenin aklı başında yargı mensuplarının tazyikiyle bu süreç sona erer ve gazeteciler özgürlüklerine kavuşur. Cuma günü ben de gideceğim, ifademi vereceğim. Terör savcısı alacakmış ifademi. Benim terörle ne işim olur. Biz bu kumpas düzeni içerisinde bulunan bir bilirkişiyi deşifre ettikten sonra onların kilit taşını yerinden çektik ve duvar yıkıldı duvarın altında kaldılar. Kendilerini toparlama süreci içerisinde de her yere saldırıyorlar” ifadesini kullandı.

"YAPILAN GÖZALTI DEĞİL VATANDAŞA GÖZDAĞI"

Yeni Yol grup toplantısında konuşan Arıkan, Özdağ’ın tutuklanmasına, gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Saadet Partisi lideri ‘78 kişinin sorumlusunu kaç gündür bulamayanlar, gazetecileri ışık hızıyla gözaltına alıyor. Biz her alandaki kartellere, çetelere operasyon bekliyoruz; onlar gazetecilere, siyasetçilere, sanatçılara, sokakta konuşan vatandaşlara operasyon yapıyor. Yapılanlar gözaltı değil, vatandaşa gözdağıdır’ dedi.

DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM’de grup toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan “Eskiden cümlelerimize başlarken, ‘Türkiye zor günlerden geçiyor’ diye başlardık. Sonra cümlelerimize ‘Bölgemiz zor günlerden geçiyor’u ekledik. Şimdi ise sadece zor değil; kötü günlerden, çok üzücü günlerden geçiyoruz” dedi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek, Serhan Asker’in gözaltına alınmasına tepki gösteren Arıkan “Yapılanlar gözaltı değil, vatandaşa gözdağıdır. Her zaman sonuna kadar hukukun, adaletin savunucusu olacağız. Hukukun iktidarın sopası olarak kullanılmasına müsaade etmeyeceğiz. Yargı organları siyasetin değil adaletin emrinde olmalıdır. Buradan açıkça söylüyorum, oluşturulmak istenen bu korku ortamına teslim olmayacağız” dedi.

YAŞANANLAR DEHŞETE DÜŞÜRDÜ: Arıkan, Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciasına ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Gördüklerimiz bizi üzdü fakat sonrasında yaşananlar da dehşete düşürdü. Henüz kaybettiğimiz canlarımızın kimlikleri bile tespit edilmeden, yetkililerin suçu başkasına atma ve kendini kurtarma telaşını izledik. Yüzlerce kişinin konakladığı, 78 kişiye mezar olan bir oteli denetleme yetki ve sorumluluğunun kime ait olduğu, ‘Bakanlık sorumluydu’, ‘Hayır belediye denetlemeliydi’ atışmalarının karanlığında kaybolup gitti.”

BİLİRKİŞİ BİLMEZ, BİR KİŞİ BİLİR: Arıkan, Bolu Grand Kartal Otel’e ilişkin yayınlanan bilirkişi raporuna dair “Öte yandan bilirkişi raporunun hazırlanması sürecine siyasetin müdahale çabası da ayan beyan ortadadır. Böyle bir müdahalede bulunup ‘Aman benim adamım zarar görmesin’ çabasıyla gerçeğin ortaya çıkmasını engellerseniz, bunun hesabını veremezseniz. Geçtiğimiz hafta Konya’da koskoca bir bina çöktü, hükümet yetkililerinden ve iktidara yakın yayın organlarından belediyeyle ilgili hiçbir suçlama cümlesini duymadık. Acaba Konya belediyesi muhalif bir partide olsaydı yine iktidar bu şekilde sessiz kalacak mıydı? Öyle görünüyor ki, mevcut sistemde bilirkişi bilmez, bir kişi bilir” yorumunu yaptı.

SİSTEMİNİN ARIZALARI ÇIKIYOR: Arıkan, Başkanlık Sistemi’nin alarm verdiğini belirterek “Bakınız tüm bu yaşananlar Türkiye’nin alarm verdiğini gösteriyor. 23 yıllık bir iktidar sorumluyu bulamıyor. Sayın bakanın açıklamalarından gördük ki ‘Bugün git, yarın gel’ anlayışı yerini ‘Bugün git, 10 gün sonra gel’ anlayışına dönüştü. Bugün 9. Gün. Neler olacak, ne yapacaklar göreceğiz, süreci yakından takip ediyoruz. Sayın Bakan niçin 10 gün dedi? Çünkü mevzuat, yetki, denetleme işleri öylesine birbirine girdi ki, ancak 10 günde işin içinden çıkabileceklerini umuyorlar. Koltukta oturanların vazifelerini yapmak için Külliye’den talimat bekledikleri, Türk tipi başkanlık sisteminin arızaları işte bir bir ortaya çıkıyor” diye konuştu.

İHMAL ARTIK AK PARTİ MODELİ OLDU: Arıkan, şöyle konuştu: “Sadece son 22 yılda, kaza veya afet diye nitelendirilen, deprem, maden kazası, çığ ve yangın gibi facialar sonucu onbinlerce insanımız hayatını kaybetti. Her faciadan sonra aynı konuları konuşuyoruz. Tedbirsizlik, denetimsizlik, beceriksizlik, ‘adam sende’cilik, ihmal, kar hırsı… Nereye baksak bir çürümüşlük, bir ahlaksızlık, bir vurdum duymazlık var. İhmal artık bir mazeret değil, AK Parti’nin çalışma modeli haline gelmiştir. Ne zaman bir afet, ihmallerden dolayı katliama dönüşse; fıtrat dendi, ecel dendi... Şimdi AK Partili yetkililere sesleniyorum: Sizin göreviniz eceli takip etmek değil, vatandaşlarımızı korumaktır.”

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOKSA NE ADELET NE DEMOKRASİ OLUR

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker ve sunucu Seda Selek’in gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Hep söyledik: Özgür basın hayat kurtarır. Dünya görevini hakkıyla yapan gazeteciler sayesinde Gazze’yi duydu. İşkenceler, faili meçhuller özgür gazeteciler sayesinde konuşuldu. İfade özgürlüğü yoksa, basın özgürlüğü yoksa ne adaletten söz edebiliriz, ne de demokrasiden” dedi. Babacan, Yeni Yol Partisi Grup Toplantısı’nda ise son dönemde yaşanan felaketler, iktidarın sorumluluk anlayışı, siyasi baskılar ve yargı süreçleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Babacan, son dönemde muhalif belediyelere yönelik operasyonlar, gazetecilerin gözaltına alınması ve yargı sopasıyla muhalefetin sindirilmeye çalışılmasını sert bir dille eleştirdi. “İktidar zayıfladıkça, var gücüyle yargıyı sopa olarak kullanıyor. Sorunları çözemeyince siyasi rakiplerini susturmak istiyorlar. Ancak bilinmeli ki, baskılar arttıkça bizler de sesimizi daha da yükselteceğiz. Demokratik Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.” Babacan, bu süreçte sadece iktidarın değil, muhalefet içinde de güç elde etme yarışına giren ve otoriterleşme eğiliminde olan grupların da kazanamayacağını vurguladı. “Dönüşümlü zorbalık peşinde olanlar da kazanamayacak. Türkiye’de barış isteyenler, huzur isteyenler, kardeşlik isteyenler kazanacak.”

TURİZM BAKANLIĞI'NIN RANTSİYASETİ 78 CANA MAL OLDU

Yeni Yol’un Meclis grubunda konuşan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Kartalkaya’daki faciaya ilişkin ‘Burada suçlu olan rant siyasetidir. Şov siyasetidir. Kültür ve Turizm Bakanı’nın rant siyaseti, Bolu Belediye Başkanı’nın şov siyaseti 78 cana mal oldu’ dedi.

DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol’un TBMM’deki grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kartalkaya’daki otel yangını faciasına ilişkin “Burada suçlu olan rant siyasetidir. Şov siyasetidir. Kültür ve Turizm Bakanı’nın rant siyaseti, Bolu Belediye Başkanı’nın şov siyaseti. 78 cana mal oldu. Bize soruyorlar, ‘Siz olsaydınız ne yapardınız?’ diye. Aynı gün yetkililerin hepsini hesaba çekerdim. Dört bakanı Yüce Divan’a göndermediler ama bunların hepsini Yüce Divan’a gönderirdim. Turizm Bakanı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Belediye Başkanı, İl Özel İdaresi, Vali, İtfaiye Müdürü, Şirket Sorumlusu, AFAD...Hepsi birden sorumlu. Hepsi, ortak bir cinayete eşlik ettiler” dedi.

Gelecek Partisi lideri gazeteciler Seda Selek, Barış Pehlivan ve Serhan Asker’in gözaltına alınmasına ilişkin Halk Tv’de konuştu. Yapılan çeşitli gözaltılar ile gündemin değiştirilmek istendiğini belirten Davutoğlu şunları söyledi: “Bir ülkede barış ve demokrasinin en önemli göstergesi özgür basinin varlığıdır. Özgür basın ne zaman vardır? İktidar sorgulayan, yapılanları eleştiren bir basın varsa özgür basın vardır. Son dönemlerde yaşadığımız en büyük zaaf özgür başının yok edilmesidir. Hepimizin özgür basına ihtiyacımızın olduğu kesindir. Burada bir gazeteci kamuya mal olmuş konuda soru soruyor. Bu konuya cevap veren kişi off the record derse ayrı. Ancak cevap veriyorsa kamu ile paylaşılmasında bir sorun görmüyor demektir. Gözaltı yöntemi özel şartlarda uygulanan yöntemdir. Kamu tarafından bilinen çalıştığı yerler belli kişilerin gözaltına alınması istisnai olmaması gereken bir şeydir. Göstere göstere gözaltı işlemi yapmak korku imparatorluğu kurmaya dönüktür. “

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN