Milletin parası faize gitti

Milletin parası faize gitti

2021’de ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ sözüyle başlayan ‘faizle mücadele’nin sonucunda hem yüksek enflasyon sarmalına girildi hem de devletin faiz giderleri astronomik seviyelere yükseldi. Hazine, 2024’te elde ettiği her 100 liranın yaklaşık 14 lirasını faize ödedi.

MİNE AÇAR

YÜKSEK ENFLASYON GİRDABI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kasım 2021’de ‘Faiz sebep, enflasyon netice’ sözü sonrası Türk ekonomisinin faiz ile imtihanı derinleşti. Şimşek öncesi Merkez Bankası ve Hazine’nin başındaki isimler politikalarını faizi düşük tutmak üzerine kurguladı. Ancak, ekonomi uzmanlarının itirazlarına rağmen faiz oranlarının indirilmesinin ardından fiyatlar hızla artınca yüksek enflasyon sarmalına girildi.

KAVGANIN KAYBEDENİ HALK

Ekonomi yönetiminde rasyonaliteden uzaklaşılması nedeniyle devletin de hesabı şaştı. Faize karşı başlatılan mücadelenin sonucunda devletin faiz giderleri astronomik seviyelere yükseldi. 2024 gelir gider dengesini gösteren verilere göre son bir yıl içinde ödenen faiz 1 trilyon 175 milyar 503 milyon liraya yükseldi. Halktan toplanan her 100 liranın 13 lira 25 kuruşunun faize gittiği ortaya çıktı.

1301krt01a-tum.jpg

PARA FAİZE GİTTİ

Tasarruf oranı bir türlü yükselmiyor. Yapısal sorunlar ve ekonomi politikalarına olan güvenin azalması, birikimleri yastık altına itiyor. Bu da Türkiye hazinesinin adeta tefeci faizi ile borçlanmasına neden oluyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri, acı tabloyu teyit ediyor. Buna göre; Türkiye 2024’te elde ettiği her 100 liranın yaklaşık 14 lirasını faize ödedi.

Vergiyi tabana yaymakta ve kayıt dışılıkla mücadelede sıkıntı yaşayan Hazine ve Maliye Bakanlığı, yapısal reformların hâlâ gerçekleşmemesi nedeniyle yüksek faiz kıskacından çıkamıyor. Ekonomi politikalarına güvensizlik ve yastık altı paraların ekonomiye kazandırılamaması da vatandaşın cebine zam olarak yansıyor. Hatırlanacağı üzere Temmuz ve Ağustos 2021’de politika faizi yüzde 19 seviyesinde iken enflasyon 19.25’e çıkmıştı. Buna karşın Eylül 2021’de politika faizi yüzde 18’e düşürülmüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın 17 Kasım 2021’de partisinin grup toplantısında, “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir” ifadesini kullanması sonrası, Türkiye ekonomisinin faiz ile imtihanı derinleşti. Mehmet Şimşek öncesi gerek Merkez Bankası gerekse Hazine’nin başındaki isimler politikalarını faizi düşük tutmak üzerine kurguladı. Ancak faiz indirimlerinin ardından fiyatlar hızla arttı ve ülke yüksek enflasyon dönemine girdi.

RAKAM HER YIL YÜKSELİYOR

Tüm bu gelişmeler gelir gider rakamlarına da yansıdı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, aralık ayına ilişkin nakit gerçekleşmelerini açıkladı. Devletin gelir gider dengesini gösteren bu veriler yıllıklandırıldığında giderin 10 trilyon 984 milyar 508 milyon lira, gelirin 8 trilyon 879 milyar 761 milyon lira olduğu gözlendi. Türkiye’nin bir yılda ödediği faiz ise, 1 trilyon 175 milyar 503 milyon liraya çıktı. Gelir gider ve faiz verilerinin birbirine oranına bakıldığında Türkiye, topladığı her 100 liranın 13 lira 25 kuruşunu faize ödüyor. Söz konusu rakam 2023’te 10 lira 61 kuruş ve 2022’de 9 lira 93 kuruş olarak hesaplandı. Uzmanlar “Bu rakam, küresel seviyede neredeyse ‘tefeci faizine’ denk” yorumunu yaptı.

VERGİ TOPLAMADA SIKINTI VAR

Türkiye’nin ödediği tefeci faizinin ana nedenleri arasında ilk sırayı kayıtdışı ekonomik faaliyetlerin yaygınlığı alıyor. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanlığı teşkilatı içinde yer alan Risk Analiz Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’ 2023-2025 dahil olmak üzere resmi raporlarda durum gözler önüne seriliyor. Türkiye’de kayıt dışı ekonominin yüzde 30 ile yüze 40 arasında olduğu tahmin ediliyor.

DENETİM ŞART

Bu hastalıklı yapı bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalarda kendini gösteriyor. Şimşek, 5 Ocak’ta şirketlerin gecikmiş vergi borçlarının akıl almaz boyutlarda olduğunu gözler önüne serdi: “Kayıt dışılıkla mücadelemizin sonuçlarını alıyoruz. Vergi denetimleriyle 2024 yılında 120 milyar TL kamu alacağı tahakkuk ettirildi. Vergide adalet ve etkinliği artırmak için ne gerekiyorsa yapacağız.” Şimşek’in duyurduğu rakam aslında gecikmiş vergi alacağı. Yani bu açıklama aslında sistemdeki denetim eksikliğinin de göstergesi... Ülkede vergi adaletinin sağlanması amacıyla göstermelik denetimler yerine vergi kaçıran tüm işletmelerin peşine düşülmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi sisteminin uygulanması da şart” diyor.

İSTENİRSE KAÇAK ÖNLENİR

Denetimsizliğe bir diğer örnek yine Maliye Bakanlığı’nın açıklamasıyla ortaya çıktı. Bakanlık, Ağustos 2024’te bir sigara şirketinin 3 yıl vergi vermediğini tespit etti. “Vergiye konu kazanç, nasıl olmaz” ilkesinden yola çıkan Bakanlık, imalatta kullanılan maddeler ve diğer üretim girdileri ile üretilmesi gereken mamul ve çıktıları analiz ederek kaçağı belirledi. Böylece şirkete 6 milyar liralık rekor ceza kesildi.

İÇ BORÇ ÇEVİRME ORANI 2024’TE YÜZDE 134

2024’te iç borç çevirme oranı, yüzde 134 oldu. Aralıkta 3 aylık bazda nakit bazlı gelirler yıllık yüzde 50, giderler yüzde 64 olarak kayıtlara geçti. Uzmanlar, bakanlığın programına göre, Ocak-Mart 25’te iç borç çevirme oranının 143 ile 2025 yılı tahmini olan yüzde 119’un üstüne çıkacağını öngörüyor. Bu ayki takvimde ödenmesi gereken toplam 225 milyar liralık iç borç ödemesi görünüyor. Hazinenin önümüzdeki 12 aylık sürede nisan, haziran, temmuz, ağustos ve ekimde iç borç ödemesi de yüklü olacak. Dış borç ödemesi ocakta 1,1 milyar dolar. Önümüzdeki 12 aylık dönemde ise; şubat 3,5 milyar dolar, martta 3,9 milyar dolar, ekimde 2,6 milyar dolar ve kasımda 3,1 milyar dolar dış borç ödemesi yapılacak.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN