Bülent Arınç bir yıl önce katıldığı bir programdaki sözleri yeniden gündem olunca sosyal medya üzerinden konuşmasına yönelik açıklama yaptı. Arınç, “Programın yayınlandığı dönemde gündem olmayan bu ifadelerin bugün kasıtlı olarak kamuoyuna yeniden servis edilmesi manidardır. Ne kimseyi suçlama ne de kimseyi aklama çabası içerisindeyim" dedi.
Eski Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'nun eski üyesi Bülent Arınç’ın bir yıl önce TV5’te katıldığı bir programda söylediği sözler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutuklu iş insanı Osman Kavala’ya yönelik 'Sorosçu' ithamlarının ardından yeniden gündeme geldi.
Arınç o dönem katıldığı programda, “O zaman baş tacı ettiğimiz şu anda da bir yerlerde başı olan bir insanın ‘vay Sorosçu’ diyerek bir kısım insanların suçlanması yanlış. Kendimize bir saygımız olmalı” şeklinde konuşmuştu.
Sosyal medya ve bazı basın yayın kuruluşlarında Soros’un kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü ve TESEV ile ilgili kullandığım ifadelerin gündeme getirildiğini görüyorum.
— Bülent Arınç (@bulent_arinc) October 26, 2021
Programın yeniden gündeme gelmesiyle Arınç, sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yaptı. Programın bir yıl önce kaydedildiğini hatırlatan Arınç, açıklamasında sarf ettiği ifadelerin hiç kimseye cevap mahiyeti taşımadığını söyleyerek şunları aktardı:
"Bu ifadelerin bugün kasıtlı olarak kamuoyuna yeniden servis edilmesi manidardır"
“Programın yayınlandığı dönemde gündem olmayan bu ifadelerin bugün kasıtlı olarak kamuoyuna yeniden servis edilmesi manidardır. Ne kimseyi suçlama ne de kimseyi aklama çabası içerisindeyim. Sadece bir yaşanmışlığı aktardım. O programda da ifade ettiğim gibi iktidarımızın ilk döneminde TESEV’in yaptığı araştırmaları göz önünde bulundurur; temsilcileri ile görüşür, fikirlerini de muteber olarak değerlendirirdik. Nitekim Açık Toplum Enstitüsü’nün o dönemki Danışma Kurulu Başkanı Can Paker de programın ardından bana gönderdiği bir mesaj ile kendisi ve kurumu hakkında sarf ettiğim cümleleri onaylamış ve bana teşekkür etmiştir. Tüm bunlar bir kenara, bu konunun tek muhatabı ben değilim. O dönem ortaya koyduğumuz politikaların karar vericileri ve uygulayıcıları olarak tüm çalışma arkadaşlarım da bu durumun şahididir.”