Eski yüksek yargı üyeleri hakim karşısında

Eski yüksek yargı üyeleri hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, Kahramanmaraş'ta saklandığı babasına ait bağ evinde yakalanan eski Danıştay üyesi Yunus Çetin hakim karşısına çıktı.

Duruşmada, sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.

İddianamede, sanığın örgütün içerisinde yer aldığı, örgüt talimatıyla Danıştay üyeliğine seçildiği, örgütün çeşitli adlar altında düzenlediği toplantılarına katıldığı, örgüt talimatıyla kararlar verdiği, örgütün sivil kanadından gelen talimatları alt hücrelere aktardığı ve ByLock kullandığı belirtildi. Çetin'in, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, stratejisi ve amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği ve "yönetici" konumunda bulunduğu savunuldu.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Yunus Çetin, 25 yıllık meslek hayatının ardından hiçbir somut delil ve gerekçe gösterilmeden tutuklandığını, usulsüz ve dayanaksız soruşturma yürütülerek tutuklama kararı verildiğini ve temel haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.

Örgüt talimatıyla üye seçildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını öne süren Çetin, idari yargıda yaptığı görevlerin ardından 1999'da Danıştay tetkik hakimliğine atandığını, Danıştay 10. Dairesinde 12 yıl tetkik hakimliği görevinde bulunduktan sonra 2011'de üye seçildiğini anlattı. Çetin, meslek hayatı boyunca terfilerinin yüksek derecelerde olduğunu, Danıştay üyesi seçilmek için gereken şartları taşıdığını iddia etti.

Üye seçildikten sonra iş yükü fazlalığı gerekçesiyle yeni kurulan Danıştay 15. Dairesinde görevlendirildiğini belirten sanık Çetin, "Yargılama faaliyetim sırasında hak ve adaletten ayrılmadım. Kimsenin lehine veya aleyhine değil, hukuk kuralları çerçevesinde, bağımsız ve tarafsız karar verdim. Hiçbir örgütle irtibatım, bağım, iltisakım yoktur." savunmasını yaptı.

Kendisinin veya çocuklarının örgütün eğitim kurumlarına gitmediğini, Bank Asya'da hesabı bulunmadığını, Danıştay'ın resmi gezileri dışında yurt dışı gezisine gitmediğini ileri süren Çetin, 15 Temmuz darbe girişimini evinde televizyondan öğrendiğini, ertesi gün gözaltına alındığını anlattı.

Aleyhinde ifade veren tanıkların aynı suçtan yargılandığını, bu kişilerin tutukluluktan kurtulmak amacıyla bu şekilde beyanda bulunduklarını iddia eden Çetin, aleyhindeki ifadelerin zor ve baskı altında alındığını, somut bilgi içermediğini, bu nedenle hukuki delil sayılamayacağını ileri sürdü.

- "Gülen'in yurt dışına kaçmadan önce son kaldığı yere gezi"

İddianamede ifadesine yer verilen eski Danıştay üyesi Vahit Bektaş'ın, "2013 yılında Danıştay'da görev yapan FETÖ yapılanması içinde bulunan kişilerle İstanbul'a geziye gittikleri, burada toplantılar yaptıkları, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in yurt dışına kaçmadan önce son kaldığı yerin de kendilerine gezdirildiği" şeklindeki beyanını da kabul etmeyen Çetin, böyle bir geziye gitmediğini, o yıllara ait telefon kayıtlarına bakılması halinde bunun ortaya çıkacağını savundu. Diğer tanık beyanlarını da kabul etmeyen Çetin, bu kişilerle yüzleşmek istediğini söyledi.

-ByLock tespitini de reddetti

Örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtilerek, bu program üzerinde yüksek yargının sivil imamı olduğu tespit edilen kişilerle yaptıkları yazışmalara da yer verilen Çetin, bu iddiaları da kabul etmedi.

"Kesinlikle ByLock kullanmadım, indirmedim, kullanmayı da bilmiyorum, teknoloji özürlüyüm." diyen Çetin, yazıştığı iddia edilen sivil kişileri de tanımadığını ileri sürdü. Sanık Çetin, kullandığı telefon ile başkasına ait telefonun ID numaralarının karıştırıldığını, bu nedenle ByLock üzerinden yazışmış gibi yanlış tespit yapıldığını savundu.

- Fatih Üniversitesi Hastanesi ile ilgili dava

Kapatılan Fatih Üniversitesi Hastanesinin Sosyal Güvenlik Kurumuyla (SGK) sözleşmesinin feshedilmesi ve MEDULA'dan (reçete onay sistemi) çıkarılmasıyla ilgili davada örgüt talimatıyla yürütmeyi durdurma kararı vermekle de suçlanan Çetin, bu suçlamayı da reddetti.

Sanık Çetin, "Hastanede tedavi gören hastaların durumu düşünülerek, sağlık hizmetlerinin aksamaması için verilen bir karardı. Zaten Danıştay 10. Dairesinin, 'SGK kendisine başvuran sağlık hizmet sunucuları arasında ayrım yapamaz' şeklinde içtihatı vardı. Sonradan ilgili yönetmelikte bu konuda değişiklik yapıldı. Bu nedenle bizim kararımız ilgili mevzuat hükümlerine uygundu" savunmasını yaptı.

Çetin, örgüt üyeliği ve yöneticiliği suçlamasını kabul etmediğini belirterek, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sanık hakkında ifade veren eski Danıştay üyeleri Hamza Eyidemir, Vahit Bektaş, eski HSYK üyesi İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile Ankara İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin'in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 28 Mayıs'a bırakılması kararlaştırıldı.

ANKARA / AA

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN