Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz, ekonomideki sıkıntılarla paralel olarak kentlerden köylere göçün arttığına dikkat çekiyor. Yılmaz, büyükşehir statüsünde olmayan illerin yüzde 86'sında kırsal nüfusun arttığını verilerle ortaya koyuyor.
Ülkemizde büyükşehir belediyesi statüsünde olmayan 51 ilde 2022-2023 arasında il-ilçe merkezi (kent) nüfus miktarı ile belde ve köy nüfus miktarının değişimi incelendiğinde iller arasında önemli farklılıklar dikkat çekmektedir.
2022-2023 arasında büyükşehir belediyesi statüsünde olmayan 51 ilin 29’unda il ve ilçe merkezi nüfusu azalmış, 22’sinde ise artmıştır. Diğer bir ifade ile büyükşehir belediyesi statüsünde olmayan illerin yaklaşık %57’sinde il-ilçe merkezi nüfusu azalmış geri kalan %43’ünde ise artmıştır. Son bir yılda büyükşehir statüsünde olmayan 51 ilden 44’ünde kırsal nüfus artarken 7’sinde ise azalmıştır. Yani illerin yaklaşık %86’sında kırsal nüfus artarken %14’ünde ise azalmıştır.
İl-ilçe merkezi nüfusunun azaldığı 29 ilden depremin (6 Şubat 2023) etkilediği Adıyaman’da bu azalış 43 bin olmuş, Osmaniye’de bu miktar yaklaşık 10500, Elazığ’da ise yaklaşık 2700 olmuştur. Depremin etkilediği Kilis’te ise 2022-2023 döneminde il-ilçe merkezi nüfusu azalmamış bilakis 5500 civarında artmıştır. İl-ilçe merkezlerinde yılık nüfus artış hızı Adıyaman’da %-9,4; Osmaniye’de %-2,4, Elazığ’da %-0,6 ve Kilis'te ise %4,7 olmuştur. Yani bu 4 ilde Kilis’te il-ilçe merkezi nüfusu artmış, diğer üçünde azalmıştır. (Tablo.1)
Depremin etkilemediği 47 ilden il-ilçe merkezi nüfusunun azaldığı 26’sında ise Giresun’da azalış miktarı 15 bin civarında Tokat ve Gümüşhane’de 14 bin, Rize’de 13 bin, Çorum’da 7 bin, Bayburt’ta 6 bin, Karabük’te 5500, Niğde’de 4700, Amasya’da 4250, Erzincan’da 3 bin, Kastamonu’da 3200 ve Artvin’de 3 bin olmuştur. Diğer illerde azalma miktarı daha azdır. Yüzde olarak ise il-ilçe merkezi nüfus artış hızının en düşük olduğu iller %-15,7 ile Gümüşhane, %-10,3’le Bayburt, %-5,6’yla Rize, %-4,9’la Giresun, %-3,4’le Tokat, %-3,1’le Artvin ve %-2,7’yle Karabük olmuştur (Tablo.1). Nüfus artış hızının eksi değerler aldığı diğer illerde artış hızı adı geçenler kadar düşük değildir.
İl-ilçe merkezi nüfusunun arttığı 22 ilden Şırnak’ta bu değer yaklaşık 20500, Hakkari’de 17300, Siirt’te 14300, Bitlis’te 8900, Çanakkale ve Batman’da 7250, Kars’ta 5900, Düzce’de 5800, Edirne’de 4200, Kırklareli’nde 4050, Ağrı ve Iğdır’da 3400 ve Isparta ile Yalova’da 3 bin civarında olmuştur. Yüzde olarak ise il-ilçe merkezi nüfusu Hakkari’de %10,3; Siirt’te %6,4; Şırnak’ta %5,6; Kars’ta %4,2 ve Bitlis’te %4’lük artış gerçekleşmiştir (Tablo.1). İl-ilçe merkezi nüfuslarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile İstanbul’a yakın bazı illerde daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. Buna karşı Ege, Orta Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerindeki illerde il-ilçe merkezi nüfuslarındaki artışın daha az olduğu dikkat çekmektedir.
Tablo 1. Türkiye’de Büyükşehir Belediyesi Statüsünde Olmayan 51 İlde 2022-2023 Arasında İl-İlçe Merkezi Nüfus Miktarı İle Belde ve Köy Nüfus Miktarının Değişimi
2022-2023 döneminde büyükşehir belediyesi statüsünde olmayan 51 ilde belde (belediye örgütlü köy yerleşmeleri) ve köy (mezra, mahalle, kom, divan gibi köy tüzel kişiliği olmayan yerleşmelerin nüfusları da bu yerleşmelerin idari alanında yer aldığı köylerin nüfuslarına dahildir) nüfusları incelendiğinde yukarıda belirtilenden daha farklı bir tablonun ortaya çıktığı görülmektedir. 51 ilden depremin etkilediği Elazığ’da kırsal nüfus 15600 civarında artarken, Adıyaman’da bu miktar 12800, Osmaniye’de 8700 ve Kilis’te 1800 olmuştur (Tablo.1). Verilerden de anlaşılacağı üzere kırsal nüfus Elazığ, Adıyaman ve Osmaniye’de önemli miktarda artarken Kilis’te ise artış miktarı düşük kalmıştır. Bu illerde yer alan kentlerde konut alt yapısının büyük bir hasara uğraması, kentlerdeki nüfusun belli bir kısmının kırsal yerleşmelere göç etmesine ve burada barınması neden olmuştur denebilir. Çünkü son 50 yıllık değişim baz alındığında özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kırsal yerleşmelerin genellikle göç verdiği ve bu nedenle nüfuslarının azaldığı dikkat çekmektedir.
Diğer 47 ilden kırsal nüfusun arttığı 40’ında bu değer en fazla yaklaşık 26 binle Giresun, 25 binle Tokat, 20 binle Sivas ve Rize, 18 binle Gümüşhane, 17 binle Niğde, 14 binle Kastamonu, 13 binle Çankırı, 11 binle Çorum, 9 binle Kırıkkale, 8500’le Karabük, 8300’le Sinop, 8100’le Erzincan ve 7500’le Bayburt’ta arttığı görülmektedir. Kırsal nüfusun arttığı diğer illerde artış miktarı daha az olmuştur. Kırsal nüfusun yüzdelik artışı incelendiğinde Gümüşhane’de %31 olan değerin, Kırıkkale’de %27, Bayburt’ta %26, Çankırı’da %21, Giresun ve Rize’de %18, Karabük’te %16, Erzincan’da %15, Sivas ve Tokat’ta %13, Tunceli ve Niğde’de %12, Kastamonu’da %11, Sinop ve Artvin’de ise yaklaşık %10 olduğu görülmektedir (Tablo.1). Özellikle Karadeniz bölgesindeki çok sayıda ilde son bir yılda kırsal nüfusun %10 ile %30 arasında arttığı, bunun da başta İstanbul olmak üzere çok sayıda büyükşehirden ve adı geçen illerin kendi kentsel nüfusunun bir kısmının kırsal yerleşmelere tersine göçüyle alakalı olduğu düşünülmektedir. Karadeniz bölgesinin dışında Doğu ve Orta Anadolu’dan çok sayıda ilde de kırsal nüfusun son bir yılda %10 ile %27 arasında arttığı dikkat çekmektedir. Bu iller için de yukarıda belirtilen tersine göç etkeninin kırsal nüfusun artışına neden olduğu söylenebilir.
Öte yandan son bir yılda kırsal nüfusu artan çok sayıda ilde kent (il-ilçe merkezi) nüfusunun azaldığı dikkat çekmektedir. Örneğin kırsal nüfusun en fazla arttığı (yaklaşık 26 bin) il olan Giresun’da kentsel nüfus yaklaşık 15 bin azalmıştır. Benzer şekilde kırsal nüfusun yaklaşık 25 bin arttığı Tokat’ta kentsel nüfus yaklaşık 14 bin azalmış, kırsal nüfusun 20 bin arttığı Rize’de kentsel nüfus 13 bin azalmış, kırsal nüfusun 18 bin arttığı Gümüşhane’de kentsel nüfus 14 bin azalmıştır. Benzer şekilde kırsal nüfusu artan çok sayıda ilde son bir yılda kentsel nüfusta kabaca 3 bin ile 6 bin arasında değişen miktarda azalma meydana gelmiştir (Tablo.1). Bu veri çok sayıda ilde, il-ilçe merkezlerinde yaşayan nüfusun belli bir kısmının kırsal yerleşmelere göç ettiği (yukarıda değinilen) tezini doğrulamaktadır. Şüphesiz bu illerde kırsal nüfusun artışı sadece il-ilçe merkezlerinden kaynaklı olmayıp çeşitli büyükşehirlerden yapılan tersine göçle de alakalıdır.
2022-2023 döneminde büyükşehir statüsünde olmayan illerden 7’sinde kırsal nüfus azalmıştır. Şırnak’ta yaklaşık 7 bin azalan kırsal nüfus, Hakkari’de 5 bin, Bitlis ve Ağrı’da 3 bin, Kars’ta 2400, Düzce’de 1100 ve Ardahan’da 500 azalmıştır. Kırsal nüfusu azalan illerde yıllık artış hızının en düşük olduğu iller %-4,6 ile Hakkari olurken onu %-3,8’le Şırnak, %-2,4’le Bitlis ve %-1,8’le Kars takip etmiştir (Tablo.1). Son bir yılda kırsal nüfusu azalan illerin neredeyse tamamının (Düzce dışında) Doğu Anadolu’da olduğu dikkat çekmektedir. Öte yandan son bir yılda kırsal nüfusun azaldığı illerde il-ilçe merkezi nüfusunun ise önemli ölçüde arttığı dikkat çekmektedir. Kırsal nüfusun 7 binden fazla azaldığı Şırnak’ta kent (il-ilçe merkezi) nüfusu 21 bin, 5 bin azaldığı Hakkari’de ise kent nüfusu 17 bin civarında artmıştır. Bitlis’te 9 bin civarında artan kent nüfusu Kars’ta 6 bin, Düzce’de 5800, Ağrı’da 3400 ve Ardahan’da ise yaklaşık bin artmıştır. Bu veriler kırsal nüfusu azalan illerde kırsaldan göç eden nüfusun önemli bir kısmının il ve ilçe merkezlerine göç ettiğini göstermektedir.
Son yıllardaki ekonomik gidişata bağlı olarak kentlerdeki özellikle emekli ve düşük gelir grubunda yer alan nüfusun belli bir kısmının önümüzdeki yıllarda da kırsal yerleşmelere göç edeceği ve bu nedenle kırsal nüfusun artacağının tahmin etmek zor olmasa gerek. Çünkü kentlerde asgari geçim maliyetleri giderek yükselmektedir. Özellikle kira, enerji, ulaşım ve gıda fiyatlarında meydana gelen yüksek artışla, hane halklarını zorlamaktadır. Kırsal nüfusun artması Türkiye için olumlu sonuçlar doğuracaktır. Çünkü atıl olan tarım arazileri ve meralar kullanılacak ve ekonomiye katkı sağlayacaktır. Kültür ve tatlı su balıkçılığı, mandıracılık, arıcılık olanakları kullanılmaya başlanacak ve bitkisel-hayvansal gıda arzı artacaktır. Tabi kentten gelen nüfusun kırsala uyumu, yapılacak ekonomik faaliyetler konusunda eğitim alması, arazi ve konut paylaşımlarından kaynaklı anlaşmazlıklar konusunda kamunun etkili çözümler üretmesi ve eğitimler vermesi gerekmektedir. Aksi halde tersine göçle gelenlerin neden olacabileceği sosyal çatışmalar da yaşanabilir. Öte yandan önümüzdeki süreçte bazı illerde eğitim, sağlık, ulaşım olanaklarının yetersizliği ve sosyal çatışma gibi nedenlerden dolayı kırsal nüfusun kentlere göç etmeye devam edeceği de bir gerçektir. Bu yerleşmelerdeki iticilikler azaltıldığı takdirde, hatta yapılacak projelerle bu nüfus için alternatifler artar ve kırsal yerleşmeler çekici hale gelirse dışarıya verilen göç azalır.