İş insanı Murat Ülker, Dubai Expo 2020, Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya (MEASA) bölgesinde gerçekleştirilen ilk Dünya Fuarı ziyaretindeki gözlemlerini sosyal ağ platformu Linkedln'den paylaştı. "Gerçekten işin hakkını vermişler" diyen Ülker, "Çölde sıfırdan kurulan ve 4 kilometrekarelik alana yayılan etkinliğe 192 ülke katıldı ve içeride 200 yiyecek ve içecek mekânı var" ifadelerini kullandı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde pandemiden dolayı bir yıl gecikmeli açılan Dubai Expo 2020, Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya (MEASA) bölgesinde gerçekleştirilen ilk Dünya Fuarı ve aynı zamanda bir Arap ülkesi tarafından düzenlenen ilk Dünya Fuarı olması açısından da önemli. İş insanı Murat Ülker, Dubai Expo 2020'den izlenimlerini sosyal medya ağı Linkedln'den paylaştı.
“Zihinleri birleştirmek ve geleceği yaratmak” Expo 2020nin ana teması" diyen Ülker'in yazısı şöyle;
Yazının ikinci serisi için tıklayınız
BELİRLENEN ANA TEMALAR ; FIRSAT, MOBİLİTE VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Fırsattan kasıt bireylerin ve toplulukların geleceği şekillendirme potansiyeli. Hareketlilik ise insanların, ürünlerin ve fikirlerin hem fiziksel hem de sanal olarak daha akıllı ve daha verimli hareketini sağlamak. Sürdürülebilirlik ise dünyamızda verimliliğe odaklı, riskleri önceden tespit ederek önleyici yaklaşımlar geliştiren proaktif bir anlayış ile dengede yaşamak.
World Expo’da 192 ülkenin her biri bu defa kendi pavyonunu kurmuş. Aslında bu kültürel farklılıklar, her ülkeyi benzersiz kılan yanları üzerine düşünmek için de güzel bir fırsat olmuş. Üstelik temaları nedeniyle her ülkenin geleceğe katkı planları ve çalışmaları ile bütünleştirici, ülkelerin farklılıkları birleşince de sürdürülebilir bir dünya söz konusu olabiliyor. Fuarı şu ana kadar 15milyonu aşkın tekil ziyaretçi gezmiş!
Kısıtlı zamanım içinde ancak özel hazırlanmış “kadın” temalı pavyonu, ve Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Belçika, Suudi Arabistan, İsviçre, Belçika ülkelerinin ve PepsiCo şirketinin pavyonlarını gezebildim. Zamanım kısıtlı olmasaydı da ne kadarını kaç günde gezebilirdim onu da bilmiyorum. Gerçekten çok büyük bir alana yayılmış etkinlik.
“Kadın” temalı pavyonu ziyaretim akabinde hemen kısa bir post yayınlamıştım. Bu temaya has bir pavyon inşasını çok kıymetli buluyorum. 170 yıldan fazladır süregelen dünya fuarları arasında kadınlara adanmış ikinci pavyonmuş, bu Dünya Fuarı etkinliklerinde ise türünün ilk örneği ve tek bir şeye adanarak hazırlanmış bu sergi en etkili sergilerden biri olmuş.
Kadın Pavyonu, kadınların katkılarına ve toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, geçmişte ve günümüzde ekonomileri ileriye taşıyan ve cemiyetleri geliştiren başarılarına ışık tutuyor. Expo 2020 Dubai’nin “Akılları Birleştirmek, Geleceği Yaratmak” temasının ruhuna uygun olarak bu pavyon aynı zamanda daha iyi bir gelecek yaratmak için küresel vatandaşlara ilham veren ve onları güçlendiren kadınların topluma kattığı zenginliği vurguluyor. Ziyaretçileri, kadınların güçlendirilmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunan erkek ve kadınları anlatarak bir eğitim yolculuğuna çıkarıyor ve kadın hakları için önemli kilometre taşlarının yanı sıra kadınların bugün hala karşı karşıya olduğu zorlukları hatırlatıyor.
Bu sergide en ilginç iki sunumdan biri çocukların “eşitlik sence nedir?’ sorusuna verdikleri cevapların yer aldığı kısa film. Her bir cevap düşündürüyor. Çocuklardan birinin verdiği yanıt çok güzeldi: “içiniz ve dışınız bir değilse siz aynı değilsiniz iki farklı kişisiniz”. Diğer bir kız çocuğunun dediği de yine kayda değerdi: ‘çocukları dinleyin çünkü onlar hep doğruyu söyler’. “Çocuktan al haberi” desem yeri” yani.
En etkili sunumlardan ikincisi ise, QR kod aracılığıyla bir aplikasyonla Instagram hesabınıza gönderdiğiniz selfie fotoğrafınızın kadınlara eşit imkanlar sunmak üzere seçtiğiniz taahhüdünüzün çerçevesi haline gelmesi. Size bu taahhüdünüzü hep hatırlatacak şekilde hazırlanmış başarılı bir uygulama olmuş.
PepsiCo pavyonunda insanlara sürdürülebilir ve yenilikçi yiyecek ve içecek uygulamalarının nasıl olabileceği, su yönetimi, sürdürülebilir paketleme ve tarım, beslenme konularında insanlara ilham olabilecek sunumlar hedeflenmiş. Her biri tahmini yıllık perakende satışlarda 1milyar Amerikan dolarını aşan 23 markaya sahip şirket, “Amaçla Kazanmak” (purposeful company) diyor ve bunu “pazarda sürdürülebilir bir şekilde kazanma tutkusu” olarak açıklıyor.
Fırsat bölgesinde, Pepsi ve Lay’s’in olumlu bir değişim yaratmayı ve her yudumda ve her lokmada daha fazla gülümseme yaratmayı umduğu Pep+ Pepsico Positive, başarılı bir iş anlayışı uygulaması olarak sunuluyor. Pepsico bu anlayışla; Pepsi + Lay’s, Optimism (İyimserlik) + Joy (Haz), Fizz (Canlılık) + Crunch (çıtırtı) veya People + Planet birliktelikleriyle insanların ve deneyimlerin birlikte daha iyi olduğunu ve her zaman kendi hayatlarımıza ve sevdiklerimizin hayatlarına ekleyebileceğimiz olumlu bir şeyler olduğu mesajını veriyor. Gördüğünüz üzere her marka günün sonunda bizim vardığımız noktaya geliyor yani mutlu et, mutlu ol.
Pavyondaki deneyim ortaya konan konsept kadar etkili değildi. Beğendiğim kısım Lays’in yüzlerce farklı aromasının dünya haritası eşliğinde aktarılmasıydı; dünya haritası üzerinde bir yere basıldığında o ülkenin yerel baharat ve aromaya sahip Lays ürününü gösteriyorlar. Bir de minik minik ambalaj resimlerini horizon seklinde bir kule içinde dönerek gördüğünüzde hissettiğiniz şey markanın baş döndürücü çeşitliliği oluyor.
Gotorade Bolt pavyonu, mobilite bölgesinde yer alıyor ancak bu pavyonu ve Aquafina pavyonunu gezmeye fırsat olmadı. Ayrıca, PepsiCo’nun temassız ödeme deneyimleri için artan tüketici talebini karşılamak amacıyla Mastercard ile ortaklaşa başlattığı yapay zeka destekli, insansız bir mağaza olan Pepsi Go’da perakendenin geleceği anlatılmış. Müşteriler, mağazanın kapılarını açmak için geçerli bir ödeme kartına dokunarak yolculuklarına başlıyorlar ve ardından yapay zeka ve bilgisayar tanıma teknolojisi, alışveriş yapanın seçtiği PepsiCo atıştırmalıklarını ve içeceklerini takip ediyor. Mağazadan çıktıklarında, Mastercard Ödeme Ağ Geçidi Hizmetleri teknolojisi otomatik olarak güvenli ödemeyi başlatıyor ve kasa önü kuyrukları böylece geçmişte kalıyor. Buna benzer Ali Baba ve Amazon uygulamalarını yerinde görmüştüm, bu kısmı tekrar gezmedik, ama iş birliği ve yapay zekânın perakendecilikte kullanılması oldukça etkileyici.
TÜRKİYE PAVYONU
Girişte daha ana caddeden geleneksel Anadolu kıyafeti ile Dondurmacı ve tezgahı bizi karşıladı. Türkiye pavyonu binası diğer ülke pavyonlarında olduğu gibi dijital sunum ve subliminal mesajlar vermek yerine kültür ve sanayimizin özelliklerini sergileyen bölümler içeriyordu.
Tarihi zenginliklerimiz içinde Göbekli Tepe kazısı standın merkezinde bir maket ile tanıtılıyor. Ülkemizin tabii kaynakları mesela mermer taşları, özel dokumaları, altyapı ve savunma yatırımlarımız, mesela Çanakkale Köprüsü ve İHA maketi, sağlık turizmi vb. gibi ülkemizdeki turizm ve ticaret imkânlarını tanıtan broşürler dağıtılıyordu. Bununla beraber, Türk misafirperverliğini diğer pavyonlarda olmayan şekilde dağıtılan su, kuruyemiş çay, kahve gibi ikramlarda görüyorsunuz. Pavyonun inşa ve sevk idaresine katkıda bulunanları kutlarım .
Kendi pavyonumuzda kültürel ve tarihi zenginliklerimiz, doğa güzelliklerimiz, bilimsel ve teknolojik vizyonumuzun sergilenmesini ve bunun etkileyici güncel teknolojiler ve sanat ile sunulmasını arzu ederdim, çünkü ülkemiz her alanda benzersiz potansiyele sahip. Şu andaki sunum bu potansiyeli yansıtmıyor. Ocak sonu itibariyle Expo 2020’yi yerinde 11 milyon, sanal olarak da 72 milyon kişi ziyaret etmiş. Daha açıklanmadı ama Şubat itibariyle bu rakamlar çok daha arttırmış tabi ki. Anlayacağınız kendimizi dünyaya tanıtmak için Expo 2020 iyi fırsatlar sunuyor.