Görüşler

Sivil yeni anayasa

Sivil yeni anayasa

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk anayasa tartışmalarına "Türkiye’nin 2017’ye kadar uygulamaya çalıştığı parlâmenter sisteme dönüş yapılabilir. Bize yabancı olmayan, sivil anayasaya giden en kestirme yol budur" sözleriyle perspektif katıyor.

1- TÜRKİYE'NİN ANAYASALARI

Türkiye’de 1876’dan bu yana 5 anayasa ve bunların her birinde çeşitli değişiklikler yapıldı. Sultan II. Abdülhamit’in padişah buyruğu niteliğindeki 24 Aralık 1876 tarihli irade-i seniyyesi (yüksek iradesi) ile ilân edilerek I. Meşrutiyeti başlatan ilk yazılı anayasamız Kanun-i Esasî (Temel Yasa), Heyet-i Mebusan ve Heyet-i Âyan’dan oluşan Meclis-i Umumî’nin O’nun 13 Şubat 1878 tarihli irade-i seniyyesi ile tatili sonucunda fiilen askıya alındı; 30 yıllık istibdat döneminden sonra yine O’nun 19 Temmuz 1908 tarihli irade-i seniyyesi ile tekrar yürürlüğe konularak başlatılan II. Meşrutiyet döneminde 7 ayrı kanunla çeşitli değişikliklere uğradı. Padişah ve saltanatla ilgili hükümleriyle 45, diğer hükümleriyle 48 yıl yürürlükte kaldı.

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine dayalı 20 Ocak 1921 tarih ve 85 sayılı Teşkilât-i Esasiye Kanunu (Temel Kuruluş Yasası), 29 Ekim 1923 günü 364 sayılı Kanun’la Cumhuriyeti ilân eden değişiklikle birlikte 3 yıl 4 ay; 20 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı Teşkilât-i Esasiye Kanunu/10 Ocak 1945 tarih ve 4695 sayılı Kanun’la Türkçeleştirilmiş Anayasa, 24.12.1952 tarih ve 5997 sayılı Kanun’la ilk metni tekrar yürürlüğe konulmuş olarak 36 yıl devam etti. Cumhuriyet döneminin bütün devrimleri bu Anayasa ile yapıldı (krş. AY 1961 m. 153, AY 1982 m. 174).

27 Mayıs 1960 devrimi ya da askerî darbesinden sonra Millî Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisi’nden oluşan Kurucu Meclis’çe tam bir yıl sonra 27 Mayıs 1961 günü halkoyuna sunulmak üzere, 9 Temmuz 1961 tarihinde yapılan halkoylamasında 3.934.370 “Hayır” oyuna karşılık 6.348.191 “Evet” oyu ile, başka bir deyişle, % 38.26 oranında “Hayır” oyuna karşılık % 61.74 oranında “Evet” oyu ile kabul edilen 334 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 19 yıl yürürlükte kaldı.

12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra Millî Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisi’nden oluşan Kurucu Meclis’çe 18 Ekim 1982 günü halkoyuna sunulmak üzere, 7 Kasım 1982 günü yapılan halkoylamasında 1.626.431 “Red” oyuna karşılık, 17.215.559 “Kabul” oyu ile, başka bir deyişle, % 8.63 oranında “Red” oyuna karşılık % 91.37 oranında “Kabul” oyu ile kabul edilen 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, arada yapılan değişikliklerle 42 yıldan beri yürürlüktedir.

2- ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ

1987-2001 arasında ANAP tek parti, DYP-SHP ve DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetleri zamanında 7 kanunla sırasıyla Anayasa’nın 4, 16 ve 38 maddesinde yapılan değişiklikler toplam 58 maddeyi, 2002-2017 arasında AKP tek parti hükümetleri zamanında 11 kanunla yapılan değişiklikler toplam 123 maddeyi kapsamaktadır. Böylece 30 yılda 18 kanunla değişiklik yapılan maddelerin toplam sayısı 181’e ulaştı. Fakat bazı maddelerde birden çok kanunla değişiklik yapıldığı için; değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan maddelerin net sayısı, eklenen 5 geçici madde ile birlikte 96’dır.

27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 askerî darbelerinden sonra yeni Anayasa hazırlamak üzere; bir yanda darbeleri yapan Millî Birlik Komitesi ve Millî Güvenlik Konseyi; diğer yanda daha önce var olmayan, genel oyla seçilmemiş, sınırlı ölçüde temsil niteliği olan Temsilciler Meclisi ve Danışma Meclisi olmak üzere asker ve sivil iki kanattan oluşan birer Kurucu Meclis kurulması, olağan dönemlerin yasama organı TBMM’nin askerî darbelerle feshedilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. 1961 ve 1982 Anayasalarının “darbe anayasası” olarak nitelenmesi ve “sivil yeni anayasa” yapılmak istenmesi, bu durumla bağlantılı bir gerekçeye dayanmaktadır. Gerek 1961, gerek 1982 Anayasası’nın Türkiye’de ilk kez halkoyuna sunulmuş olması, özellikle 1982 Anayasası’nın halkoylamasında % 91.37 oranında bir rekorla “Kabul” oyu almış olması, bu söylemi değiştirmiyor. 1987-2017 arasında TBMM’nin Anayasa’nın 181 maddesinde değişiklik yapması, bu arada siyasî yasaklarla ilgili geçici 4. maddenin yürürlükten kaldırılması ile Anayasa’da kapsamlı değişiklikler yapan 3 kanunun halkoyundan geçmesi de Anayasa’nın sivilleştirilmesi için yeterli görülmüyor.

3- FARKLI SİYASİ SİSTEMLER

Şimdi sivil yeni bir Anayasa ile devlet yönetiminde 2017 yılında yapılan sistem değişikliği ile getirilen yeni rejim güçlendirilmek isteniyor. Türkiye’nin 1876’dan 2017’ye kadar geçen 141 yıl boyunca eksikleri ve arada askerî darbe ve müdahalelerle gelen ara dönemlerle de olsa yürütmeye çalıştığı sistem, kuvvetler ayrımının yumuşak biçimde uygulandığı, devlet başkanının tarafsız, yürütme organı olarak başbakan ve onun başkanlığındaki bakanlar kurulunun yasama organının güveniyle ve onun denetiminde görev yaptığı, ona karşı sorumlu olduğu parlâmenter rejimdir. 2017 yılında 6771 sayılı Kanun’la yapılan Anayasa değişikliği ile parlâmenter rejim kaldırılıp, yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adıyla dünyanın hiçbir yerinde benzeri bulunmayan, başkanlık sisteminin denge ve denetim mekanizmalarından yoksun, tek adam yönetimi niteliğinde bir alaturka başkanlık sistemi kuruldu. Şimdi de 7 yıllık deneyim birikimiyle sistemin aksayan yönleri düzeltilip yola devam etmek isteniyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim 2023 günü yaptığı TBMM 28. dönem 2. yasama yılı açış konuşmasında “Cumhuriyetimizin 100. yılını yeni anayasayla taçlandırma” çağrısında bulunurken, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk dönemindeki tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme ihtiyacını da yeni anayasa çalışmaları kapsamında” değerlendirebileceklerini ifade etmiştir.

Öte yandan 6 muhalefet partisi (alfabetik sırayla CHP, DEVA, DP, Gelecek, İyi ve Saadet Partileri), 2022 yılında oluşturdukları Altılı Masada ülkemizde uygulanacak siyasî rejim olarak “Güçlendirilmiş Parlâmenter Sistem” üzerinde anlaşmaya varmış; değişiklik tekliflerini maddeler hâlinde gerekçeleri ile birlikte ve yürürlükteki metinlerle karşılaştırmalı olarak “Anayasa Değişikliği Önerisi” adıyla kitap hâlinde yayımlamışlardı. Şimdi CHP ve İyi Parti milletvekilleri yanında Millet İttifakı içinde CHP listelerinden seçilip TBMM’de kendi parti kimlikleriyle yer alan diğer 4 parti milletvekillerinin Öneriyi imzalamaları beklenir.

4- ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE UYGULANACAK HÜKÜMLER

Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukî temellerini oluşturan Anayasa’nın ilk 3 maddesi ile onların sigortası niteliğindeki 4. maddesi hükümlerine dokunmamak kaydıyla yapılacak yeni Anayasa ya da Anayasa değişikliği, 175. madde hükümlerine göre; TBMM’nin 600 olan üye tamsayısının en az üçte biri (200 milletvekili) tarafından yazıyla teklif edilir, Genel Kurul’da iki defa görüşülür ve üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun (360 milletvekilinin) gizli oyuyla kabul edilir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliğine ilişkin kanunu bir daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla (400 oyla) aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir. Meclisçe üye tamsayısının beşte üçüyle veya üçte ikisinden az oyla, yani 360-399 oy aralığında kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. Bu, zorunlu halkoylamasıdır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, TBMM üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla (400 oyla) kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri, Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoyuna sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun (% 50+1 oranında oyun) kabul oyu olması gerekir.

5- PARLAMENTO ARİTMETİĞİNE GÖRE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Bu hükümlere göre yeni Anayasa ya da Anayasa değişikliği teklif edebilecek tek parti, hâlen 265 milletvekili olan AKP’dir. Ama büyük bir olasılıkla Cumhur İttifakı olarak AKP 265+MHP 50 = 315 imzalı ortak bir teklif verilecektir. Altılı Masa olarak Anayasa Değişikliği Önerisi hazırlamış olan CHP 125+İyi Parti 38+Saadet Partisi (Saadet+Gelecek) 20 + DEVA 15+DP 3 = 201 milletvekili ile Anayasa değişikliği teklifi verebilir.

Fakat 28. yasama döneminde hiçbir parti veya ittifak, Meclis’te tek başına yeni Anayasa veya Anayasa değişikliği yapabilecek bir çoğunluğa sahip değildir. Dolayısıyla bugünkü parlâmento aritmetiği içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yenileyecek ya da Güçlendirilmiş Parlâmenter Sistem getirebilecek Anayasa değişikliği yapılamaz. Buna karşılık daha geniş bir işbirliği ile her iki gruptaki partileri geniş bir uzlaşma zemininde bir araya getirecek bir çoğunluk (315+201=516) sağlanabilir. Bu rakam, 57 milletvekili ile HDP (yeni kısaltmasıyla DemP) de katıldığında 573’e ulaşır. Diğer partilerin üyesi ve bağımsız milletvekillerinin katılımıyla bu rakam daha da yükselir.

6- SONUÇ

Uzlaşmaya partiler arası görüşmelerle varılabilir. Sivil, demokratik anayasa arayışında her iki siyasî rejim taraftarlarının ortak noktalar bulabileceği karma bir sistem olarak Fransa’da 1958’den beri işleyen yarı başkanlık sistemi üzerinde durulabilir. Fakat Türkiye’nin 2017’ye kadar uygulamaya çalıştığı parlâmenter sisteme –TBMM’nin 1987-2017 arasındaki 30 yılda sivilleştirdiği, ancak 6771 sayılı Kanun’la kaldırılan Anayasa hükümlerini Meclis’te kabul edildikten sonra halkoyuna sunulacak 2 maddelik bir değişiklikle yeniden yürürlüğe koyacak– bir dönüş de yapılabilir. Bize yabancı olmayan, sivil anayasaya giden en kestirme yol budur. 6771 sayılı Kanun’la getirilen, dünyada benzeri bulunmayan alaturka başkanlık sisteminin 7 yıllık denemesinden çıkarılacak sonuç da budur.

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum
Bunlar da İlginizi Çekebilir