Bilgi Üniversitesi’nin gençler üzerinde yaptığı ‘kutuplaşma’ araştırması vahim sonuçlar ortaya koydu. TÜBİTAK desteği ile 2.5 yılda yapılan çalışmaya göre, gençlerin yüzde 90’ı karşı mahalleye kız vermeyeceğini söylüyor. Çocuklarımız arkadaş olmasın diyenlerin oranı ise yüzde 84. Dini değerler ve sanat ötekileştirmeyi önlüyor.
HİLAL ÖZTÜRK / İSTANBUL
Türkiye’de son yıllarda artan kutuplaşma tartışmaları İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin araştırmasıyla masaya yatırıldı. TÜBİTAK desteğiyle ötekileştirmenin gençler üzerindeki etkisinin araştırıldığı çalışmanın sonuçları, ülkenin geleceğinin de ayrıştığını ortaya koydu. Ötekileştirmenin nasıl başladığını, nasıl gerçekleştiğini ve bu süreci etkileyen temel etkenleri belirlemeyi amaçlayan, “Diğeri ile Karşılaşmada Ötekileştirme/meyi Anlamak: Türkiye’de Gençlerle Empati ve Eşitliği Tartışmak” adlı proje 2015-2017 yıllarında yapıldı. Araştırma “Adil, adaletli bir toplumda nasıl yaşayabiliriz?” sorusu çerçevesinde şekillendi. 2015 yaz ve sonbahar aylarında 37 gençle derinlemesine görüşmeler, Mart-Nisan 2016 aylarında 5 ayrı kimlik grubundan gençlerle odak gruplar yürütüldü. Hem derinlemesine görüşmeler hem de odak gruplar kendi başlarına analiz edildi. Nisan-Mayıs 2017’de Türkiye’nin 18 ilinde 18-29 yaş aralığındaki gençleri temsil eden 1224 gençle yüz yüze anketler yapıldı.
* KİMLİK ÖNCE AİLE SONRA TÜRKLÜK: Kitap haline de getirilen 2.5 yıllık araştırmaya katılan gençlere bir dizi kimlik sayılıp bu kimliklerden ne sıklıkla ‘biz’ diye bahsettikleri soruldu. Birinci sırayı aileleri (yüzde 94), ikinci sırayı Türkler (yüzde 76) aldı. Hemşehriler yüzde 57 oranında belirtilmişken, diğer oranlara sahip kimlikler eğitimli insanlar (yüzde 69), Atatürkçüler/Kemalistler (yüzde 52), laikler ve modern insanlar (yüzde 49) olarak sıralandı. Dindarlar (yüzde 45) ve muhafazakârlar (yüzde 36) oranlarında ortaya çıkttı.
* ‘DİĞERLERİ’ İLE İŞ YAPMAM KOMŞU DA OLMAM: Araştırma sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 90’ı “kızlarının diğer gruptan birisiyle evlenmesini” kabul etmeyeceğini söylerken, yüzde 84’ü çocuklarının karşı tarafın çocuklarıyla da arkadaşlık etmesini istemiyor. Yine yüzde 84’lük bir kesim diğer grup üyeleriyle iş yapmayacağını belirtiyor. Komşu olarak istemeyenlerin oranı, o gruptan birini işe almayı düşünmeyenlerin oranıyla benzer şekilde yüzde 80. Bu rakamlar gençler arasında ‘sosyal mesafe’nin çok yüksek olduğunu gösterdi.
* YÜZDE 10 ‘ÖTEKİLERLE’ GÖRÜŞÜYOR: Araştırmada gençlerin kendi gruplarına en uzak hissettikleri grupla ne kadar ‘temas’ içerisinde olduklarını anlamak için bir dizi soru soruldu. Gençlerin yüzde 22’si mahallede bu grubun mensuplarıyla karşılaştığını söylerken, okulda karşılaşanların oranı yüzde 19 oldu. Yüzde 11’lik bir kesim, diğer grup mensuplarıyla çarşıda/pazarda karşılaşıp sohbet ettiğini belirtirken, yakın arkadaş olduğunu söyleyenlerin oranı da yüzde 11’de kaldı. Bu gruptan birisine misafirliğe gidenlerin oranıysa yüzde 10.
DİNİ DEĞERLER VE SANAT AYRIŞMAYI ÖNLÜYOR
Araştırma ekibinden Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Karar'a şu değerlendirmeyi yaptı: "Ötekileştirmeyi iki farklı boyutta algılar ve tutum boyutunda ele aldık. Gençlerin diğer gruba dair sahip oldukları Ötekileştirme Algıları, sosyalizasyon süreçlerinden etkileniyor. Büyüme süreçlerinde dindar bir sosyalizasyondan geçen gençlerin Ötekileştirme Algıları daha düşük, başka bir deyişle diğer grup hakkında daha olumlu algılara sahipler. Ayrıca sanat da ötekileştirme algıları azaltıyor. Temas da ötekileştirme tutumları azaltıyor. Bu noktalar üzerinde düşünmeli ve bu farklı boyutları tartışmalıyız."
GENÇLER DAHA FAZLA ÖTEKELEŞTİRİYOR
Bu araştırmayla aynı tarihlerde, 3-10 Aralık 2016’da Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği, Infacto RW araştırma şirketine benzer bir çalışma yaptırmıştı. Bin 24 kişiyle 16 ilde yüz yüze görüşmeyle gerçekleştirilen çalışmada, katılımcıların yüzde 83’ü, kızının uzak hissettiği parti taraftarlarından biriyle evlenmesini, yüzde 78’i o partinin taraftarlarından biriyle iş yapmayı, yüzde 76’sı komşu olmayı, yüzde 73’ü çocuklarının arkadaşlık etmesini istemiyor. İstanbul Bilgi Üneversitesi’nin araştırması ise gençler arasındaki ötekileşme oranlarının toplumdaki genel kutuplaşmaya göre daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
YAKINLIK ARTTIKÇA ÖTEKİLEŞTİRME AZALIYOR
Araştırma sonuçlarına göre yapılan analizlere ise şöyle aktarıldı:
* Gençlerin kendi gruplarının üstünlüğüne duydukları inanç arttıkça, diğer gruplara karşı ötekileştirme algıları yükseliyor.
* Tiyatro ve benzeri etkinliklerde bulunan gençler, diğer gençlere kıyasla daha az ötekileştirme algılarına sahipler.
* Siyasal katılımın oy verme, siyasi partilere üyelik gibi geleneksel yöntemleri ötekileştirme tutumlarını arttırıyor.
* Gençlerin sahip oldukları kimlikle daha fazla özdeşleşmeleri, daha fazla ötekileştirme tutumları göstermelerine yol açıyor.
* Diğeriyle kurulan temas, ötekileştirme tutumlarını azaltıyor.