Genelkurmay'ın 'Tahşiyeciler' yazısı mahkemede

Genelkurmay'ın 'Tahşiyeciler' yazısı mahkemede

''Tahşiyecilere kumpas'' davasında, 'Tahşiye grubuna' ilişkin Genelkurmay Başkanlığı'ndan istenen yazı mahkemeye ulaştı.

Genelkurmay Başkanlığı'dan ''Tahşiye grubuna'' ilişkin istenen yazı, Paralel Devlet Yapılanması'nın (PDY) ''Tahşiyecilere kumpas'' kurduğu iddiasıyla, 33 sanığın yargılandığı davaya bakan mahkemeye ulaştı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, ''Radikal Tahşiye Grubu'', ''El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan Grubu'' veya ''Radikal Mehmet Doğan Grubu'' adı altında herhangi bir örgüt veya silahlı terör örgütünün olup olmadığı, var ise El Kaide terör örgütü ile bağlantısının bulunup bulunmadığı, 3 Aralık 2008 tarihi öncesinde veya sonrasında herhangi bir istihbari bilgi veya çalışmanın yürütülüp yürütülmediği hususlarının sorulması için Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilen yazıya cevap geldi.

Mahkemeye gelen yazıda, Nazlı ılıcak tarafından 2 Ocak 2015 tarihli Bugün gazetesinde ''Askeri istihbarat ve Tahşiyeciler'' başlıklı köşe yazsının yayımlanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 Mart 2009 tarihinde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı'nca Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na hitaben ''Mehmet Doğan ve çevresindeki kişilere yönelik istihbari bilgilere ilişkin yazı yazılıp yazılmadığının bildirilmesinin ve yazılmış ise bu yazının gönderilmesinin istendiği anımsatıldı.

Habere konu yazının, MİT Müsteşarlığı'nın 5 Mart 2009 tarihli ''Tahşiye Grubu Nurculuk'' konulu ve Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilmiş yazısına istinaden hazırlandığı kaydedilen yazıda, yazının Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı'nca 13 Mart 2009'da ''Elde Edilen Bulgular'' konulu yazı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile diğer kuvvet komutanlıklarına gönderildiği belirtildi.

Yazıda, yine habere konu olan ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderilen yazının 15 Şubat 2012 tarihinde imha edildiği ancak yapılan incelemede Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderilen suretin ise ekte sunulduğu kaydedildi.

Söz konusu yazının kurumsal olarak herhangi bir basın yayın kuruluşu ile paylaşılmadığı vurgulanan yazıda, yazının basına sızdırılması ile ilgili soruşturmanın başlatıldığı ve bununla ilgili bilgi ve belgelerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği kaydedildi.

Söz konusu Tahşiye grubu ile ilgili yapılan incelemede 4 adet bilgi bulunduğu belirtilen yazıda, bunun dışında başka bilgi ve belgenin bulunmadığı kaydedildi. Bu bilgilerin, 2009 yılında Tahşiye grubu lideri Mehmet Doğan'ın özellikle Doğu ve Güneydoğu'da özellikle Kürt kökenli vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde propaganda yaptığı, grubun yeni bir Nurcu oluşum olduğu ve diğer Nurcu gruplardan farklı olarak radikal söylemlerinin bulunduğu belirtiliyor.

Yazıda ayrıca Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı veri sistemlerinde konuya ilişkin bilgilerin (Tahşiye grubu) İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ile paylaşılıp paylaşılmadığına dair herhangi bir bilgi, belge ve kayda rastlanılmadığı kaydedildi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bulunan yazı

Genelkurmay Başkanlığı'nın mahkemeye gönderdiği yazının ekinde yer alan, MİT Müsteşarlığı tarafından 5 Mart 2009 tarihli Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildiği belirtilen ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bulunan yazıda, grubun kimlerden oluştuğu ve çalışma şekilleri hakkında da bazı bilgiler veriliyor.

Tahşiyeciler olarak adlandırılan grubun ileri gelen isminin Mehmet Doğan olduğu, daha çok külliyat eğitiminden geçmiş ve hakkında referans alabildikleri "Nurcu" şahıslardan oluşan kişileri kendi bünyelerine kabul ettikleri ve bu şekilde faaliyetlerini yürüttükleri belirtildi.

Grubun içe kapanık bir yapıyı muhafaza eden ve şiddet yanlısı "Cihad" anlayışı ile diğer "Nurcu" gruplardan farklı oldukları belirtilen yazıda, grubun Türk Silahlı Kuvvetler içinde de örgütlenmek gerektiğini ifade ettikleri anlatıldı.

''Fetullah Gülen hain''

Grubunun eğitim ve öğretim çalışmalarında Said Nursi'ye ait risalelerden yararlandığı belirtilen yazıda, grubun lideri Mehmet Doğan'ın, Fetullah Gülen'i şeytanla iş birliği yaptığını ve Risale-i Nurları tahrif ettikleri gerekçesiyle hain ilan ettiği belirtiliyor.

Yazıda, grubun henüz organize olmamış yapısının, "Kürtçü-dinci" karakteriyle Nurculuk içerisinde "Kürt" olgusunu öne çıkarmaya çalıştıkları ifade edildi. 

Grubun Muş'ta 20-25 yıldır istediği tabanı bulamadığı için İstanbul'da belirli esnaf kesimi içerisinde taban bulma faaliyetlerine ağırlık verdiği, ancak ülke genelinde yayılmayı sağlayamadıkları ve bölgesel bir grup olma özelliklerini sürdürdükleri belirtildi.

Mehmet Doğan Grubu'nun El Kaide yanlısı söylemlerde bulunmasının propaganda ve taban genişletme amacına yönelik olduğu belirtilen yazıda, "Herhangi bir eylemsel faaliyetlerine rastlanmayan grubun, kısa vadede bir tehdit oluşturmayacağı bununla birlikte uygun ortam bulması halinde bir takım faaliyetlere girişebilmesi ihtimalinin de bulunduğu değerlendirilmektedir" ifadesine yer verildi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN