5.8 şiddetindeki deprem karşısında operatörler de sınıfta kaldı. Bazı GSM şirketleri kısa süreli iletişim hizmeti veremedi. Türk Telekom’un mobil tarafı akşam saatlerine kadar kilitlendi. Yıllar önce yapılan özelleştirme karşısında iletişimde 99 depremiyle aynı tablonun sürdüğü görüldü.
Türkiye’nin en başarılı özelleştirmesi olarak lanse edilen Türk Telekom, iletişim sınavından geçemedi. 5.8’lik deprem sonrasında İstanbul’a büyük bir zarar gelmedi fakat, Türk Telekom’un mobil hizmeti sarsıntı sonrasında gece saatlerine kadar göçük altında kaldı. Özelleştirmeyle birlikte daha iyi kesintisiz bir hizmet beklenirken, şirket milyonlarca müşterisine o gün iletişim hizmeti sağlayamadı. Türk Telekom 2005 yılında ihale sonucunda Oger Telekom’a (OTAŞ) satıldı. Şirketin yüzde 55 oranında hissesini 6,550 milyar dolara satın alındı. OTAŞ’ın ana ortağı Lübnanlı Hariri Ailesi’nin sahibi olduğu Oger Telekom.
İkinci ortak ise Suudi Telekom şirketi idi. Ekonomist Murat Kubilay o zamanı şöyle özetledi: “İhalenin yapıldığı gün Türk Telekom ile Telekomünikasyon Kurumu (2008’de ismi BTK oldu) arasında imtiyaz sözleşmesi imzalandı. Buna göre devlete ait olan şebeke, teçhizat ve gayrimenkullerin kullanım hakkı 21 yıl 3 aylığına Türk Telekom şirketine devrediliyordu. Sözleşme sonunda (2026) OTAŞ’ın kullandığı şebeke ve teçhizatı kullanılır halde ve şirketi borçsuz bırakma yükümlülüğü vardı. OTAŞ, hem Türk hem de uluslararası bankalardan büyük bir kredi çekip Hazine’ye olan borcunu peşin ödeyecekti. Bankalar Türk Telekom’un ipotek olarak gösterilmesini istemişti. Fakat Türk Telekom ile yapılan sözleşme gereği bu hisseler ipotek edilemezdi. Danıştay’ın itirazına rağmen usulsüz bir şekilde ipotek verilmesine göz yumuldu. İşte bu noktadan sonra Türk Telekom’un içini boşaltma operasyonu başladı. Şaşırtıcı olan ise Türk Telekom’un sektöründe rekabetçi kalabilmesi için sürekli yatırım yapma zorunluluğunun bulunmasıydı. Tüm nakit ve oluşan kâr; temettü ödemesi ve sürekli zarar eden Avea satın almasına gidince, mecburi yatırımlar için Türk Telekom bankaların kapısını çalmak durumunda kaldı. Kasasında yaklaşık 2 milyar dolar nakitle devredilen Türk Telekom bankalara muhtaç duruma ve yurt içinde ve dışında birçok yatırımcıya borçlu hale düşmüştü. Kurun yükselmesiyle birlikte sonunda zarar eden bir şirket haline dönüştü. Tüm bu düzeneğin neticesinde Türk Telekom’un sahibi OTAŞ milyarlarca doları Türkiye’den kaçırdı. Mayıs 2013’te OTAŞ’tan sürpriz bir açıklama geldi. Şirket Türk Telekom’u satın alabilmek için kullandığı krediyi yapılandırmak durumunda kalmış. Daha açık bir ifadeyle, Türk Telekom’dan çıkarılan paralarla kredi borcunu ödememiş, paralar buharlaşmış.”